AŞİYAN
Çaykara caddesinde başlayan macera artık son vakitlerini tamamlamak üzere… 1987 yılında başlayan yolculuğumuz bu günlerde son bulmak üzere, bu yolculuk kolay oldu dersek hakikati gizlemiş oluruz. Hayli sarp yollardan geçmek suretiyle bugünlere taşımak mümkün olmuştur. Bir zaman kendisini hem yuva, hem mekân hem de dost meclisi olarak kullandığımız gözlerden kaçmamalı.
Zaman akıp giderken geriye baktığımızda birçok acı tatlı olayları hatırlayıp kâh mütebessim kâh hüzünlü hali, an itibarıyla yaşatmasından dolayı müteşekkir olduğumuzu rahatlıkla ifade edebiliriz.
Bu yolculuk esnasında hayatı idame ettirme vasıtalarını temin etme noktasında bize yoldaşlık eden arkadaşların, dostların, hatta müşterilerin mutlaka geçmiş olan hakları illaki vardır, dil ucu ile istenecek bir helallik söz konusu edilse bile biz hakikaten gönülden ‘bir ne yaptık ki’ küçümsemesini duymayı daha çok tercih ederiz.
İlla bir helallik söz konusuysa gönülden olanını arzularız. Bu uzun yolculukta ki yaklaşık otuz beş yılın üzerinde bir zaman diliminde, doğrularıyla, yanlışlarıyla, hataları ile sevaplarıyla bu çileli zamanları atlatmamıza el birliği ile destek olan her kim var ise onlardan şahsım adına arzu ederim ki bir hoşnutluk oluşsun.
Bu uzun yolculukta desteklerini esirgememiş olan hocalarıma, arkadaşlarıma ticari hayatta nakden ve malen hatta bizatihi emek harcayanlara şükranlarımı iletmeden geçemeyeceğim.
Şahsen bu kadar yükün altından onların himmetleri, duaları ve gayretleri olmasaydı çıkmak pek mümkün değildi. Yine bu yolculuğun büyük çoğunluğunda benimle birlikte hayatı paylaşan aile fertlerinin halden anlamaları, kadirşinaslıkları, hatıramın üst köşelerinde yerini muhafaza etmektedir. Hepsinden razıyım, müteşekkirim.
Hayat çizgisi içerisinde var olan doğum, büyüme- yaşama ve ölme döngüsü insani anlatının bir parçası olmaktan öte, bütün nesneler, varlıklar içinde geçerliliğini korumaktadır. Bu döngüye Aşiyan’ımızın da kapılıp gittiğini söylemek mümkün olacaktır. Avni Gemicioğlu caddesi adeta son durak oldu onun için…
Uzun zaman diliminde birlikteliğimizin memnuniyet ve şikâyet bağlamında kader ortaklığı yaptığımız, halleştiğimiz, dertleştiğimiz, bu mekânın terk edilmesi noktasına gelinmiş olmaktan ve memnuniyetsizliğimi duygu olarak hissetsem de akıbetin bir vakıa olduğunun da bilincindeyim. Lakin küçük bir oyuncağını kaybeden çocuğun telaşını, heyecanını hatta üzülmesini onun gibi duyumsadığımı da itiraf etmeliyim.
Akıbetinde birçok gönle dokunacak olmasından, birçok insanın hayatının bir parçasında söz sahibi olacak olmasından, memnuniyetimi de dile getirmeliyim.
Velhasıl doğduk, büyüdük, yaşadık ve son demlerin idrakindeyiz, bundan sonra bizim için tatlı bir hatıra dostlar için anılarda zenginlik vesilesi olmaktan başka yer edinemeyecektir.
Umarız varlığımız süresince hoş bir seda bırakmayı başarmışızdır. Muhabbetlerimizle…
Muammer AZMAK 22.2.2024
FACEBOOK YORUMLAR