OKUMALARIMIZ
Kitap okuma etkinliği veya diğer okumalarımız gerçekleştirilirken umulan tesiri meydana getirip getiremediğimizden pek emin olamadığımı söylersem bazı okuma erbabı dostların üzüleceğini bile bile söylemek durumunda kaldığımdan dolayı ben peşinen üzüntülere iştirak ettiğimi belirtmeliyim.
Maksadımız bağcıyı dövmek değildir, tabi ki de çeşit çeşit lezzet ve nefaseti barındıran üzümlerin tadına bakarak hem keyif almak hem de yemek ihtiyacını karşılamaktır. Emirle yapılan bazı işlerin faydasına ben de inanlardanım amma her daim geçer bir akçe olduğunu da kabul edenlerden değilim.
Genellemelerden ne kadar sakınsak da, yanlış olduğunu söylesek de genele teşmil edilmiş bir okuma işinin de yeterince faydalı olduğunu, gördüklerime atıf yaparak her zaman olumlayamamanın hüznünü taşıdığımı belirtmeliyim.
Öğrenicilerin ürettikleri bahanelere bakacak olursak bu noktada genel olan kararın gözden geçirilerek daha özel konumlarla ilintilenerek alınması gerekmektedir. Kitabımı unuttum! Okuma saati bu gün müydü? Arkadaşımdan ödünç kitap alabilir miyim? Kitabım az kalmış, bitti! Mazeretleri ve buna benzerleri bu noktada düşünülmesi gereğine itici sebeplerden olarak gösterilebilir. Bazılarının daha umursamaz davranışlarını da dikkate alırsak bu konuda emirle okuma ya da diğer bir deyişle genel okuma etkinliklerinin bir kez daha ayrıntıları gözlemlenerek gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Okuma esnasında yatarak okuma, paltoyu yastık yaparak okuma, arkadaşa yaslanarak okuma, yan gelerek okuma, yakın mesafeden okuma, ışığı keserek okuma, gibi biyolojik yapıya zararı dokunacak davranışların gelişmesine meydan vermesi ve aldatmaya yönelik hareketlerin fazlalaşmasına zemin oluşturması göz önüne alındığında ihtimamın hayli fazlalaşması gerekmektedir.
Okullarımızda, sınıflarımızda, okuma salonlarında, kütüphanelerde, duyarlı olma noktasında sarf edilen gayretlerin azımsanmayacak değerde olduğunun altını çizerek söylemeliyim. Gâh uyarı levhaları, gâh uyarı maksatlı ikaz edici uyarmaların -bu durumda yeterli olmadığını- memnuniyet verici olsa da önemine binaen konun tekraren irdelenmesinde sakınca görmüyorum.
Severek, isteyerek yapılan iş ve işlemlerin insanlar için mutluluk vesilesi olduğunu söylememe bilmem gerek var mı? Zorlama ya da mecburiyetten yapılan iş ve işlemlerin de –mış gibi yapıldığını ayrıca belirtmeye gerek olmadığını da söylemeye gerek olmadığını belirtmeliyim. İsteksiz yapılan vazifelerin de eziyet kapısı ve dahi soğutma vesilesi olduğunu bilmeyenimiz yok gibidir.
O halde zaman, zemin, ortam ve dahi özellikler dikkatlerden uzak tutulmayarak okuma etkinliklerinin sevdirme rengi benimsetilmeden hayata geçirilmesinden imtina edilmeli. Zorlama ile okuma yerine severek okuma, ilahi emre amade olma veya vazife sayarak gelişmeyi destekleyen okumalarda yan yana olmak dileğiyle iyi okumalar…
Muammer AZMAK
14.11.2019