Bayram gelmiş neyimize başlığı ile yazıma niyetlendiğimde elime gelen mektubu değiştirmeden yayınlamayı daha doğru buldum. Umarım dilekler, nükteler, yergiler iyi şeylerin olmasına vesile olur.
Sevgili öğretmenim
Hangi devletlü üç ay tatil yapıyor? Oysa biz rüyalarımızda, ek işimizde ya da köyümüzde tatilin şahına mat oluyoruz, akçelerimizi korumak adına. Hangi devletlü yarım gün çalışıyor? Oysa biz ölçme-değerlendirme araçlarını evde hazırlıyoruz. Ölçme- değerlendirmeyi yanlış mı yaptık acaba diye evde analiz ediyoruz. Sonuçları meşk sırasında değil, bir kez değil, üç çarpı beşlerce kez evde yüklüyoruz ağ bağlantımıza. Bir defaya mahsus olmak üzere her yıl icat edilen sınıf atlatma çabalarına televizyon izlerken katılmıyoruz. Biz kutsalız bütün bunları yapmamız az geliyor bize, daha yok mu diye ortalığı ayağa kaldırıyoruz.
Bir yanda tasarım /proje bombardımanı, diğer yanda kararname bombardımanı. Her birim mutlaka havuza girecek, bir tasarı seçecek ve hayata geçirecek hemi de bir muavin, bir öğretici, beş yolcu ile. Laf ile peynir gemisi yürümeyecek, herkes -mış gibi yapacak sonuçlar yukarıya bildirilecek. Okuma etkinliği KHK.den başlayacak, değişim takip edilecek, çıkan yazılar okunup imzalanacak, haberim yok denilmeyecek. Vakit bulup vesair yayınlar okunup okutturulacak. Çünkü biz kutsalız hem tasarımları tasarlarız hem de bombardımandan sağ salim kurtuluruz.
Biyolojik Engelli Planlaması kısaca BEP yapabiliriz. On beş sene boşuna mı dirsek çürüttük biz. Sihirli değneğimizi nereye değdirirsek orası hemen şifa bulur. Engelleri ortadan hızla kaldırıp ‘durmak yok yola devam’ etmeyi gerçekleştiririz. Kırk küsur delişmenin hakkından geliyoruz da bir eksikliye mi çaresiz kalacağız. Rahmetli hocamızın leylek hikâyesinde olduğu gibi kanatlarını, gagasını, bacaklarını keser kuşa çeviririz evvel Allah. Planlama dediğin ne ki kes yapıştır, olmadı buruştur, daha da olmadı uydur ha uydur. Biz kutsalız her an her yerde mucizeler yaratabilir, müşteri memnuniyetini sağlarız.
Ufkunu açmak için öğrenicilerin, ne olduğunu dahi bilmediğimiz rehberliği fevkalade yaparız. Aziz, kim? Kulüpleri bize sorun. Biz hem kulüpleri idare eder hem de rehberliğe ihtiyaç olsun- olmasın gereğini yaparız. Her mevkide her zaman oynarız. Bir bakarsınız davranışları değerlendiriyoruz, bir bakarsınız okunan kitapları tespit edip ağa giriyoruz, bir bakarsınız yöneltme yapıyoruz, yetmedi bilinmeyen soruları cevaplıyoruz, o da yetmedi toplum hizmeti yapıyoruz. Biz görevden kaçmayız. Soba yakarız, badana yaparız, hasta olana bakarız, yolda kalanı taşırız, harçlık veririz, defter alırız, tiyatro çalıştırırız, şiir dinletisi hazırlarız, yazarlık çalışması yaparız, anarız, kutlarız, dikkatleri çekeriz demiyorum. Bir anda birkaç işin üstesinden geliriz. Aynı anda hem izleriz, hem dinleriz, hem de keyif çatarız. Biz kutsalız, mekân ve zaman bizleri engelleyemez, aynı anda ayrı yerde işimizi yaparız.
Tam bir hengâmenin ortasında kalmış gibi ürkek şaşkın bir o kadar da korkak bir halde yukarıdan üstümüze giydirilmeye çalışılan elbiseyi giymeye çalışıyoruz. Biz kısık sesler olduk feryatlarımızı kimselere duyuramıyoruz. Üzerimize ne gaflet ne de ölü toprağı döküldü, üzerimize dökülen ‘Herkes her işi yapabilir’ işletmesinin toprağı. Seslendiğimizi zannediyoruz lakin cevap alamıyoruz. Olsun yine de ‘biz kutsalız çomaklı şekerini’ yalamaya devam ediyoruz. Dil sürçmelerini bağışlamanız, Sesimi duyan var mı? Nidasını, duyurmanız dileğiyle…
Görülen aksaklıkların kısa zamanda giderilmesini, kaybedilen itibarın tekrar kazandırılmasını ümit ediyorum.
Eski öğrenici yeni öğreticinin dileği sesini duyurmak, ‘bindiğimiz alamet koparmasın kıyamet’ de bizim dileğimiz olacaktır. Her şeye rağmen, kadir kıymet bilenlerin varlığına hürmeten, sabır ile, şevk ile, ceht ile görevini yapmaya çalışan ilim ve irfan ordusunun bütün neferlerinin gününü kutluyorum. Sağlık, sıhhat, afiyet ve refah içerisinde günler geçirmelerini temenni ediyorum. 20/11/2011 Muammer Azmak