ALİM HAN VE TÜRKİSTANDAKİ TÜRK DEVLETİ: BUHARA
Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı ve Türkistanlılar Kültür Derneğinin düzenlemiş olduğu “Alim Han ve Türkistan’daki Türk Devleti: Buhara” konulu konferans İstanbul Üniversitesi Avrasya Estitüsü Konferans Salonunda gerçekleşti.
Prof. Dr. Abduladir DONUK, Yazar Naci YENGİN, Yard. Doç. Dr. Nurettin Hatunoğlu ve Buhara Emir’i Âlim Han’ın oğlu Abdulkebir Yüce’nin konuşmacı olarak katıldığı konferans 7 Nisan 2012’de saat 14’te gerçekleşti.
Buhara Emir’i Alim Han ve dönemi Yard.Doç.Dr. Nurettin Hatunoğlu tarafından anlatldı. Yoğun ilginin görüldüğü konferansta duygusal anların yaşanmasına neden olan konuşmayı Yazar Naci YENGİN gerçekleştirdi.
Naci YENGİN konuşmasında slayt gösterisi, resimler ve yapılan çalışmaların yetersizliği üzerinde duruldu. Buhara Emir’i Âlim Han ve çocuklarına dair detaylı bilgiler veren Naci YENGİN Buhara’nın 1920’de Ruslar tarafından işgal edilmesinden sonra Afganistan’da yaşadıkları dram, zulüm ve sıkıntılardan sonra Afganistan hükümetinin Buhara Emir ve ailesine yönelik yıldırma ve baskı politikaları sonucu çareyi başka ülkelere iltica etmek zorunda kalan aile bireylerinden Veliaht Ömer Âlimi(1925-2012) Amerika’ya gitmiş ancak birçok şehzade ise Türkiye’yi tercih etmiştir.
1982 yılında Türkiye’ye gelerek bu ülkeyi vatan kabul edilen Buhara Emir’i ailesi fertlerinin hala sıkıntı çektikleri, hayat mücadelesi içerisinde yaşadıkları üzerinde duruldu.
Enver Paşa’nın Buhara Hükümdarı Emir Âlim Han ile birlikte Ruslara karşı vermiş oldukları mücadele, Rusların Anadolu Milli Mücadelesine gönderdiği yardımlarının kaynağının Buhara Devleti hazinesi olduğu ortaya kondu.
Emir Âlim Han’ın oğlu Abdulkebir Yüce’nin babası hakkında yapmış olduğu konuşmada duygu dolu anlar yaşandı. Abdulkebir Yüce’nin konuşması sırasında Buhara Hükümdarı Emir Âlim Han’ın huzurunda yapılmış bir konuşma edası dikkati çekti!
Prof. Dr. Abdulkadir DONUK Türkistan coğrafyasının bir bütün olduğu ve bu coğrafyaya Uluğ Türkistan denilmesinin anlamını ortaya koydu. Uluğ Türkistan’da yaşayan Türk Devletlerini birbirinden ayırmanın yanlış olduğunu bu bölgenin sadece Türkistan ismiyle anılabileceği üzerinde duruldu.
Konferans Özbek Pilavının dağıtılası ile sona erdi.
