Kitap Fuarları
Yazar ve okuyucuları besleyen en önemli kültürel organizasyonlar kitap fuarlarıdır.
Eskiden kitap fuarı denildi mi İstanbul, Ankara ve İzmir kitap fuarları akla gelirdi. Ancak şimdilerde öyle değil. Neredeyse her il ve bazı ilçeler senenin belli günlerinde kitap fuarları düzenliyor. Hatta bazı büyük şehirlerin farklı ilçelerinde birden çok kitap fuarının düzenlendiğini biliyoruz.
İstanbul’da yaşayan, okuyanlar kitapla, kültürle buluşma ve kitap fuarlarına katılma açısından her zaman şanslıdırlar. Yayımcılığın merkezi hala İstanbul’dur. Her ne kadar Cağaloğlu’nun eski önemi kalmadıysa ve yayınevleri farklı adreslere taşındıysa da Cağaloğlu yine de kitap dostlarını çekmeye devam eder. Bazı köklü yayınevleri hala Cağaloğlu’ndadır.
İstanbul kitap fuarları ve yazarlar açısından cazibe merkezidir.
Yazarı besleyen okuyucusunun yorumu, sorusu ve ilgisidir. Eskiden yazarlara kitaplarla ilgili mektuplar gönderilir ve yazar da mektuplara elinden geldiğince cevaplar vermeye çalışırdı. Şimdilerde böyle bir durum söz konusu olmasa da yine de okuyucuyla yazar buluşmak, görüşmek, birkaç cümle de olsa hasbihal etmek ister. İstanbul gibi bir şehirde açılan kitap fuarlarında imza gününe davet edilmek yazar için de prestij meselesiydi bir zamanlar. Gazetelerde, televizyonlarda gördüğünüz yazarları yakından görme bahtına erişirdiniz. Bu açıdan kendimi şanslı sayarım. Birçok yazarı İstanbul kitap fuarlarında tanıdım. Sultanahmet ve Beylikdüzü Tüyap Kitap Fuarlarına gitmemek söz konusu bile olamazdı. Cebimizde ne kadar para varsa tüketirdik.
Cemil Meriç’i, Erol Güngör’ü, İdris Küçükömer’i, Oğuz Atay’ı, Ahmet Hamdi Tanpınar’ı, Tarık Buğra’yı, Seyyid Ahmet Arvasi’yi, Samiha Ayverdi’yi, Hilmi Yavuz’u ve daha nice yazarı kendilerini tanımadan önce kitaplarından tanıdım. Bazılarıyla bizzat görüşme bahtiyarlığına eriştiğim için kendimi mutlu sayarım.
Şimdilerde her ilde kitap fuarları düzenleniyor. Yayıncı ve yazarlar okuyucuya gidiyor. Bazı şehirlerde yazara ve kitaba olan ilginin daha fazla olmasının nedenleri üzerinde kafa yormak gerekiyor. Bazı şehirlerde de kitaba ve kültüre olan ilgi istenilen seviyede olmamasına da.
Kitap fuarlarının şehre kattığı değer önemlidir.
Yazar ve yayıncılar okuyucuyla buluşur ve kültürel çeşitlilik, etkileşim önem kazanır.
Aynı anda birçok yerde kitap fuarının açılması bir engel olarak görülse de fuar organizasyonu düzgün yapıldığında bu sorun aşılır.
İstanbul, Denizli, Konya, Gaziantep, Balıkesir gibi birçok kitap fuarı organizasyonu arasında gördüğüm kadarıyla en sönük geçen Manisa kitap fuarıydı. Manisa’da dördüncüsü düzenlenen kitap fuarında bir türlü istikrarın yakalanamamasında, yayıncı, yazar ve okuyucunun fuara çekilememesinde bazı sıkıntıların olduğu görülüyor. Umarız beşincisinde bu tür sıkıntılar aşılır.
Fuarlara katkı sağlayan değerli yazar ve yayıncıları kutluyorum.
