1930’LU YILLARDA MANİSA/ “SİTEM” ROMANINDA MANİSA’DAN KESİTLER
Nihal Yeğinobalı ismini “Cumhuriyet Çocuğu” kitabıyla tanıdım.
Sonra “Mazi Kalbimde Bir Yaradır” geldi.
Nihal Yeğinobalı 1927 Manisa doğumlu. Cumhuriyetin ilk yıllarında genç devletin eğitim ve felsefesini benimseyen ilk nesilden. Arnavutköy Amerikan Kız Kolejinden sonra New York Eyalet Üniversitesi okudu.
Nihal Yeğinobalı Cumhuriyetin idealleri ve ideolojisiyle yetiştirdiği Türk gençlerinden birisiydi. Yazarı tercih etmemde Cumhuriyetin ilk dönem felsefe ve insanını daha yakından anlamak; biraz da Manisa’ya dair 1930’lu yılların şehrine dair vereceği bilgiler çerçevesinde o yılların insan ve şehrine olan merakımı gidermekti.
Manisa’ya dair Cumhuriyetin ilk yılları hakkında bilgiler elbette “Mazi Kalbimde bir Yaradır-1998” ve “Cumhuriyet Çocuğu-1999” kitabında çokça bulunmaktadır. Ancak yazarın “Genç Kızlar-2003”, “Gazel, 2007”, “Belki Define-2008” “Sitem-2013” romanlarında da Manisa’nın değişik yönleri, insanları, sokak ve mahalleleri, söylencesi, sanatı, hayat tarzı, toplumsal ve ekonomik yapısı satır aralarına gizlenerek verilmektedir diye düşünerek “Sitem” romanını okumaya başladım. Ancak hayal kırıklığına uğradığımı söylemeliyim!
“Sitem” romanında Manisa’yı arayanlar “Yeşilce” adıyla adlandırılan Manisa’nın değişik yönlerini bulacaklardır. Ancak Sitem romanının salt Manisa’yı anlatan bir roman olmadığını ilk satırlarda anlamaları için birkaç sayfa okumaları yeterli olacaktır.
Roman her ne kadar “Yeşilce” adıyla Manisa’da Tren İstasyonu yakınlarında bir çiftlikte geçmekteyse de romanda Manisa’yı bulmak ve tanımak bir hayli zordur.
1934 Yılı Öncesi. Muradiye Camii, Sultan Caminin arkasındaki Hangah ve Sultan Camii
“Kurtuluş Savaşının Yunan yangının üzerinden daha ancak bir on yılın geçmiş olduğu o yalın, yokluk döneminde, savaştan bir yangın yeri olarak çıkmış o küçük Ege kentinde,” (Yeğinobalı,12:2013)
“Hıdır, Yunt Dağları’nı eliyle göstererek, “Üç gün üç gecedir yollardayız,” dedi. (Yeğinobalı,27:2013)
“Bizim asker gelip bizi Rumların elinden kurtardıktan sonra, hani kimi bıçkınlar Rum erkeklerini vurmak için toplanmaya çalışmışlardı.” (Yeğinobalı,42:2013)
“Yeşilce’de doğup büyüdükleri semt olan Üç Konaklar Mahallesi…”(Yeğinobalı,46:2013)
“Mahmut Bey Yeşilce’nin eczacısıydı.” (Yeğinobalı,50:2013)
“Kentle ova arasında bir tür sayfiye semti olan Üç Konaklar Üç Konaklar Mahallesinde oturuyorlardı. Bir yanlarında demiryolu, kentle aralarındaki sınırı çizerken öbür yanda Kız Çayı’nın kıyısında sıra sıra kümelenen söğütlerle telli kavaklar Yaban dedikleri ovanın başlangıcını belirlerdi.(…) kurtuluş Savaşında kentin Müslüman mahalleleri, Yunanlılar ve yerli Rumlarca yakıldıktan sonra evsiz kalanlar, kaçan Rumların boş bıraktıkları evlerde iskân edilmişlerdi.” (Yeğinobalı,54,55:2013)
“Mahalleye adını veren Üç Konaklar aslında tam Rum değil İtalyan asıllı İzmirli bir tüccarın mülküydü.” (Yeğinobalı,55:2013)
Romanda 1930’lu yılların Manisa’sı şöyle tasvir edilmektedir: “Sultan Dağı’nın eteğinde Yeşilce’nin damları uzaktan uzağa mercan kırmızısı, evleriyle minareleri, sedef beyaza duruyor, ovanın bin bir yeşiline serpiştirilmiş zeytin ağaçları yer yer gümüşe çalıyordu.” (Yeğinobalı,59:2013)
Manisa’nın göz göre göre tahrip olması ve aslını koruyamamasına isyan eden yazar “Bağlarımızın sökülüp evlerimizin yıkılarak yerlerine yüksek apartmanlar yapılmasına izin vermekle… Yeşilce’yi ölüme mahkûm etmeye hazırlandığımız şu günlerde hep geçmişte yaşar gibiyim ve bir “Yitik cennet” sendromundan mustaribim. ” (Yeğinobalı,66:2013) diyerek acı gerçeği haykırır.
Sitem romanın ana konusu Manisa’yı anlatmak değildir. Ancak roman karakterleri Yeşilce(Manisa)’lidir. Haççe, Sitem, Cenan, Eşber, Mihri Hanım, Esat Bey, Manisalıdır.
Sitem romanı Manisa’da bir çiftlikte geçen ve insanlar arası ilişkileri kalıpları zorlayarak anlatan bir roman denemesidir denilebilir.
Gerçeklerle hayaller arası ilişkileri zorlayan romanda ergenliğe adım atan iki kızın gençlik duyguları ve insanlar arası ilişkileri gizli, kaçak gözlemlemeleri, aile dışı ilişkiler ve toplumsal yozlaşmanın satırlara dökülmüş cümlelerle kurgulandığı hayat tarzları…
Psikolojiyle harmanlanmış cinsellik, yasak ilişkiler, geleneksel hayatın içinde gizliden gizliye devam eden çarpık ve sınırları zorlayan hayat tarzları… Besleme olarak toplum içinde o zamanlar var olan çocukların küçük yaşta başka ailelerin yanına verilmesi(Sitem) ve bunun yarattığı toplumsal, psiko-sosyal sarsıntılar yumağı ve cinayet romanı “Sitem”!
Görsel medya gibi yazılı eserlerin de okuma yaşı olmalıdır. Buna roman, hikâye, araştırma da dâhildir.
Herkesin okuma özgürlüğü ve okuduğunu seçme özgürlüğü elbette olmalıdır. Ancak okuyucunun eserin içeriği ile ilgili bilgilendirmeye ihtiyacı olduğu kesindir. Özellikle çocukluk ve ilk gençlik dönemlerinde çarpık ilişkilerin romanlaştırıldığı kitapların okunmasında kitabın kapağına konacak bir yaş ya da kitabın özelliğini anlatan bir işaret bulunmalıdır diye düşünüyoruz.
Bizce “Sitem” romanı +18 yaş ve üzeri okuyucu için tavsiye edilebilir.
*Künye: Sitem, Nihal Yeğinobalı, Can Yay. 4. Baskı 2013
www.tarihistan.org
Naci YENGİN