KİTAP ŞENLİĞİ
On dokuz Mayıs sabahının ilk ışıkları günaydın diye fısıldarken kulağıma, tatlı bir heyecan dalgası ile gözlerimi açıverdim erkenden… Nedense yapılacak bir iş olduğunda hep böyle olurum… İş bitmeden de tabii seyrime dönemem.
Uzun süren bir çabalamanın neticesinde, zaman zaman meydana gelen olumsuz dalgalanmaları da aşarak uzaklarda, bizden hayli uzaklarda, düzenlenmiş olan kitap şenliğine katılmak düşüncesi ile yola çıkmak vaktinin gelişinin ortaya çıkardığı küçük ama can sıkan pürüzleri de gidererek haydi bismillah izniyle yola koyulduk.
Katılımcıların ilk maceraya atılışının tedirginliği, sabahın ilk dakikalarında ortaya çıkan talihsizlikler sebebiyle biraz artmış ve belirgin bir şekilde yüzlerine yansımıştı. Uzun ve yorucu çalışmanın sonu ile ilgili kurulan düşler bunlara ilave edilince sessizlik bir karabulut gibi çöküvermişti. Neyse ki TRT FM kanalının günün her saatinde insanı bulunduğu ortamların dışına taşıyan coşkulu seslenişleri ile efkâr istilasının dışına taşındık.
Uzun lakin muhabbet dalgasının hâkim olduğu şehirlerarası yolculuğun geçip gidişini fazlaca fark ettiğimizi söyleyemeyeceğim. Bir mola vermeye ramak kaldığında biz hedef şehir Bilecik/Bozüyük’e varmış; güler yüzlü karşılayıcılarımızın muhabbetli kollarına atılmıştık bile… Hoş-beş faslını çabuk geçerek yol yorgunluğunu üstümüzden silkelemek ve yeni istikamete yönelmenin telaşıyla birkaç hal-hatır sorumu atıştırmalıklarla hemen safımızı belirledik.
Öğrencilerimiz, mihmandarlarıyla önce başlattıkları yakınlaşmayı daha ileri götürmeyi isterken ben ve yol arkadaşım çevre tanımayı, tarihin derinliklerinden seslenen Osman Gazi ile yoldaşlarını, Şeyh Edebali, Dursun Fakih gibi Anadolu’ya mührünü kazımış olan atalarımızı ziyaret etmeyi yeğledik. İyi ki böyle bir tercihi kullanmışız; gördüğümüz manzaraların seyrine doyum olmadığı gibi bugüne inat yerleşim alanlarını ovaya değil de yaylaya kuran ataların sağlıklı/sağlam zemin üzerinde sonsuza uyanan taşlar misali kurduğu yönetim ve yerleşimin köklerinin uzantılarını tekraren yakaladık.
Tabii görünüşün kuşatması altında bir o kadar da korunaklı kentler, henüz çok tahribata uğramadığını pek söyleyemeyeceğimiz doğal ortamlar, hala medeniyet denilen dişi canavara direnebilirsiniz işareti veren çarpık kentleşmenin göstergeleri, tezat sanatının varisleri olarak hepsi bir arada kardeşçe yaşama mücadelesi veriyor… Yol yorgunluğuna rağmen kısa bir şehir yürüyüşü ardından suyun bize verdiği rahatlatma etkinliğine teslimiyet… Sabahın ilk ışıklarına kadar bu dünyayı umursamayan bir hal üzere olma sevdası… Güne merhaba diyoruz tan yeri ağarmadan ulu bir mabette, gün eksilmesin üzerimizden dualarıyla…
Dinginliğimizi kahvaltıyla destekleyip Şaban Ali Düzgün Bey’in Sarp Yokuşun Eteğinde İnsanı konu edindiği tadı damağımızda kalan sohbetiyle zenginleştirdik. Öğrencilerimizin keşkelerini dinlerken biz geçmişe, kısa yolculuğa çıkıverdik. ‘Öğrenme pahalıdır’ hakikatini pekiştirirken okulumuzu da layıkıyla temsil ettik…
Güncel sekiz kitap okuma şansını bizlere denetimli olarak sağlayan, -karınca kararınca- emek boşa gitmez kavlince bir karşılık oluşturma gayretini sergileyen İMKB Anadolu Lisesi camiasının çaba ve gayretleriyle meydana getirilen Kitap Şenliğini, canı gönülden desteklemek suretiyle, paydaş olmanın mutluluğu ile kutluyor, gelecek zamanlarda daha zengin daha coşkulu katılımlar diliyorum…
Fethin arifesinde duamız; kitapları açan, okuyan ve hayata geçiren fatihlerin çoğalması, okuyanlar coğrafyasının genişlemesi, her daim KİTAP Şenliği’nin olması olsun…
28.05.2015 Muammer AZMAK