Sesin Efendisi: ITRİ
Naci YENGİN[1]
Ne zaman gönlüme ferahlık veren bir müzik dinlesem Yahya Kemal Beyatlı'nın şu şiir dökülür dudaklarımdan:
“Büyük Itrî'ye eskiler derler,
Bizim öz mûsıkîmizin pîri;
O kadar halkı sevkedip yer yer,
O şafak vaktinin cihangîri,
Nice bayramların sabâh erken,
Göğü, top sesleriyle gürlerken,
Söylemiş saltanatlı Tekbîr'i.”
Buhûrîzâde Mustafa Itrî (1633-1711) yılları arasında yaşayan Türk müziğinin zirvesi. IV. Mehmet dönemine denk gelen hayatı çalkantılarla geçmiş. Allah vergisi bir müzik kulağı, gönül zenginliği ve aşkın yüceliğini dile, sese ve müziğine aktaran şair, hattat, bestekâr.
Yunus’a ses olan Itri “Aşkın ile avunurum, bana Seni gerek Seni” derken iki cihanda maksut olmuşlara seslenmektedir.
Itri hakkında Türk Edebiyatının daha fazla eser vermesi beklenir. Müzik çalışmaları, belgeseller, sinema filmleri, diziler ve romanlarla Itri’yi daha çok gündemimize almamız gerekiyor. Klasik Türk Müziğini yeniden canlandırmak istiyorsak Itri bizim için en önemli hazinlerimizin başında gelmelidir.
Itri üzerine yazılmış romanlar arasında Mine Sultan Ünver’in “Sesin Efendisi Itri Mucizem[2]” romanı anlatım tekniği, Itri’nin hayatından kesitler, dönemin siyasi olayları, sarayda yaşanan entrikalar, yeniçerilerin halka baskılarını arttırmaları, eski Kırım Hanı Selim Girayhan’ı daha yakından tanıma ve anlamak mümkün.
Yazarın Itri’nin dilinden “Hayat zavallı ruhumu acılarla öptü ve benden karşılığında şarkılar hassasiyeti, medrese, musiki hayatı, saraya girişi, bir dönem kendisiyle, egosuyla verdiği mücadele istedi.” Itri’nin kendisini ifade ettiği sözü üzerinden yola çıkarak Itri’nin yetişmesi, eğitimi, müzikle olan kopmaz bağı, bestekârlığı; bir dönem kendisiyle olan iç çatışması, egosuna karşı verdiği mücadele… Sanatkârane, yer yer içimizi burkan, bazen de insanı kendine getiren yazarın şiir dili Itri’yi bir nebze de olsa tanımak, onu hissetmek isteyenler için mutlaka okunması gereken bir kitap.
Itri’yi içine düştüğü girdaptan kurtaran aşktır. Romanda anlatılan aşk bir metafor mudur yoksa tasavvuf diliyle Yaradan’a, mutlak Aşk’a ulaşmak için bir aracı mıdır konusunu anlamak okuyucunun takdirine bırakılabilir.
Itri’nin kader yolu aşkı bulmasıyla değişmiş ve bestelerine, sanatına, Aşk’ına olan bağı güçlenerek artmıştır.
FACEBOOK YORUMLAR