Ramazan güzellemesi

Ramazan güzellemesi

Ey gece, muştularını getir bize.
Ey karanlıkları aydınlığa çeviren kalbim, üzme kendini
Ey kaldırımların kanatlı kelebeği, uçmaya devam et sen.
Ey kutsanmış millet, at üstündeki ataleti.
Ey eyvahlar içindeki karabasanların kasabası! Yak yüreğindeki yangını.
Ey Müjdecim! Müjdele aklın var olduğunu! Müjdele ki akıllansın millet.
Ey akıl, göster yüzünü aydınlansın yürekler. Göster ki yolunu kaybedenler soluklansın serinliğinde.
Ey Ramazanın maneviyatıyla kuşatan kutsilik, yeniden kuşat bizi!
Ey karanlıkların girdabında kurulan pazarlıklarda üç kuruşa satılan milletim! Aklını geri alma zamanın gelmedi mi?
Ey üzüntüye bürünen gece! At üzerindeki örtüyü ve sarıl mavi gökyüzünün kollarına.
Ey merhem, ey derman ve ey acıların gök mavisi. Kaldır kalbini ve dinle geceyi. Dinle ki gecenin anlatacağı gizli kalmış çok hikâyemiz vardır.
Ey kanatlarında gökyüzünü taşıyan kanadı kırık kelebek. Çık ve haykır sessizce. Gecenin orta yerinden caddelerde eğleşen avare kalabalıklar uyansın
Ey gece, bizleri yalnız ve yarı yolda bırakıp da gider misin?
Bu şehirden giderse ay ve gök, yer yarılır belki. Belki de şehir medenileşir ey kalbim!
Ey yarınlar için dövünen sinsi. Bilesin ki yarın umuttur.
Ey  oruç tut beni. Tut ki hemhal olalım sabahla... Tut ki yansın yüreğim, tut ki serinlesin yeryüzü. Kavrulmuş sinelere yar et beni!
Ey kanatlarını açıp damla damla üzerimize yağan gökyüzü. Rahvan atlara binip hangi dağın yamaçlarında eğleşeceksin yaz boyu. Şimşek olup ta kırbacını şaklatmak dururken  usul usul, mısra mısra çiselemeler niye?
Ey dönmeyi düşünmeyen, sefere giden atlılar.
Yine sefer yolu göründü.
Oysa ya zafer duamızı yeni bitirmiştik.
Bir türkü tuttursam dua niyetiyle Çalap’a götürmüşün Kutlu Yalavaç!/Naci YENGİN