TAM GÜN EĞİTİM VE BİR ÖNERİ
NACİ YENGİN
Her yenilik bir yığın sorun yumağı ile birlikte başlıyor.
Her iyi niyet bazen karşımıza olumsuzluk şeklinde çıkıyor.
Geçen yıl uygulamaya konulan 4+4+4 eğitim sistemi düşünce olarak güzel olsa da sonuç itibarıyla sıkıntıları da beraberinde getirdi.
Osmanlı’dan devraldığımız tepeden inmeci yenilik anlayışı eğitimde de kendisini fazlasıyla hissettiriyor. Baksanıza yeni eğitim modeli olarak geçen yıl uygulamaya konulan programın üzerinden daha bir yıl geçmiş olmasına rağmen katlanarak devam eden sıkıntılar sarmalı ile hem aileleri hem de eğitimcileri memnun edebilmiş değil!
2012-2013’te uygulanmaya başlayan yeni eğitim modeline uygun fiziki alt yapı olmadığı için ilkokul ve ortaokul seviyesindeki öğrenciler aynı okullara doluşturuldu. Okullarda tuvaletler dahi yetersizken ilk ve ortaokul öğrencilerini aynı binada eğitime tabi tutmanın rehberlik ve bireysel gelişim açısından da büyük sorunlar meydana getirdiği yaşayarak görüldü.
Ortaokul öğrencilerinin teneffüslerde küçük çocukları ezdiği, dövdüğü, fırsat tanımadığı-tanımayacağı bir gerçektir. Bu kişioğlunun doğasında vardır. Ancak her türlü sıkıntıya rağmen bir yıl devam eden yeni sistem 2013-2014 eğitim öğretim yılından itibaren sona erecek şeklinde bir yanılsama yaşanıyor son zamanlarda!
Ortaokul öğrencilerini sabah, ilkokul öğrencilerini öğleden sonra okula getirerek öğrenciler arasında meydana gelebilecek sıkıntıları nispeten giderecek geçici bir önlem düşünüldüğü görülen yeni uygulama görülmeyen birçok sıkıntıyı da beraberinde getirecek gibi görünüyor.
Çocuklarını 2012-2013’te mevcut okullarındaki eğitim ve uygulamayı beğendikleri için kaydettiren yüzbinlerce veli önümüzdeki dönemde uygulanacak olan sabahçı-öğlenci uygulaması ile yaşayacakları mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda kara kara düşünmeye başladı bile!
Sabahçı- öğlenci ayırımı öncelikle ilkokul kademesinde bulunan öğrencileri psiko-sosyal açıdan etkileyecek mahsurları olan bir uygulamadır. Öğleden sonra uygulanan eğitim programlarında dikkat eksiklikleri daha çok küçük yaşlardaki çocuklarda görülen bir durumdur. Öğle saatinde başlayan eğitim akşam geç saatlere kadar devam edecek bu durumda başarının, algını düşmesi bir yana çocukların sabah ve akşam düzenleri bozulabilecektir. Ağır program ve müfredatın uygulandığı ilkokullarda uyku düzeni bozulan çocuklar akşam ödev yapmayacak ve ertesi güne kalan ödevler ve bir gün önce işlenmiş olan konuların birçoğu unutulmuş olacaktır. Bu durum ülkenin gelecek yıllarında eğitimdeki kalitesini daha da düşürecek ve bu eğitimden mezun olan öğrencilerden ortaokulda da istenilen başarı alınamayacaktır. Bu sıkıntılar sarmalı öğrenciler açısından yaşanacak sıkıntıların onda biri ve buz dağının sadece görünen kısmıdır.
Yaşanacak sıkıntıların bir başka veçhesi ise ailelerdir. Aileler evde, okulda ve çalışma hayatında oturtmuş oldukları günlük sistemlerini baştan aşağıda değiştirmek zorunda kalacaklardır. Bu durum kendi ellerinde olmayan sebeplerle çalışan ebeveynleri çok müşkül durumlara sokacaktır. İçinden çıkılmaz hale gelen sorunlar okul, çocuk ve ailede sıkıntıların başlaması demektir! Veli okul, veli öğretmen ve öğrenci ilişkileri bozulabilecektir.
Çocuklarını ilkokula gönderen ailelerin %50’sinin çalışanlardan oluştuğu göz önüne alınacak olursa konunun vahameti bir kez ortaya çıkacaktır!
Peki, ne yapmak gerekir? Çözüm nedir?
Çözüm gayet basit ve gayet uygulanabilir bir proje ile ortadan kaldırılabilecek durumdayken neden çözüm üretilmeden sorunlar yumağı daha bir çözümsüz hale gelmektedir anlaşılır gibi değil!
İstanbul’da örneği bulunan bazı pilot okullarında özellikle tam gün eğitim programları uygulanmaktadır. Yarı özel sayılabilecek bu tür pilot okullarda okuyan öğrenciler genellikle ana okul ve ilkokul seviyesinde bulunmaktadır. Tam gün eğitim, yemek ve derslerini tamamlama şeklinde hayata geçirilen okul uygulaması İstanbul Kadıköy Kızıltoprak’ta halen uygulanmaktadır. Söz konusu projeye göre servis, çocukları sabah evden almakta akşam velinin uygunluğuna göre en geç 17.00 de servisle eve bırakmaktadır. Değişken saat dilimleri velilere göre değişiklik gösterebilmektedir. Buna karşılık veliler okula aylık belli bir miktar meblağ ödemektedir. Çocuklar okulda öğle yemeklerini yemekte ve temel ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Hemşire ve sağlık, spor, sosyal etkinlik alanlarında çocuklar ilgi alanlarına göre yetiştirilmektedir.
Pilot okul uygulaması Türkiye’nin her ilinde en az bir adet okulun açılmasıyla ivedilikle hayata geçirilmelidir. Önümüzdeki eğitim öğretim yılında daha da artacak olan sıkıntıların giderilebilmesi için harekete geçmek gerekmektedir.
Milli eğitim, okul, öğretmen, veli ve öğrenciler arasında yaşanacak olan sıkıntılar ülkenin gündeminde kaosa yol açarken gelecek dönemde de gençliğin heba olmasına kadar gidebilecektir.