BİZDE YALAN YOKTUR

BİZDE YALAN YOKTUR

Yaşadığımız şehirlerin belli yerlerinin aynı mesleği icra eden veya belirli iş erbaplarının uğrak yerleri olduğunu söylememize bilmem gerek var mıdır? Aradığınız meslek uğraşanlarından birileri olunca doğruca oralara giderek bilgi hatta görgü sahibi de oluruz. Amele pazarı, Budakçılar kahvesi, Demirciler sokağı, Manifaturacılar hanı, Sarraflar çarşısı ilk aklımıza gelip sıraladıklarımızdan maada daha fazlalarının varlığını da görüyoruz, biliyoruz.

Dilden dile anlatılan bir hikâye vardır, mutlaka biliyorsunuzdur veya duymuşsunuzdur, vakti zamanda ‘’Yalancı Şahitler Kahvehanesinin’’  var olduğunu. Böyle bir kimseye ihtiyacı olanlar doğruca oraya gider, kendine uygun olacağını düşündüğü veya tavsiye edilen ehil iş insanı ile buluşur, müşkülenin hallolması noktasında görüşlerini paylaşır, anlaşır ve icra-i faaliyet eylemek üzere kavilleşirmiş.

Böyle birine ihtiyacı olanlardan birisi, bir gün bu kahvehaneye giderek gözüne kestirdiği bir kişiyle oturmuş, yardıma ihtiyacın olduğunu belirtmiş, meselenin ne olduğunu izah etmiş, uzun konuşma neticesinde anlaşmış, buluşacakları günü, saati, yeri kararlaştırdıktan sonra görüşmek dileğiyle ayrılacakları sırada aklına geleni söyleyivermiş:

• Sakın gelmemezlik etmeyesin ha! Der ve cevabını hemen alır.
• Gelirim beyim, merak buyurma!
• Ya gelmezsen, ya unutursan? Diye dile getirir tereddütünü.
• Gelmez olur muyum hiç? İşimiz bu. Cevabıyla biraz rahatlar. Kahveden tam çıkarken teyit amacıyla,
• Ama söz mü? Deyiverir. İş ahlakından yana şüphe duyulmasından yaralanan yalancı şahit ya da sözde şahit cevabı yapıştırıverir büyük bir safiyetle,
• Beyim, der hiç şüpheniz olmasın bizde yalan yoktur!