Nurullah ERTUĞRUL

Nurullah ERTUĞRUL

[email protected]

VANİ MEHMET EFENDİ ve ÇAPARICA(Çapaçarık)TÜRBESİ

10 Eylül 2022 - 17:06 - Güncelleme: 11 Eylül 2022 - 13:56

VANİ MEHMET EFENDİ ve ÇAPARICA(Çapaçarık)TÜRBESİ

Vankulu Mehmet Efendi Van’da doğmuştur. Baba adı Mustafa’dır. Sultan 3. Murad Devri’nin ünlü bilginlerindendir. Fıkıh İlmine de sahip olduğu gibi Lügat ve Edebiyatta da payı vardı. Hamid Efendi’nin yanında öğrenimini bitirdikten sonra bazı medreselerde müderrislik yaptı. 40’lı bir medresedeki görevinden ayrılarak 970/1562-1563 Yılında Hocazade yerine İstanbul’da Mahmut Paşa Medresesi’ne, 972/1564-1565 Yılında Fevrî Efendi yerine Hankah Medresesi’ne müderris oldu. 974/1566-1567 Yılında görevine son verilerek yerine Bostanzade Mustafa Efendi atandı. 976/1568 -1569 Yılında Mahmut Bey yerine İstanbul’da Atik Ali Paşa Medresesi’ne müderris ve 979/1571-1572 Yılında Rodos Müftüsü, ek olarak da Kanuni Süleyman Medresesi müderrisi olan Vankulu, 981/1573-1574 yılında Semaniye’den Akdeniz cihetindeki dördüncü medrese olan Ayak Kurşunlu Medresesi’ne müderris oldu. 982//1574-1575 Yılında Bezenzade yerine Manisa Müftüsü,988/1580-1581 Yılında Selanik,989/1581-1582 Yılında Amasya Kadılığına tayin edilen Mehmet Efendi, kadılığı kabul etmeyince, Kütahya Kadılığı, Mevleviyet (Eyalet Kadılığı) ile birlikte buna verildi. 998/1589-1590 Yılında Medine Kadısı (Mollası) oldu. 1000/1591-1592 Yılında Medine’de vefat etti. Türbesi, Bursa-Soğukpınar Nahiyesi Kestel Köyündeki cami, medrese ve imareti yanındadır. Medrese 1333/1914-1915 yılında ayakta idi. Vankulu demekle mütearif idi. Lûgatte Sühah-ı Cevheri’yi Türkçe ’ye tercüme edüb kendi adıyla şöhret bulmuştu. Gazali’nin, Kimya-yı Saadet’ini dahi tercüme “Gurer” ve “Dürer”e haşiyeler tahrir ve fıkıhta bazı resail dahi telif etmiştir. Sühah tercümesi, tabaatin kabulünde en evvel tab’olunan kitablardan olub badehu tekrar temsil olunmuştur.1
MANİSA’DAKİ VAKIFLARI
Merhum İbrahim Gökcen’in 1946 ve 1950 Yılları öncesindeki konu ile ilgili bilgi ve tespitleri şöyledir:
Vani Mehmet Efendi, Manisa’da bulunduğu sıralarda, Serabad Vadisinde bir mescid ile bir muallimhane yaptırmıştı (Şer’iyye Sicili:51/197). Bundan başka, Manisa Gürle Yolu üzerinde ayrıca bir mescidi vardır. Bu mescid Çapaçarık denilen gür bir su kaynağının yanı başında idi. Şimdi, orada, mescidin enkazı olan taş yığını göze çarpar. Çapaçarık Mevkii, sicil defterlerinde çok geçer. Burada değirmenler ve Gürle yakınında bir köy de vardı.2  Bu köyün adı Kersen idi. Vani Mehmed Efendi’nin Kersen Köyünde bir muallimhanesi vardı. Sene:1082/1671 Yılında bu köy harapdır. Ve harabesi Gürle civarındadır (Şer’iyye Sicili: 140/90). Mehmet Efendi’nin Akbaldır Deresinde tabakhaneler yanında diğer bir mescidi daha vardı (Şer’iyye Sicili: 102/76) bu mescidi tanıyanlar bunun iki katlı olduğunu ve altından geçildiğini söylüyorlardı3
Van Kulu Mehmet Efendi’nin, Serabad Mahallesindeki mescidinin arsasının 2016 Yılındaki durumunu gösterir resim ve açıklaması ektedir. Çavuşönü Mescidi diye anılırdı. Burada, aynı ad ile anılan küçük bir mahalle vardı. Bu arsanın kuzey bitişiğinde, yolun sağ ve solunda, iki eski çeşme dikkati çeker (EK: Her iki çeşmeye ait resimler). Bu çeşmelere de halk Çavuşönü Çeşmeleri demektedir. Çeşmelerde kitabe yoktur. Vesikalarda, belirtildiğine göre, bu civar çeşmelerine gelen suların başı, Tabakhane (Serabad)Deresinin üst tarafında bulunan yamaçlardadır.4
   
