GÖRKLÜ SEVDANIN ÇIĞLIĞI
Naci YENGİN
www.tarihistan.org
Biz kırk er kişilerdik Oğuz’un yolunda
Üçler, beşler, yediler ve kırlar aşkıyla görklü göklere yürürken
Düz ovada yolunu şaşardı namert!
Göklerden gelen mesajı takip eder "Gök Tengri’nin yolunda gideriz" derdik!
Adımıza Kırgız, Özbek, Kazak, Türkmen, Tatar… Oğuz deseler de biz hep bizdik.
Kâinatın beklediği Kutlu Müjdecinin mesajı düştü düşeli gönlümüze nice sonra
Bir bildik, eşi menendi yok bildik Yaratıcı bildik
Tengriydi göklerin ve yerin tek sahibi
Müjdelenmişlerin Tengrisi
O günden bu güne kararımız karardı
İman gibi belledik sözlerimizi
Söz vermiştik ezelden ebede
Gidilmesi gereken diyarlara gidecektik
Vazgeçmedik gökleri arama yolundan
“Kızılelmaya, Kızılelmaya!” türküleri belledik
Turan dedik adına, bazen İ’lay-ı Kelimetullah oldu, Fatih’çe söyledik
Yolumuzdan hiç dönmedik, vazgeçemezdik!
Göklerden gelen kutsi bir nağmeydi türkülerimiz!
Tengrimize Allah, müjdecimize Muhammed Resul dedik ve yürüdük Kelam-ı Kadim yolunda
Dünya yürüdü peşimizden, insanlık yürüdü
At nallarına karışan kılıç seslerinin gölgesinde çeliğe su verildi
Medeniyet olduk Türkistan’dan Mısır'a, Macaristan ovalarına kadar
Harf harf yazıldı, nakış naķış işlendi han, hamam, kervansaray, cami ve şadırvanlar
İman iman nurlandı kalpler, kalplerimiz
Gönüller şefkatli kollarımızda eridi, beklenen olduk hep!
Su medeniyeti, huzur diyarı dedik adına.
Nizam-ı Âlem oldu nişanımız
Obalara, yurtlara, şehirlere çınarlar misali devletler kurduk,
Gün doğumundan gün batımına
Oğul verdik, oğul aldık; çağları kılıcın ve kalemin gölgesinde aşarken
Boylarımız boyladı, soylarımız soyladı
Oğuz olduk, Türkmen, Hun, Göktürk, Karahan… Selçuki,
Osmanlı ile nam saldık Cumhuriyetle demlendik
Yeri geldi kan kustuk, kızılcık şerbeti içtik, hain olmadık, devletsiz kalmadık
Aman dileyene el kaldırmadık
Ezansız, Kur’an ’sız ve Bayraksız kalmadık!
Adımıza her ne denirse densin aynı yolda yürüyenlerdik.
Çağları aşan, gönülleri fetheden, bizdik!
Bizdik cihana sevdalı, ak saçlılar ülkesi
Bizdik güneşe göç var denildi mi en önde koşan atlılar
“Kızılelma yolundan dönersek namerdiz” şiirleri belledik dua niyetiyle
Mevlana olduk, Yunusça söyledik
Ozan dediler adımıza, kopuzdandır dediler bağrı yanık türkülerimize
Bektaş olduk, Hacı dediler lakabımıza
Pirimiz Hoca Ahmet Yesevi’ydi
Anadolu'ya baştanbaşa dolaşan Horasan Erenleri dediler ceddimize
***
Yağmurla bulutun buluşması gibiydi
Üç kıta yedi deniz, tüm evrene sevdalıydık
En çok da masumun kalbinde yaşamayı sevdik
Yardım bekleyenin gözlerine baktık
“Vefalılar geldi yine” cümlesini her şeyden çok sevdik
Vicdanımız, insanlığımız imanla boyanmıştı
Müjdeciye inen ilk ayet kadar diriydi görklü sevdamız!
Naci YENGİN/19 Ocak 2018