ZERZEVAT’TAN ADAMLAR
Koca bir karnabahardır başı, darı püskülünden saçı,
Bal kabağının en irisinden yapılmış, narin gövdesi,
Yanakları al-beyaz değil, yemyeşil üç dalın yaprağı,
Ne hoş duruyorlar, bakıyorlar, zerzevattan adamlar.
Omuzlarda vardır, sarmalık hem de dolmalık lahana,
Gör, bak, kol diyerek emaneten tutturulan patlıcana,
Ayakları mı dersen ne gezer, iki pırasa tombulcana,
Ne hoş duruyorlar, bakıyorlar, zerzevattan adamlar.
Gözleri derseniz melül, mahzun, kara elmas kara erik,
Saçlarını mı sormayın, kendiliğinden, cin işi örme belik,
Burun mamuldür havuçtan, bulunmaz kendisinde delik,
Ne hoş duruyorlar, bakıyorlar, zerzevattan adamlar.
Bürüksel lahanasından yapıvermişler, eski kesik kulak,
Sarkarlar iki yanaktan aşağı kıvrımlı zülüf, sarmaşık,
Gözler üstünde uydurulmuş, sivri biberlerden kirpik,
Ne hoş duruyorlar, bakıyorlar, zerzevattan adamlar.
Çalakalem çiziktirmişler beni, ihtimamsız, özensiz, derken,
Daha da güzel olur muyum lafzıyla söylenir, kalkar erken,
Ömrümüze ne gerek var, güller gibi güzelim can varken,
Ne hoş duruyorlar, bakıyorlar, zerzevattan adamlar.
Gam, kasavet, keder, bütün bunların hepsi, nedendir?
Gün gibi boylu boyunca dururken tarla, neye lazım sedir?
Meyvelerden daha elzem ve makbul olanlar sebzelerdir.
Ne hoş duruyorlar, bakıyorlar, zerzevattan adamlar.
Dünya hali denilenler her nefeste oluşur, adı gaile,
Ne yaparsan yap, kelamı kibarınca hiç olmaz nafile,
Çalışanlar çokça olmalı ki kesintisiz yürüsün kafile,
Ne hoş duruyorlar, bakıyorlar, zerzevattan adamlar.
Hoca dersin lafı, evelemeden gevelemeden, dolandırmadan,
Aklımızı, fikrimizi, birbirine karıştırmadan, hiç sulandırmadan,
Sen beni bana bırak, ben olurum hak üzere, çekil,çık aradan,
Ne hoş duruyorlar, bakıyorlar, zerzevattan adamlar.
Muammer AZMAK 10.10.2022
Koca bir karnabahardır başı, darı püskülünden saçı,
Bal kabağının en irisinden yapılmış, narin gövdesi,
Yanakları al-beyaz değil, yemyeşil üç dalın yaprağı,
Ne hoş duruyorlar, bakıyorlar, zerzevattan adamlar.
Omuzlarda vardır, sarmalık hem de dolmalık lahana,
Gör, bak, kol diyerek emaneten tutturulan patlıcana,
Ayakları mı dersen ne gezer, iki pırasa tombulcana,
Ne hoş duruyorlar, bakıyorlar, zerzevattan adamlar.
Gözleri derseniz melül, mahzun, kara elmas kara erik,
Saçlarını mı sormayın, kendiliğinden, cin işi örme belik,
Burun mamuldür havuçtan, bulunmaz kendisinde delik,
Ne hoş duruyorlar, bakıyorlar, zerzevattan adamlar.
Bürüksel lahanasından yapıvermişler, eski kesik kulak,
Sarkarlar iki yanaktan aşağı kıvrımlı zülüf, sarmaşık,
Gözler üstünde uydurulmuş, sivri biberlerden kirpik,
Ne hoş duruyorlar, bakıyorlar, zerzevattan adamlar.
Çalakalem çiziktirmişler beni, ihtimamsız, özensiz, derken,
Daha da güzel olur muyum lafzıyla söylenir, kalkar erken,
Ömrümüze ne gerek var, güller gibi güzelim can varken,
Ne hoş duruyorlar, bakıyorlar, zerzevattan adamlar.
Gam, kasavet, keder, bütün bunların hepsi, nedendir?
Gün gibi boylu boyunca dururken tarla, neye lazım sedir?
Meyvelerden daha elzem ve makbul olanlar sebzelerdir.
Ne hoş duruyorlar, bakıyorlar, zerzevattan adamlar.
Dünya hali denilenler her nefeste oluşur, adı gaile,
Ne yaparsan yap, kelamı kibarınca hiç olmaz nafile,
Çalışanlar çokça olmalı ki kesintisiz yürüsün kafile,
Ne hoş duruyorlar, bakıyorlar, zerzevattan adamlar.
Hoca dersin lafı, evelemeden gevelemeden, dolandırmadan,
Aklımızı, fikrimizi, birbirine karıştırmadan, hiç sulandırmadan,
Sen beni bana bırak, ben olurum hak üzere, çekil,çık aradan,
Ne hoş duruyorlar, bakıyorlar, zerzevattan adamlar.
Muammer AZMAK 10.10.2022
FACEBOOK YORUMLAR