Akıl Fikir Yayınları
İstanbul denil mi basın, basın denildi mi Cağaloğlu (Bab-ı Ali) gelirdi daha düne kadar. Ancak şimdilerde bu anlayışın yerini Cağaloğlunda turizm merkezleri almaya başlamış. Uğrak yerlerimiz olan yayınevlerinin bir çoğu ve gazetelerin tamamı taşınmış. Kalanlarsa ya imkansızlıklardan ya da bölgede bulunan yayın ve dağıtımcıların burada bulunmasından çalışmalarına devam ediyor. Basın ve yayın camiası her zaman krizdedir! Ancak ümidleri yeşerten bazı girişimler de her zaman kendisini gösterir. Çiçeği burnunda bir yayıneviyle tanışmak için Mehmet Nuri Yardım, İsmetullah Yeseviyle birlikte Akıl Fikir yayınevine gidiyoruz. İsmail Derici Bey ve Fatma Esen Yargıcı’nın kurmuş olduğu Akıl Fikir yayınları Ziya Şakir’le yayın dünyasına merhaba diyerek önemli ve akıllıca bir giriş yaparak sesleniyor okuyucularına. İyi de etmiş. Ziya Şakir hızlı okunan ve pekçok araştırma eserinden alamayacağımız bilgileri roman tadında aktarmasını bilen ve kitabı okuyucuya sevdiren ender yazarlardan birisi. Bu yönüyle akııllıca bir tercih etmiş yayınevi...
Bu dönemde yeni bir yayınevine girişmek herkesin harcı değil. Öncelikle kitaba, kültüre sanata gönül vereceksiniz. Para kazanma düşüncesiyle kurulan pekçok yayınevi kısa zamanda kapandı. Daha çok popüler kitaplara yöneldi. Ancak kısa da olsa İsmail Beyle yaptığımız doyumsuz sohbetten çıkardığım sonuç uzun soluklu ve kalıcı olacağı yönünde. Umarız güzel çalışmaları daim olur. Umarız akla ve fikre en çok ihtiyacımızın olduğu bu geçiş döneminde çalışmalarıya bizi sevindirmeye devam eder.
Saatler ilerliyor ancak sohbet bitmiyor Cağaloğlu yokuşunda. Marmara denizi daha neler görecek kimbilir. Marmaray diye denizin altından Sirkeciden Üsküdar’a üç dakikada ulaşmak farklı bir duygu. Mesafe uzun ulaşım kolay. Dur kalk yok. Geçilen yer deniz altı. Denizin altına konulan devasa tünelin ortasından suları yara yara karşı kıyıya geçme düşüncesi Osmanlıdan kalma yarım kalmı bir proje! Gemiler karadan değil trenler denizin altından karşı sahillere ulaşıyor artık!
Ancak ne yalan söyleyeyim zamanı olanlar tercih etmesin derim Marmaray’ı. Doya doya denizi, martıları, sahilleri tarihi mekanları seyrederek vapurla yolculuk yapmanın tadı, keyfi ayrı. Marmaray kısa sürede sizi gideceğiniz karşı kıyıya ulaştırıyor ancak ilham ve keyif duygusu yok. Zevk ve ihtiaşamı görme imkanınızı elinizden alıyor vesselam!
Ey Dersaadet bakalım sen daha kimlere kendine ram edeceksin!