CAN ÇEKİŞEN ESERLER
3 Mayıs 2011 tarihli yazımızda Manisa’da Çatal Mezarlığında yatan Emel ile ilgili yazımızı şöyle bitiriştik:
“…mezarlığın bir köşesinde duran bir selvi ağacı ve mezar taşının masumiyeti ve mezar taşındaki satırlar insanı tutup silkelemeye yetiyor! Bakımsızlığı, otlar içinde kalmış hali bir yanı Osmanlı Türkçesinin o duru akıcılığıyla “İstihsalât memurlarından Manisa şehrinin imar haritasını yapan mühendis Ziya Beyin 11 yaşındaki Emel’inin kabridir. Vefatı 11 Kanun-ı Sani 927.” İfadelerini okuyunca bu insanların artık bu şehirde yaşayan kimi kimsesinin bulunmadığını anlıyorsunuz. Ancak burada elbette belediyeye büyük görevler düşüyor. Musevi Mezarlığı kadar ilgiyi hak ediyor bu insanla.
Şimdi Manisa Belediyesinden Ziya Beyin o dönemde çizdiği Manisa imar haritalarının bir örneğini istesek cevap alabilir miyiz?”
Çoğu zaman yerel gazeteler de yazı yazanların yazıları boşa mı gidiyor diye düşünmeden edemez ve insanların burun kıvırmaları ile karşılaşırsınız.
Ancak bazen de yazdığınız yazılara cevap gelmese ve umursamazlık sergilense de Ankara’dan gelen bir telefon ya da yazınızda konu ettiğiniz bir mesele; şehre dair bir eksikliğin giderildiğini görerek mutlu olursunuz.
Hal diliyle teşekkür diye buna denir. Ancak insan yine de bizzat teşekkür bekliyor hani!
Sağ olun. Biz fark etmemiştik. Hatırlatmanıza sevindik. Manisa hepimizin el birliği ile aksaklıkları gidermemiz gerekiyor…
Ancak bu yapılmasa da aylar sonra bazı icraatlar ta da sizin istediğiniz, beklediğiniz gibi oluveriyor!
10.12.2011 tarihinde yerel basına yansıyan güzel bir haberi okumaktan mutlu oldum.
“Manisa’nın 1919 yılında Yunanlıların işgali altına girmesiyle birlikte şehirde yaşanan yıkımın ardından, yapılan imar değişikliği çalışmalarını yürüten Mühendis Ziya Bey’in 11 yaşındaki kızı Emel’in kaybolmak üzere olan mezarı yenilendi. Manisa Belediyesi tarafından Çatal Kabristanı’nda bulunan mezarı koruma altına aldıklarını ifade eden Belediye Başkan Yardımcısı Azmi Açıkdil, “Manisa’nın ilk şehir planlamacısı olan Mühendis Ziya Bey’e olan vefa örneğimizi gösterdik” dedi.
Manisa Belediyesi gibi birçok kurumun sahiplenmesi gereken mezarlıklar, tarihi-kültürel eserlerimiz göz göre göre yok olup giderken üzerine düşen görevi yapmayan her kim varsa vebal altında olduğunu bilmelidir! Özellikle belediyelerin bu konuda herkesten daha çok sorumluluk sahibi olması ve duyarlılık göstermesi gerekmektedir.
Manisa Emel’in Çatal Mezarlığındaki kabrine karşı gösterilen duyarlılık gibi Fatih Parkındaki Fatih Sultan Mehmet’in şanına yakışır bir heykelin, Şehir Kulübünün arkasındaki Kızılay binasının bir bölümü olan Fatih döneminden-Saray-ı Amire’den kalan tek yapı olma özelliğini sürdüren ve maalesef aslına uygun kullanılmayan Kulenin, Ulu Parktaki Kurtuluş Anıtının( Manisa’nın Kurtuluşu Anıtında her nedense 1935–1939 tarihleri yazmaktadır), Asker Hastanesinin, Saruhanlı Yolundaki Tarihi Çeşmenin, Kaynak Mahallesindeki Göne Çeşmesinin de aynı duyarlılıktan payını alması gerektiğini düşünüyoruz.
Hatta Manisa adına tarihi-kültürel envanter bir an önce çıkarılmalı edebi eserlere verilen önem gibi Valiliğimizin tarihi eserler adına kuracakları bir komisyonla Şehzade Şehrindeki eserlerin dökümü yapılmalıdır. Yapılacak çalışmalarla yerelden ulusala, ulusaldan evrensele hitap edilerek Manisa insanının tarihiyle yeniden barışık ve şehrinde yaşamaktan mutlu birer bireyler olması sağlanabilecektir.
Böylece şehre olan aidiyet duygusu artacak ve Manisa tarihi misyonunu yeniden yakalama yollunda öneli mesafe kat edecektir.