DESTEK VE KÖSTEK

DESTEK VE KÖSTEK

İbretlik bir tabiat döngüsünün içerisinde yaşarken etrafta olup bitene kayıtsızca bakıp duran başka birileri var mı sorusuna, rahatlıkla da hayır diyen bizden başka bir varlık çıkmaz, herhalde.

Toprağın zararlı ve zararsız diye tanımlarını yaptığımız tohumlara, gönüllü-gönülsüz ev sahipliğinde kusur işlediğine şahitliğimiz hele ilgisizliğine görgümüz yoktur.
Ulu ulu ağaçların, cüce çalıların büyüttükleri kollarını, dallarını, yapraklarını hiçbir zaman kayıtsızlığın kollarına terkine rastlamayız, hatta çeşitli zararlar gördüklerinde onları şefkatle bağrına basar, yaralarını tedavi eder, güç verir.

Asalak diye tanımlanan otsu ve ağaçsı yaratılmışlara diğer soydaşların illa yoldaşların yoruldum seni taşımaktan sitemini duyan olmamıştır.

İçinde barındıkları, yaşadıkları çokça istifade ettikleri ormanı, kavurucu ateşlere gark eden ve karşısına geçip ne güzelde yanıyormuş diyen hayvanların varlığına tanıklığımız söz konusu edilemez.

Yaşadıkları toprakları birer kutsal mekân anlayışıyla paylaşan zayıf olanın güçlüye boyun eğmesinin dışında zayıfların da avlandığı coğrafyalarda yalnızca alttakilerin canı çıkarılıyor feryadını edemeyiz.

Hayvanlar âleminde en sevdiğine gözünü kırpmadan kıyabileceklerin sayısı bir elin parmaklarını geçemez söylemiyle örtüşürken bizim ölümlerle burun burunalığımız hangi örfle anlatılır.

Bitkilerin, hayvanların, börtü-böceğin hangilerinin ordularıyla geçtikleri yerlerde ot bitirmediklerini, birbirlerinin gövdeleri üstünde baş koymadığını, rahatlıkla dillendirmek mümkündür.

Dağların, yaylaların bağırlarındaki köylerden, kasabalardan şikâyetini işiten olmazken genişlemelerine, yayılmalarına aldırmazken bir metrelik yer için kan dökmezken biz, yaratılmışların en şereflileri payesini taşıyanlar neler neler yapıyoruz?

Burada uzun uzun düşünmenin gerekliliğine çok inanır göründüğümü söylemem pek mümkün görünmemektedir. Çünkü vazifelendirilmiş olanların vazifelerinin dışında iş ve işlemlerle meşgul olmalarına mahal bırakılmamıştır.

Vazifesinin idrakine varmış olan toplulukların gösterdikleri çabalarda, onların vazife anlayışının; kendi insan neslinin yararına olacaklara destek, zararına olacak olanlara köstek, düsturu ile bina edilmiştir kanaatinin vücut bulmuş halidir.

Önce, destek ve köstek bağlamına, illa marifet ve iltifat bağlamına ulaşmak
dileğiyle…

Muammer AZMAK 20.09.2024