Halil İnalcık’ın ‘Osmanistik Bilimi’ne Katkılar’ı, tarihçilere bir rehber kitabı gibi gözükse de tarih meraklılarının rahatça okuyabilecekleri bir kitap. Hatta bir büyük tarihçinin yol, yöntem vasiyeti sayılabilir.
Pek az ilim ve sanat insanının hayat öyküsü tutkuyla bağlandığı çalışma alanı ile örtüşür. Tutku, çalışma, sabır, biraz da şans sayesinde o göz yaşartıcı eserler doğar. Halil İnalcık, Osmanlı tarihçiliğinin duayeni olarak tutku, sabır ve çalışmayla örülmüş bir ömre verilecek ilk örneklerden birisidir. Ölümünden önce yayına hazırladığı ‘Osmanistik Bilimi’ne Katkılar’ kitabında kendi hayat öyküsüne bakınca da görürüz bunu. İnalcık, ‘Kendi Ağzından Şeyh’in Hikâyesi’ başlığı altında, 1935’te Balıkesir Öğretmen Okulu’ndan mezun olmasından başlayarak, adım adım, istek, niyet, tutku, kader, şartlar ve sabır sayesinde nasıl tarihçi olduğunu detaylıca anlatır. Böylece, Osmanistik çalışmalarına şahsi hayat hikâyesini de ekler.
Modern tarih yazımında vazgeçilmez kabul edilen ‘text-kritik’ kavramı üzerinde durur ilkin İnalcık. Böylece metnin aslına gitmeyi amaçlar. Filoloji bu yöntemi destekleyen alandır. Bizde de tarih yazımında kendisi tarafından uygulanmıştır. Osmanlı yönetim sistemini ve onun organlarını tahlil edebilmek için birden fazla faktörü devreye sokmak ve iktisadi sistem ile onun bürokratik örgütlenişini çözümlemek için dikkatli olmak gerekir. ‘Osmanlı arşivlerinde geniş istatistik dizileri’ sebepsiz yere oluşmaz. Tarihçiye düşen, hiçbir ayrıntıyı es geçmeden doğru soruyu doğru zamanda sormaktır. Mesela ‘miri’ toprak rejimi çok esaslı bir amaca dayanır Osmanlı’da; ‘halkın, ordunun temel gereksinimini oluşturan buğday ve arpa üretimini garanti altına almak, korkunç açlık dönemlerinin geri gelmesini önlemek kaygısı’ bu rejimin asıl nedenidir.
Tarihçilik nedir? Osmanlı tarihçiliği nereden ve nasıl başlar? Şehnameler, Surnameler, Vakanüvisler, Şeriye Sicilleri, Gazavatnameler ne türden kaynaklardır, uzun uzun bunları anlatır Halil İnalcık. Böylece, bir Osmanistin meşgul olacağı temel elementlerin dökümünü yapar. Topluca bakıldığında, Osmanlı tarih yazıcılığı nereden nereye gelmiştir, bunu da gösterir okura. ‘Reisülküttap’ başlıklı yazısında, Osmanlı resmi divan dilinin nasıl geliştiğini belgelerken, tarihçilikte dilbilimin kritik değerini vurgular. Ayrıca, kendisinden önceki tarihçilere saygı duruşunda bulunur. Tarih-i Osmani Encümeni’nden bu yana, Köprülü ve Barkan dahil nice tarihçiyi anar. Tanıtır. Arşivlere dikkat çeker.
Kitabın sonuna örnek bir çalışma koyar Halil İnalcık. Şair Ahmedi’nin iki vakayinamesi, hem içeriği hem de tarihçinin çalışma yöntemi bakımından yol göstericidir. İskendername şairini tanıttıktan sonra İnalcık, metinde nasıl yol aldığının izahını yapar. Bu bir text-kritik yayınıdır. Genel çerçeve yönünden tarihçilere bir rehber kitabı gibi gözükse de tarih meraklılarının rahatça okuyabilecekleri bir kitap ‘Osmanistik Bilimi’ne Katkılar’. Hatta bir büyük tarihçinin yol, yöntem vasiyeti bile sayılabilir.
OSMANİSTİK BİLİMİ’NE KATKILAR
Halil İnalcık
İş Bankası Kültür Yayınları, 2021
560 sayfa, 45 TL
Kaynak:https://www.hurriyet.com.tr/kitap-sanat/bir-osmanistik-kilavuzu-41972204
FACEBOOK YORUMLAR