Yazar ve okuyucuları besleyen en önemli kültürel organizasyonlar kitap fuarlarıdır.
Eskiden kitap fuarı denildi mi İstanbul, Ankara ve İzmir kitap fuarları akla gelirdi. Ancak şimdilerde öyle değil. Neredeyse her il ve bazı ilçeler senenin belli günlerinde kitap fuarları düzenliyor. Hatta bazı büyük şehirlerin farklı ilçelerinde birden çok kitap fuarının düzenlendiğini biliyoruz.
İstanbul’da yaşayan, okuyanlar kitapla, kültürle buluşma ve kitap fuarlarına katılma açısından her zaman şanslıdırlar. Yayımcılığın merkezi hala İstanbul’dur. Her ne kadar Cağaloğlu’nun eski önemi kalmadıysa ve yayınevleri farklı adreslere taşındıysa da Cağaloğlu yine de kitap dostlarını çekmeye devam eder. Bazı köklü yayınevleri hala Cağaloğlu’ndadır.
İstanbul kitap fuarları ve yazarlar açısından cazibe merkezidir.
Yazarı besleyen okuyucusunun yorumu, sorusu ve ilgisidir. Eskiden yazarlara kitaplarla ilgili mektuplar gönderilir ve yazar da mektuplara elinden geldiğince cevaplar vermeye çalışırdı. Şimdilerde böyle bir durum söz konusu olmasa da yine de okuyucuyla yazar buluşmak, görüşmek, birkaç cümle de olsa hasbihal etmek ister. İstanbul gibi bir şehirde açılan kitap fuarlarında imza gününe davet edilmek yazar için de prestij meselesiydi bir zamanlar. Gazetelerde, televizyonlarda gördüğünüz yazarları yakından görme bahtına erişirdiniz. Bu açıdan kendimi şanslı sayarım. Birçok yazarı İstanbul kitap fuarlarında tanıdım. Sultanahmet ve Beylikdüzü Tüyap Kitap Fuarlarına gitmemek söz konusu bile olamazdı. Cebimizde ne kadar para varsa tüketirdik.
Cemil Meriç’i, Erol Güngör’ü, İdris Küçükömer’i, Oğuz Atay’ı, Ahmet Hamdi Tanpınar’ı, Tarık Buğra’yı, Seyyid Ahmet Arvasi’yi, Samiha Ayverdi’yi, Hilmi Yavuz’u ve daha nice yazarı kendilerini tanımadan önce kitaplarından tanıdım. Bazılarıyla bizzat görüşme bahtiyarlığına eriştiğim için kendimi mutlu sayarım.
Şimdilerde her ilde kitap fuarları düzenleniyor. Yayıncı ve yazarlar okuyucuya gidiyor. Bazı şehirlerde yazara ve kitaba olan ilginin daha fazla olmasının nedenleri üzerinde kafa yormak gerekiyor. Bazı şehirlerde de kitaba ve kültüre olan ilgi istenilen seviyede olmamasına da.
Kitap fuarlarının şehre kattığı değer önemlidir.
Yazar ve yayıncılar okuyucuyla buluşur ve kültürel çeşitlilik, etkileşim önem kazanır.
Aynı anda birçok yerde kitap fuarının açılması bir engel olarak görülse de fuar organizasyonu düzgün yapıldığında bu sorun aşılır.
İstanbul, Denizli, Konya, Gaziantep, Balıkesir gibi birçok kitap fuarı organizasyonu arasında gördüğüm kadarıyla en sönük geçen Manisa kitap fuarıydı. Manisa’da dördüncüsü düzenlenen kitap fuarında bir türlü istikrarın yakalanamamasında, yayıncı, yazar ve okuyucunun fuara çekilememesinde bazı sıkıntıların olduğu görülüyor. Umarız beşincisinde bu tür sıkıntılar aşılır.
Fuarlara katkı sağlayan değerli yazar ve yayıncıları kutluyorum.
FACEBOOK YORUMLAR