TAMPON BÖLGE/ HIYANET-İ VATAN MESELESİ
NACİ YENGİN
www.tarihistan.org
ABD ile varılan anlaşmaya göre Suriye sınırında güvenli bölge oluşturulacak. Ancak bu dar bölge Türkiye ve Suriye Türklerini rahatlatmaz.
Türkiye yeniden adı konulmamış bir savaş ortamına girmiştir. Fiili savaş durumu sadece Suriye’de değil bütün Ortadoğu’da devam ettirilmektedir.
Suriye'de yaşayan 6,2 milyon Türkmen yıllar önce teşkilatlandırılmış olsaydı bu kaotik durumla karşılaşmazdık. Ancak hala geç kalmış sayılmayız.
Türkiye’nin bölgede atacağı kısa, orta ve uzun vadeli adımlarında Barzani Kürtleri, Suriye ve Irak Türkmenleriyle birlikte Filistin ve Arabistan, Ürdün… Desteği alınmış bulunmaktadır. ABD’nin de sınırlı desteği alınmıştır
Suriye’de oluşturulacak muhtemel bir güvenli bölge sadece Suriye’den Türkiye’ye göçü önlemeyecektir. Esad rejiminin de sonunu getirecek hamle olması beklenmektedir.
CIA’nin yayınladığı haritaya dikkat edersek çok fazla Türkmenleri rahatlatıcı olduğu söylenemez.
Öyleyse yayınlanan haritanın önümüzdeki süreçte yaşanabilecek gelişmelere göre şekil alacağını söylemek yerinde olacaktır.
CIA’nin haritası içinde kalan Kürt bölgelerinde Türkiye’nin garantörlüğünde özerk bir Barzani yönetiminin kurulacağı kesin gözüyle bakılıyor. Hatta Irak Türkmenlerin Barzani yönetiminde kolluk kuvveti olarak görev yapacağı beklenmelidir. Suriye’de Sünni Araplardan oluşan, Türkmenlerin de içinde olacağı bir yönetim söz konusu olabilecektir.
Ancak PKK’nın Türkiye’yi kan gölüne çevirmek için her türlü pisliği, vahşeti, hainliği yapmaya çalışacağını bilerek tedbir almak durumu en acil ve ivedi konumuzdur.
PKK’nın Türkiye’de yeniden kargaşa ve kardeş savaşı çıkarmak istenmesinde Ortadoğu’da istenmemesi ve ABD ve Türkiye’nin Barzani’yi tercih etmesinin etkisi vardır.
Türkiye bölgede de fakto bir durumu devreye sokarken içeride de hukuk ve yargıda daha caydırıcı önlemler almak durumundadır. Hıyanet-i Vatan söz konusudur!
Türkiye’nin bölgedeki caydırıcı vuruşuna karşılık İran’ın boş durmayacağı açıktır. Korkarız Terör İran topraklarında kendisine yer bulacaktır
Bazı çevreler işin ciddiyetinin farkında değil gibi hükümetle uğraşıyor olmasını anlamak güçtür. Hükümeti destekleme ikinci planda kalmıştır.
Beyler mesele hükümet meselesi falan değildir. Mesele vatandır!
Meselenin vatan ve birlik meselesi olduğunu illa sokağında gavur bayrakları gördüğünüzde mi anlayacaksınız! O zaman işbirlikçiden ne farkınız kalacaktır?
Türkiye’nin 100 yıldan fazla bir zamandır yaşadığı kaos hiç de hükümetlerin kaosu değildir. Hükümetlerin kaos oluşturmasına ortam hazırlayan güçler kaosun hükümetler eliyle yaşanmasını sağlayacak ortamı da oluşturabilecek kadar güçlü eller olagelmiştir.
Bu dönemde Türklerle kader birliği etmiş Müslüman Kürtlere büyük görev ve sorumluluk düşmektedir.
Müslüman Kürtlerin anlaması gereken en önemli konu terörle aynı yastığa baş konulamayacağıdır. Kervan göçer biz birlikte kalırız ey ülkem! Zaman geçmeden bu devreye sokulmalıdır.
Ak Parti sayesinde bürokrasi ve ekonomide kısa zamanda yükselen Müslüman Kürtler seslerini birlik ve beraberlik için yükseltmelidirler! Bugün sesler yükselmezse daha ne zaman yükselecektir?