Cumhuriyetin Bininci Yılına Sesleniş
Cumhuriyetimiz 100 yaşında.
Cumhuriyetimizin uluslararası alanda bağımsızlığının perçinlendiği yüzyılın antlaşması Lozan.
Lozan’dan bugüne 100 yıl geçti. Türkiye Cumhuriyeti Milli sınırlar içinde tam bağımsız olarak yaşamaya kararlı ve güçlü duruşuyla yaşamaya devam ediyor.
100 yıl içinde yaşanan gelişmeler ve verilen mücadele ruh ve bilincinin gelecekte de devam edip etmeyeceği bugünden atılacak adımlara kültür, eğitim, sanat… her alanda yaşanacak uygulamalara bağlı olacağını bilerek hareket etmek durumundayız.
Gelecek dönemde Türkiye’yi ve Türkleri bekleyen en büyük tehlike Türklüğün en önemli karakteri olan bağımsız yaşama arzusunun etrafında şekillenen dil, tarih, kültür, sanat ve hayata bakışta tam bağımsız yaşama mücadelesinin devam edip etmeyeceğidir!
Bağımsız yaşamanın ne demek olduğunu anlamanın, anlatmanın en güçlü yolu tarihte yaşanmış olayları milli zihinlerde canlı tutmaktır. Milli bir ortak zihin oluşturmak millet olmanın erdemiyle mümkündür.
Bağımsızlık için verilen son büyük ve kutsal mücadele Milli Mücadeledir. Milli Mücadeleye katılanların hatıraları bizler için kutsal birer metin ve hazine değerinde olmalıdır.
Atatürk’ün sınıf arkadaşı Milli Mücadelenin Batı Cephesi Kurmay Başkanı Orgeneral Asım Gündüz (Kütahya,1880-İstanbul, 1970) 1973 yılında Cumhuriyetin 50. Yılına özel hatıraları yayınlanmıştır.
Asım Gündüz hatıralarının giriş bölümünde yaşanabilecek tehlikeyi dikkat çekmek amacıyla kitabına şu temennilerle başlar:
“Tek isteğim, her safhası basiret, akıl, vatanseverlik, şuur ve hedefi malum asil ve ulvi bir gayeye varabilmek için cömertçe harcanmış kan yolu üzerinden elde edilmiş aziz Cumhuriyetimizin korunması, milli birliğin devamı, bu ülkenin çocuklarının birbirini sevmesi, emeklerini ve himmetlerini büyük ve refahlı Türkiye idealine vakfetmeleridir. Şehitlerimiz bunun için can verdiler, en elverişsiz şartlar içinde babalar ve dedeler, nineler ve anneler bunun için nefislerini feda ettiler.
Türk milleti, milliyetçilik duyguları, ananeleri, asıl varlığının hazinesi içinde oldukça aşamıyacağı engel yoktur. Ahval ve şeraiti düşünmeden zorlukların üzerine gidenler, bu gayeye bağlı kaldılar. Ve bu umutla gözlerini kapadılar. Türk milleti bugün medeniyet ve yaşadığı devre yetişme mücadelesi yapıyor. Bu savaşda, milli mücadelemizin devamıdır. Ferdi ve şahsi ayrılıkları düşünce hürriyeti sınırları içinde bırakmak ve müşterek ülküye azimle, elele, gönül gönüle yürümek!..”[1]
Asım Gündüz Balkan Savaşları, Trablusgarp ve I. Dünya Savaşı ve Milli Mücadelede aktif olarak görev yapmış, vatanın işgal yıllarına tanıklık etmiş, düşmanla boğaz boğaza verilen bağımsızlık mücadelesinin içinden çıkmış bir komutanımız, gazimiz, değerimizdir.
Cumhuriyetimizin 100. Yılında Asım Gündüz’ün uyarılarını dikkate almak zorundayız. Millet Cumhuriyetimizin 150, 200, 1000. Yılını görebilsin diye düşünmek ve bin yıl ötelere bugünden seslenmek zorundayız.
Dinleyen ve Yazan: İhsan Ilgar, Kervan yayınları, İstanbul 1973, s.4,5.
FACEBOOK YORUMLAR