Çavuşoğlu Vakfından Çavuş Önü (Vanî Mehmet Efendi) Mescidi ve Muallimhanesi’nin 2016 Yılındaki yeri: Tapu kayıtlarına göre; bakarken soldaki resimde yürür durumda görülen adamın olduğu yere yakın, beton elektrik direği merkezli yerde (13 Nolu parsel) mektep vardı. Yine bu resimde görülen Oto-aracın olduğu yer ve dibindeki dükkânın bir kısmının olduğu yerde (12 Nolu parsel) ise mescid vardı. Aynı resmin solunda iki katlı beyaz renkli evin duvarındaki çeşmede (şimdi pencere olmuş) Çavuş Önü Çeşmesidir. Duvardaki bu Çavuş Önü Çeşmesi’nin 4-5 metre kadar kuzey batısında, 2000 Yılında, fırtınada devrilen doğusundaki ulu çınar ağacının yıktığı ve akan gür suyu lağıma verilip kürenerek yeri yol ortasında kalan (Bakarken sağdaki 2000 tarihli resimde görülen) Serabad Çeşmesi vardı. Çeşmenin batı bitişiğindeki ulu çınar ağacı ise 2022 yılı itibariyle varlığını sürdürmektedir.
Vankulu Mehmed Efendi, Manisa’da yaptırdığı hayır kurumlarına, Manisa’da otuz adet Yahudi Odası, sekiz adet culah odası, bir adet çuka dingi ve Çapaçarık Mevkiinde bir değirmen vakfetmişti.5
Yukarıda belirtildiği gibi, bu zat, âlim ve şairdi. O zamanlar, Manisa Halkı, kendisine karşı büyük saygı gösteriyordu. Hâyır sahipleri, Gazali’den tercüme olan Kimya-yı Saadet’in okunması için, para vakfediyorlardı.6
Vani Mehmet Efendi Vakfının Cumhuriyet Dönemine ulaşmış herhangi bir taşınmazı yoktur. Serabad Vadisindeki mescid ve muallimhanesinin mülkiyetleri, yukarıda belirtildiği üzere Çavuşoğlu Vakfına aitti. Aynı yerdeki iki çeşmenin de Çavuşönü Çeşmeleri diye anıldığı hatırlanırsa Vani Mehmet Efendi bu külliyatın banisi değildir. Mücedded veya onursal banisi olduğu anlaşılmaktadır. Akbaldır Tabakhanesindeki iki katlı ve altından geçilen mescidin izine ve kaydına rastlanamadı.
“Manisa Vilayetine tabi Emlak Nahiyesinde Merhum Vani Mehmet Efendi Mescidi Vakfı” kaydı bulunmaktadır. Vani Mehmed Efendi, Manisa’ya gelmeden önce, günümüzde “Çapaçarık” diye anılan mevkide “Çaparıca” adlı bir köyün varlığı söz konusudur. Dolayısıyla, bu köyde bir mescidin varlığı ile Çaparıca (Çapaçarık) Nehri üzerindeki muhteşem değirmenin daha öncesinden var olduğu kesin görülmektedir. Nitekim Saruhanlı İlçesi Vakıfları Bölümünde değinildiği üzere Uluyol üzerinde Gökce Suyu’n Kuru Çay’a katıldığı yerde Çaparıc Tımarı-Çeşmesi, Develi Köyü yanında Çaparlar Köyü vardır.2016 Yılı itibariyle Gürle Köyünde aynı adı taşıyan bir soy vardır. O halde Çapaçarık diye yanlış tabir edilen kültür Çaparlar Yörük Cemaatiyle ilgilidir.
 

Çaparıca Dede Türbesi. 16.10.2016 Günü batısından
  
Çaparıca Nehri (Çayı)Suyu ile dönen Çaparıca Değirmeni donuzluğunun 2009 Yılı ve 2016 Yıllarında batısından iki ayrı görünümü.

Nurullah Ertuğrul
___________________________________________________________________________
1-) İbrahim Gökcen, Manisa Tarihinde Vakıflar ve Hayırlar-1, 1946 İstanbul, sf:267; Gediz Dergisi, sayı: 83, Makale, M. Çağatay Uluçay; Dr. Cahit Baltacı, Osmanlı Medreseleri,1976 İstanbul, sf:369,580; İbrahim Gökcen, Manisa Tarihinde Vakıflar ve Hayırlar-2, 1950 Manisa Halkevi, sf:168 de Dipnot:15
2-) İbrahim Gökcen, Manisa Tarihinde Vakıflar ve Hayırlar-1, 1946 İstanbul, sf:267-268
3-)  İbrahim Gökcen, Manisa Tarihinde Vakıflar ve Hayırlar-2, 1950 Manisa Halkevi, sf:168
4-) İbrahim Gökcen, Manisa Tarihinde Vakıflar ve Hayırlar-1, 1946 İstanbul, sf:267-268
5-) İbrahim Gökcen, Manisa Tarihinde Vakıflar ve Hayırlar-1, 1946 İstanbul, sf:267-268
6-) İbrahim Gökcen, Manisa Tarihinde Vakıflar ve Hayırlar-1, 1946 İstanbul, sf:267-268

 
 

Reklam

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum