Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

SÜNNİ İSLAM BLOĞU MÜMKÜN MÜ?

19 Aralık 2015 - 13:32 - Güncelleme: 20 Aralık 2015 - 19:30

SÜNNİ İSLAM BLOĞU MÜMKÜN MÜ?

NACİ YENGİN

[email protected]

Son günlerde Sünni İslam dünyasına ait olduğu söylenen "İslam Ordusu"nun kurulduğuna dair haberler birçok insanı heyecanlandırmış görünmektedir.

Suudi Arabistan öncülüğünde kurulmuş gibi görülen İslam ordusunun kime ve niçin hizmet edeceği şimdilik meçhul görünüyor! 

Türkiye’nin çekinceli katılımının ardından 34 İslam ülkesinin katıldığı İslam ordusunun hedefinin IŞİD VE DEAŞ olduğu görülmektedir.

Şia İslam dünyası başta olmak üzere Rusya’ya karşı oluşturulmak istenen Sünni İslam bloğunun daha çok kimlere yarayacağını anlarsak İslam ordusunun kurulmasını sağlayan devletlerin de kimler olduğunu, olacağını anlamış olacağız!

Sünni İslam bloğu Halifeliğin kaldırılmasıyla resmen ortadan kaldırılmıştır. Ancak İngiltere ve ABD öncülüğünde Batı bloğunun bu amaçla girişimleri yeni değildir. Türkiye’nin Sadabat Paktı girişimleri, Bağdat Paktı gibi ölü doğan çabaların arkasında İngiltere ve ABD’yi görmemek mümkün değildir.

Batı ve ABD’nin İslam dünyasına karşı yapacağı operasyonlarda kendi askerlerini bölgeye göndermek yerine İslam ordusu adı altında bölgede Müslümanlara karşı Müslüman askerlerinin kullanılacağı gerçeği İslam devletlerinin kısa vadede başarılı ve bağımsız karar alma, aldığı kararlarını uygulama olasılığının olmadığını göstermektedir!

Şurası bir gerçektir ki günümüzde İslam dünyasında Şia bloğu olmasına rağmen Sünni blok yoktur! Bu bloğun çökmesini sağlayan İngilizlerdir. 1916 sonrası Arap dünyasını Türk dünyasına-Osmanlıya karşı kullanarak bu bloğu çökertmiştir! Sykes-Picot gizli anlaşmasıyla Sünni İslam dünyası içerisinde başta Araplar olmak üzere Osmanlı’ya karşı kullanılmış ve blok çökertilmiştir.

O halde ivedilikle atılması geren ilk adım nedir?

Yüzyıllarca varlığını ve etkisini Türkler sayesinde devam ettiren Sünni blok, önceleri Maturidi-ilerlemeci-sorgulayıcı anlayışla medeniyete ve dünyaya şekil vermişken 1700’lerden sonra üretmeyen, sorgulamayan, durağancı bir anlayışı benimsemiş ve Arap anlayışını; Eş’ari anlayış Osmanlıda da güçlenerek yönetime hâkim olmuş ve Sünni-Hanefi-Maturidi anlayıştan çok uzaklaşılmıştır.

Türkiye ne zaman Sünni-Hanefi-Maturidi-Ahmet Yesevi felsefesiyle hareket eder işte o zaman gerçek anlamda Sünni blok oluşturulabilir. Ki bu blok medeniyet kuran ve dünyaya nizam verme aşkıyla yüzyıllarca hâkimiyetini sürdürerek başarısını kanıtlamış bir hayat, devlet- millet anlayışının tezahürüdür.

Türkiye başta olmak üzere İslam dünyasının ataleti üzerinden atıp yeniden harekete geçmesinin önünde duran siyasi, ekonomik, kültürel ve zihinsel handikaplardan kurtulmak zorundadır. Arap İslam dünyasının mevcut hantal yapısı itibarıyla kısa vadede içinde bulunduğu koşulları pozitife çevirme olasılığı zayıftır. Bu yüzden Batının desteği ve öncülüğünde kurulacak olan-kurulan bir Sünni bloğun başarılı olma şansı Batının çıkarlarına bağlıdır.

Ancak Türk-İslam dünyasının elinde bulundurduğu demokratik, akılcı ve çağdaş kazanımlar üzeri örtülen medeniyetimizi yerden ayağa kaldıracak doneleri de içinde barındırdığını göstermektedir. Yeter ki bu konuda inanç, hayat ve devlet hayatında içimize, bilinçaltımıza; zihnimize sinen yüzyıllardır devam ede gelen ve üstelik inancın içine sinerek İslam’danmış gibi bir görünüm kazanan Arap anlayışını birazcık sorgulamaya başlayalım!

Yeter ki özgüveni sağlam yeni neslin yetişmesi için biraz çaba harcayalım!

Yeter ki “biz” olmaya niyet edelim!

Not: Her Hakkı yazarına aittir. Kaynak Gösterilmeden alıntı yapılamaz.

 

 

Reklam