TÜRKİYE'NİN KARŞIT KONTENJANI!
Ali Haydar Haksal diye bir yazar var.
Kendisini Yediiklim Dergisinden, hikâye ve denemelerinden tanırız. İslamcı olduğunu iddia eder. Eder de mesele Türklere gelince değişir!
Türkiye'nin terörle savaşını kafaya takmış bu günlerde. Türkiye'nin güya Kürtlere karşı savaştığını inandırmaya çalışıyor okuyucusuna! Bu söylev nedense Batı ve ABD baasını tarafından da çokça dillendiriliyor son günlerde!
Şunları söylüyor özetle 24 Ocak 2018 tarihinde "Susma Zamanı" adındak yazısında:
"Bu bir cihat savaşı ve mücadelesi değil. Bu, ulusal, laik, seküler, liberal ve faizci devletin Misak-ı Milli sınırlarının savaşı. Bu bir medeniyet savaşı değil kavimler savaşı. Laik seküler cumhuriyetin ırkî refleksli bir savaşı.
Kürtler de emperyalizm güdümlü ve dayanaklı bir savaş içinde. Kürt Müslümanları sekülerleştirme, Türk tipi ırkî bir ayrışmaya götürme savaşı. Müslümanların birbirinden koparma, ayırma ve parçalama savaşı. Her hâlde de bu savaş ve çatışmanın ayrılıkları derinleştirdiği, Müslüman kardeşleri birbirine düşman ettiği, düşmanlığı ve uçurumları derinleştirdiği bir süreçteyiz.!"
Bu satırları yazan birisi Türkiye'nin haklı davasını nasıl çarpıtıyor ve konuyu İslama getirerek dini de kendine göre evirip çeviriyor!
Ancak es geçtiği en önemli ayrıntı bazı kürt terör odaklarının/PKK/PYD batı tarafından maşa olarak kullanılması ve İslam beldesi olan Türk topraklarında 1984'ten bu yana kan dökmeye devam etmesi.
Türkiye'nin hiçbir zaman yayılmacı olmadığı tarihen sabitken bunlar Fatih ve Yavuz Sultan Selim gibi islam coğrafyalarındaki bozgunculuk ve fitneye karşı mücadele edenlerin de aynı Türkiye Cumhuriyeti gibi islam dünyasının esenliğini, dirlik ve düzenlediğini amaçladıklarını da göremiyor ya da görmek istemiyorlar!
Türkiye'nin Kızılelması gökten düşen bir elma değil Oğuz Kağandan Alparslana, Fatihten Yavuz'a, ... Abdulhamit'e Enver Paşa'ya ve Atatürke geçen kutsi İslam davasıdır, anlayana!
Türk tarihi onlara göre yanlış tarihtir!
Zavallı kürt islamcı ve sosyalist kürtçülerden birçoğu gerçek niyetlerini gizleyerek barışseverlik postuna bürünmeye ve Türkiye'yi vurmaya devam ediyorlar. Hem de İslamı da kullanarak!
Yazıktır, günahtır. Bari İslam'ı kullanmayın! İSlam sizin siyasi emellerinize alet edeceğiniz beşeri bir din değildir!
Attila İlhanın dediği gibi Türkiye'nin %10 hain kontenjanı het zaman vardır!
Bilinçaltlarındaki Türk ve Türkiye karşıtlığı en zayıf anlarında nasıl da ortaya çıkıyor bazı zevatların.
Türkiye vurdukça,İslam dünyasının hamiliğini üstlenme yolunda güçlendikçe bazı çevrelerin sesi daha çok çıkacaktır. Ne diyelim eceli gelen bölücü düşünce Türkiye'ye tosluyor.
İnsanı üzen şey 30 yıldır gençliğe zehir kusan bu tür çevreler gazete, dergi ve TV köşelerinde yazıp çizmeye ve konuşmaya devam ediyor!
Şunu bilir şunu söyleriz:
Kızılelması olmayana Türk denemez. Hatta insan denemez!
Kızılelma'sı olmayan Türk mü olurmuş?
Nerede görülmüş?
Kızılelması olmayana Türk mü denir?
Türk denilen kişi odur ki en büyük ülküsü gündoğumundan gün batımına gökyüzünü çadır yeryüzünü otağımız diye dua eder.
Herkesin bir Kızılelması olmalıdır.
Siyasetçinin, eğitimcinin, sanaycinin, ... Kızılelma fikri insanı motive eden en önemli itici güçtür kannımca.
Ancak bazılarının kızılelması ile Batı, İsrail ve ABD'nin kızılemaları aynı renkte anlaşılan!
Anlaşılan Türkiye'ye karşı yeni bir kızılelma birliği kurulmuş!
Ali Haydar Haksal'ın yazısı için:http://www.milligazete.com.tr/makale/1491052/ali-haydar-haksal/susma-zamani