Muammer AZMAK

Muammer AZMAK

[email protected]

EYLÜL

07 Eylül 2022 - 23:20 - Güncelleme: 08 Eylül 2022 - 20:35

EYLÜL

Hüzünlerin derebeyi, uykularımızın katili,
Yaprakları silkelercesine silkeledi, bir zaman.
Esti, esti ve kırdı geçirdi yetişen filizleri, yaman.
Sanki kıtlık vardı, sanki temizlik yapan bir kırandı.

Masumları dâhil yaftalarken vermediydi, aman!
Hüküm peşin, yargı veresiye, sonuç ölesiyeydi.
Boyunlara dolanan ipi, kör karanlıklarda sardırdı,
Sanki kurtarıcıydı, sanki can alıcıydı, oysa kuklaydı.

Gönüllere düşürdü kocaman kocaman yeisler.
Aslı yoksa da vatan-millet idi edilen bahisler.
Kışa terk edildi, seyisler eliyle, küheylan nefisler.
Sanki tuzaktı, sanki tezgâhtı, bilseniz ne düzenbazdı.

Eller bağlıydı, diller dağlıydı, gözler körebe oynuyordu.
Bir savunmasız adama, yükleniyordu on beş insafsız.
Yapılmayanı yaptım dedirtene kadar merasim bitmiyordu.
Sanki oyundu, sanki oynaştı, oysa görseniz ne vahşetti.

Titreyen ayakların sanrısı sürerken ilaçtır, yürüyen duvar.
Hengâmenin on metresinde, yer aldırtılan kırk adam var.
Kızılca kıyamet kopan gecelere inat, gündüzler bela savar!
Sanki nöbetti, sanki ibadetti, bilseniz bu düpedüz ihanetti.

Düştüğünde yere düşlerinde, korkular gezinmez, yüreklerde.
Sessizce yakıldı ağıtlar, içe ağladı bahtı karalar, kafeslerde.
Yıldızları sayınca güneşi görünce hürriyet yükseldi, nefeslerde.
Sanki doğuştu, sanki kavuşmaydı, aslı ömürlük mahkûmiyetti.

Muammer AZMAK 10.08.2020

Reklam

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum