YAZMA- OKUMA-ÖĞRENME
Düşüncelerimizi, duygularımızı, hayallerimizi, kurgularımızı, bir metin haline getirmek onları pekiştirmek, paylaşmak istediğimizde müracaat edilecek yollardan birisidir, yazmak.
Yazılı metin oluşturmak sözlü metin oluşturmaktan daha zor değildir, yargısı çok iddialı bir söz olmamalı, kanaatindeyim. Nedense yazmak konuşmaktan daha zor gelir kişiye. Oysa düşüne düşüne, değiştire değiştire, daha doğru ifadelendirmeye ulaşmak mümkündür.
Çalakalem yapılan yazma faaliyetlerinde mutlaka olumsuz taraflarla karşılaşılması mutlaka ihtimaller arasında yer bulur, kendine. Ancak bunları değiştirmek, dönüştürmek, beklenilenin üzerinde bir hale getirmek bir o kadar kolay ve imkân dâhilindedir.
Yaptığımız işi önemsemek, gereken özeni göstermek, planlamaya uymak, bu konuda yol gösterici ve sonuç aldırıcı bir yöntem olarak yardımını esirgemeyecektir, kalem gayretkeşi olan hiç kimseden. O halde yazmaktan korkmak yerine onu korkutmak ve yaza yaza iyiye ulaşma çoklukla mümkün olur.
Okumak vazgeçilmesi zor bir tiryakilik, ekmek ne ise su ne ise okumakta odur, benim için. Diye yola çıkan her birey öğrendiklerinin yekûnun çoğunluğunu okumalarımdan öğrendim iddiasını gönül rahatlığıyla müdafaa edebilir, zannımca. Hem de hiçbir yargılamaya, sorgulamaya tabi olmadan o zaman sorabiliriz kendimize neden okumayalım?
Okumak, yenidünyaların kapılarını aralayan diyardan diyara taşıyan bilmediğini, görmediğini, gösteren efsunlu bir davranıştır ki seni esir aldığında sonsuza kadar öğretir de öğretir. Okumak, serin gölgeli bir ağacın altında, yazın oturmak gibidir. Kışın ise çıtır çıtır yanan sobanın yanında kıvrılıp yatmak kadar rehavet sağlar. Kendimizi bu güzelliklerin koynuna atmak için bekleme yapmamalıyız, bir an önce derinliklere dalıp güzelliklerden istifade etmeliyiz.
Öğrenmek, ilk bakışta kolay bir eylem olarak adlandırılsa da aslında epeyi emek vermek suretiyle elde edilen bir başarıdır. Başarı bildiğiniz gibi sonuç odaklı davranış biçimine verilen adlandırmadır. Öğrenmek yine bu bağlamda sonuca müteallik yapılmış bir çalışma biçimidir.
Öğrenmeyi gerçekleştirdiğimiz zaman zarfında başarıyı da beraberinde elde ederiz. Öğrenme çaba ve gayretlerinin yerine atalet hâkim olursa başarı da bizi terk eder. Öğrenmenin yaşı yoktur söylemi bu noktada yaslanılması gereken kuvvetli bir dayanaktır. O zaman her daim öğrenme eylemini sürdürebilir kılmak temel görevlerimizden biri olmalıdır.
Bir harf öğretenin kulu, kölesi olanların yolu her dem öğrenmek ve öğretmek olmuştur. Bu boş kapları doldurmak, dolu kapları boşaltmak, devranın en önemli hareketidir. Öğrenmek de bunun motor gücü olmaktan ibarettir, vesselam.
Muammer AZMAK 05.10.2022
FACEBOOK YORUMLAR