MANİSA KÜLTÜR SOHBETLERİ
Naci YENGİN
Manisa gibi tarihi ve kültürel hayatı güçlü olan şehirlerin içinde bulunduğu kültür, sanat ve medeniyete dair günümüzde hiçbir katkı veremeyecek durumda olması Manisa’nın her açıdan kalkınması için çaba harcayanları üzmektedir.
Türk şehri olmadan önceki kültür ve sanat hareketliliğini bir kenara koyarak söyleyecek olursak Saruhan Beyliğiyle başlayan Türk mühürlü Manisa şehrinde kültür, sanat ve mimari ve insanlığa dair gelişmeler Osmanlı döneminde zirve yapmıştır.
Şehzadelerin Manisa’ya gelişi ve özellikle II. Murat’ın 1445’te Saray-ı Amire’yi inşa ettirmesinden itibaren daha bariz bir şekilde canlanmanın görüldüğü edebiyat, sanat, kültür, mimari, ekonomik hayat, sosyal hayatın hareketlenmesi II. Mehmet( Fatih Sultan Mehmet-1442-1449) olmak üzere Saruhan Sancağında şehzadelik yaparak Osmanlı padişahlığına yükselen Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim, III. Murat, III. Mehmet, Manisa’da doğan Sultan Mustafa olmak üzere onlarca şehzadeyle devam etmiştir.
Şehzade Şehir Manisa 1313-1410 yılları arasında Saruhan Beyliğinin merkezi, 1442-1595 yılları arasında da Şehzadelerin gönderildiği sancak şehir olmuştur. Hatta II. Murat’ın Manisa’ya gelmesi (1443-1446) Padişahlık-yönetim-merkezi olarak tarihe, medeniyete hizmet etmiştir. Ancak gelin görün ki, bu sürede Manisa’da görev yapan bey, paşa, şehzade, lala; şehrin sosyo-ekonomik, demografik, dini… Alanlarında hizmet eden şahsiyetlere dair yapılmış eser yok denecek kadar azdır!
1700’lü yıllardan itibaren önemi giderek azalan Manisa’da kültür, sanat ve siyasi hayata paralel olarak ekonomik olarak da İzmir’in gerisinde kaldığını görmekteyiz.
Bazı ayanların çaba ve destekleriyle kısmen canlılığını devam ettirse de Manisa sıradan bir Anadolu şehri olarak yaşamaya devam etmiş, kabuğuna çekilerek adeta kaderine küsmüş bir şehir gibi içinde barındırdığı insanlarıyla makûs talihini yaşamaya devam etmiştir!
Yangın ve depremlerle sarsılan şehrin işgal yıllarında yeniden yakılmasıyla adeta yok denecek kadar azalan mimari, kültür ve sanat hayatı Cumhuriyetle birlikte özellikle Halkevlerinin Manisa şubesinin açılmasıyla canlanmaya başlamıştır. Dergi, kitap, tiyatro, müzik, dağcılık, dericilik, sağlık, folklor, konferans, etkinlik, değişik alanlarda açılan kurslar başta olmak üzere Cumhuriyetin kurucu iradesinin hedeflediği bir nesil ve ülke meydana getirmek amacıyla yapılan çalışmalar yabana atılamayacak kadar önemli ve birçok yönden Manisa’nın hafızasını geri getirecek, şehri ve insanları kendilerini hatırlatacak çalışmalardır. Ne acıdır ki günümüzde dahi Manisa ile ilgili yapılan çalışmaların referans noktası Manisa Halkevinin ortaya koymuş olduğu eserlerdir.
***
Şehrin kültürel hayatını hareketlendirecek aktivitelerin eksik oluşuna dair yıllardan beri devam eden düşünce ve eleştirilere cevap olur mu bilemeyiz ancak İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Sudak Beyefendi ile birlikte Manisa Eski Belediye Başkanı Av. Bülent Kar, Yazar Osman Özbaş, Yazar Celil Altınbilek ve bendeniz oturup bu konuda bir şeyler yapılması gerektiğine dair fikir birliğine vardık.
Manisalıların Borsa Kahvehanesi olarak bildiği şimdilerde Dr. İbrahim Türek Halk Kütüphanesi olarak bilinen mekanda “Manisa Kültür Sohbetleri” başlığıyla on beş günde bir Manisa kültür dostlarına kültür, sanat, tarih, mimari, folklor, edebiyat,…Her alanda sadece Manisa ile sınırlı kalmayacak sohbetler edilecektir.
Tarihi bir mekân nezih bir ortamda sıcak sohbetlerin yapılacağını umduğumuz “Manisa Kültür Sohbetleri”nin bu haftaki konuşmacıları Av. Bülent Kar, yazar Celil Altınbilek, yazar Osman Özbaş ve tarihçi yazar Naci Yengin olacaktır.
Moderatörlüğünü üstlendiğim “Manisa Kültür Sohbetleri”nin ilk toplantısı 16 Aralık 2016 tarihinde 16.00-17.30 saatleri arasında Dr. İbrahim Türek Halk Kütüphanesinde(Borsa Kahvesi) gerçekleşecektir.
Kültür dostlarımızı kültür, edebiyat, sanat, tarih… Ve sıcak sohbetlerin yapılacağı toplantılarımıza bekleriz. www.tarihistan.org