YAZARLIK DERSLERİ

YAZARLIK DERSLERİ

Gerçek bir yazar olabilmek uğrunda sabır ve tutku ve azim şarttır. Kestirmeden yazarlık şöhreti peşinde koşanlara kapımız kapanır.
Çok çalışıp gayret etmedikçe hakiki yazar olunamaz.
Kimisi ağır, kimisi sıkıcı ne kitaplar devirdik. Sabrettik. O kitapları sonuna kadar okuduk. Deneyimsiz olduğumuz çağda bazı kitaplardan hiçbir şey anlamadık ama o kitapların tek cümlesini anlamayı kâr bildik. Bu kadar gayretin sonunda Zemheri Kuyusu'nu yazdık.
Zemheri Kuyusu, Ötüken Neşriyat'tan çıktığı halde başlangıçta görülmedi okunmadı.
Zemheri Kuyusu yılın en iyi romanı seçildiği halde bilinmedi okunmadı.
Vazgeçmedik. Gücendik ama yılmadık.
Baykuşlar Geceleyin Öter'i yazacak seviyeye ulaştık.
Doyduk mu?
Piştik mi?
Hayır.
Şu kadar ödülümüz, şu kadar kitabımız var.
Kırktan fazla dergiye yazdık.
Dört yayıneviyle çalışıyoruz.
Başka başka yayınevlerinin çalışmalarına da ucundan kıyısından bulaştık.
Fakat hâlâ tamam piştik diyemedik.
Hâlen daha haldır haldır kitap deviriyoruz.
Mümtaz Sarıçiçek'in yeni kitabını dün okumaya başladım. Gördüm ki hâlâ çok az şey bilmekteyim.
Dinsel görüşlerimdeki aykırılıktan ötürü beni kınayalar cennetin zamanı diye bir makale yazdığımı bilmiyorlar bile.
Ve hâlâ zaman felsefesiyle boğuşuyoruz.
İngiltere'deki tarla reformunun bireyciliği nasıl doğurduğunu gördük ve yazdık.
Buna rağmen hâlâ çok az şey biliyoruz.
Yazar olmak aşırı külfetlidir arkadaşlar.
Üç dergiye yazmak, üç kitap çıkarmakla pişmiş olunmuyor.
Kendi serüvenimi örnek göstermek durumunda kalıyorum ama ne edelim?