YENİ BAHAR
Taze kesilmiş asma dalı gibi,
Ağladı gökyüzü, yaşın yaşın,
Başının dertte olduğunu, erik dalı,
Anladı, yanacağım diye yürek dağladı.
Ağladı kayısı, ağladı badem,
Âdemoğlu naçar, seyretti uzaktan,
İçten bir avaz saldı âleme,
Hem nebatat hem de hayvanat,
Birisi oğul verme telaşındaydı,
Birisi oğulları koruma derdinde,
Kimse kimseyi tanımıyordu,
Baharın gelişi çok sancılıydı,
Bir o kadar da mutluluk verici,
Uzayıp giden kış örtüsünden,
Sıyrılmaktı bir yanı, bir yanı
Aydınlık yarınlara uzanmaktı.
Çıktı dallarından tek tük gözeler,
Fısıldadı birbirine: Yeni Bahar,
Yeniden bahar, Duyanlar uyandılar,
Derin kış uykusundan, sarmaştılar,
Çiçek, dal, yaprak, karıştılar.
Ne varsa hepsi, baş, ayak,
Alayı tutturdular, yeni nefes,
Yeni gün, yenilenen halayı,
Çektiler yeryüzüne, çiçekli
Perdeler ki onlar yepyeniydiler.
Taptazeydiler, ümit doluydular,
Bir yel esti, kırıldı bazıları.
Bir soğuk vurdu, dondu kaldı çokları.
Buraya kadarmış diyemediler.
Diğer güzellikleri göremediler.
Birbirlerine sevgi veremediler.
Başlarken bitti maceraları.
Kardeşlerin bir yanı hep eksik kaldı.
Ortalık telaşa karıldı, bazıları,
Bir diğerine darıldı, bazıları sarıldı.
Hayat yolunda düzen kuruldu,
Zaman yaralara merhem çaldı.
Gözümüz aydın, İlkbahar oldu.
09.03.2017 Muammer AZMAK