YAP YAŞA ÖĞREN
Öğrenme sürecinde, basit bilinenden bilinmeyene doğru çıkılan bir yolculuk esnasında, yeni bilgilerle eski bilgileri eklemleyebilmek öğrenme arzusunda olanlara ilişkilendirme fırsatını en kısa yoldan takdim edecektir. İhtiyaçlar öğrenmenin önemini ve varmak arzusunda olduğu noktayı belirlemekte önemli etken oluverir, bu noktada.
Öğrenicinin isteklerinin küçük boyutlarda cevaplandırılması onların ilgisini başlangıç yerinin çok ileri noktalarına taşır. Hele değişen değerlerden söz etmek alakanın celp edilmesi bağlamında aktif katılımın tetikleyicisi oluverir. Katılımcı öğrenicilerin şevklendirilmesinin yanında isteksizlik noktasında kalanlarını da mevzunun içine dâhil edebilecek güdülemeler yaratılmalıdır.
Sıradan sorulan soruların dikkatleri toplamadaki işlevini göz ardı etmediğimiz anlarda canlılığın arttığını gözlemlediğimiz gibi merak duygusunun da harekete geçerek gayri ihtiyari sual etme yolunu araladığını görebiliyoruz. Derse katmak tabiri ne kadar yerinde olabilir doğrulamasını tamda bu noktada fark etmek mümkün olmaktadır.
Sorular, ah bu sorular, varlığı dert yokluğu yara konumuna itilmeden evvel onların söyleşmenin başlatıcı gücünün farkına varmak icap ediyor kanaatimce. Sorular illa sorular, kolaydan zorlu yola sokan sorular. Mutlaka elimizin altında olmalı ve başarma hazzını tattırmalı. Hatta soruları cevaplamanın vaaz etme tekniğinin çok ötesinde kavratıcı işlev gördüğünün bilinciyle zihinden çıkarılma yanlışlığına düşmemeliyiz.
Araştırmaya sevk etme noktasında da suallerin yerini görmezden gelmemeliyiz. Sorgulama kabiliyetinin farkındalığı ile karşılaşan bireylerin devamında sorma geleneğinin cazibesine kapılarak her şeyi sorduğuna da şahitlik yapılabilir. Her sorunun neticesinde yenilenen zihin gelişmesini tamamlamak arzusuyla daha fazlasını arzular ve peşinden gitmeyi sürdürür.
Sorgu-sual faslında cevapların yeterliliğinden ziyade katılımın arttırılmasını destekleyecek yönlendiriciler kullanmak hedefe emin adımlarla yürümenin bir başka yoludur. Verilen ilk cevap ile mevzu değiştirmek yerine bunun üzerinde düşünülmesini sağlamak bu bağlamda dalga etkisinin daha da güçlü yayılmasına zemin hazırlamaktadır.
Sınıfın, soruların karşısında, dut yemiş bülbül olması korkulacak bir durum değildir. Fırtınanın öncesi bir sessizlik mutlaka olur. Yönlendiricileri ve çeldiricileri burada duruma göre devreye sokmak icap eder. Motor görevine zaman zaman çıkan bireylerden yararlanmanın tam vakti gelmiş demektir. Ateşleyici bir cevap beyin fırtınasını hayli zaman peşinden sürükleyerek size yeni atraksiyonlar yapma fırsatını da kazandırmış olur.
Dikkat edilmesi gereken durumlardan birisi bu noktada, yönlendirmeleri zorlamasız devreye almaktır. Yönlendirme soruları açık, anlaşılır olmalıdır. İstikametlerde yanlış anlama sezildiğinde, kelime veya kavramların açıklayıcılarla anlaşılmasına katkı sağlamalı, hatta yanlış idrakin doğru kavramanın nedenleri üzerinde durularak cesaretlendirmeler yapılmalıdır.
Eğitim- öğretim faaliyetlerinin yürütülmesi esnasında örnek olduğumuzun kaygısını taşımaktan bir an olsun uzaklaşmamaya özen göstermeliyiz. Bu vesileyle sözlü ifadelendirmede anlatım bozukluğu aranmaz kuralına rağmen konuşmanın gereksiz kelimelerden ve kapalılıktan uzak olmasına da gereken önemi vermeliyiz.
Öğrenmedeki hazır bulunuşluk temel oluşturur, tecrübenin geçmişi ve halde olanı önemli bir dayanaktır. İlla olması gereken aşılmayan problemleri çözmekten geçmektedir. Kısacası yap- yaşa ve öğren ile mümkün olmaktadır.
Muammer AZMAK 01.04.2022
FACEBOOK YORUMLAR