GÜNEYDOĞU ANADOLU TÜRKMEN YURDUDUR
Biliyorsunuz ki Urfa Türk Ocağı kurucu başkanı Mehmet Avcılar hocamızla beraber yedi gün süren bir yolculuğa çıkmıştık. Yol izlenimlerimi yeni yıldan itibaren birkaç farklı dergide zaman zaman okuyabileceksiniz.
Yedi günlük yolculuk müddetinde çok şeyler gördüm. Bir romancı gözüyle o gördüklerime değişik anlamlar ve yorumlar yükledim. Söylenecek çok söz varsa da burada fazla uzatmayacağım.
Urfa'nın merkezini gezdik. Sönmüş bir yanardağ olan Karacadağ'a çıktık. Karakeçili Türkan aşireti köylerine uğradık. Dünyaca meşhur Göbeklitepe'ye gittik. Siverek, Viranşehir, Harran ilçelerini de gezdik. Dünyanın belki de ilk üniversitesi olan Harran Üniversitesi'nin kalıntılarına dokunduk. Birtakım aşiret beylerinin sofrasına oturduk. Terör örgütüyle savaşan aşiret beyleriydi bunlar. Bucak aşireti beyinin konağında kahvaltı ettik. Terör örgütünü terk etmiş bir esnafla konuştuk.
103 yaşındaki Osman Beg'den Türkmen tarihini dinledik.
Urfa gezisi öncesinde ben de çok kimseler gibi bazı konularda önyargılı idim. Oralara gidince önyargılarım kırıldı. Ve gözlerimle gördüm ki Güneydoğu Anadolu halis muhlis Türkmen yurdudur. Orada Akkoyunlulardan kalma eserlere elimi ve gözlerimi sürdüm. Urfa esnafıyla çay içtim. Kelle koltukta vatan-millet uğrunda çalışan esnaf söz konusuydu. Bazı ayrıntıları yazamıyorum.
Urfa'da ne öğrendim?
Türk milletini parçalamak ve aramıza fitne sokmak amacıyla algı operasyonlarına maruz bırakılmış olduğumuzu idrak ettim.
Buna bir misal vereyim:
Hani bazen birtakım istatistikler paylaşırdık.
Kaçak elektriğin en çok kullanıldığı iller listesinde hep Güneydoğu Anadolu illerini en başlarda gösteren istatistikler. Bu düzmece raporlara yakın geçmişte ben de kapılıyordum.
Açıkça söylüyorum.
Yok böyle bir şey.
Ankara'nın batısı ile Ankara'nın doğusu arasına düşmanlık sokmak için üretilmiş senaryolara kanmamız isteniyor.
Urfa'nın vatansever esnafı bu türden düzmece istatistiklere çok güceniyorlar. Bu güceniklik yüzünden de Batı ile Doğu arasına soğukluk ve ayrılık girmesinden endişe ediyorlar.
Yüzlerce şehit vermiş aşiretlerin sofralarında ne gördüm?
Balıkesir aşiretleriyle Urfa aşiretlerinin aynı kültürü yaşadıklarını gördüm. Kitabî bilginin yanı sıra orada gözlerimle gördüm.
Karacadağ'ın bir köyünde, yedi yaşındaki Türkmen kızı Binnaz'ı gördüm. Binnaz'ın ninesini kokladım.
Binnaz'ın Türkçe bilmeyen dedesi ise bize Ertuğrul Gazi'yi sordu.
Daha ne soracaktı?
Bu köyde mezhepleri konuştuk ve sorguladık.
Güneydoğu Anadolu muayyen bir etnik grubun yurdudur algısını hep beraber oluşturduğumuzu fark ettik. Hep beraber pekiştirdik bu yanlış ve bölücü algıyı.
Güneydoğu Anadolu'yu horladık. Küçümsedik. Biteviye elektrik faturaları üzerinden ora insanının kalbini kırdık.
Urfa esnafı vatan için kanını akıtmıştır. Oranın gizli kahramanlarıyla konuştum. Dürüst esnaf elektrik faturasını çatır çatır ödüyor. Bu dediklerim Urfa'yla sınırlı da değildir.
Uçsuz bucaksız Harran ovasının ihtişamlı toprağında elma yedim, ayva yedim, ceviz yedim, ağlamaklı oldum. Korucu köylerinde pilav kaşıkladım.
Balıkesir'in Karakeçili köyünden Metin Savaş gelmiştir diye Urfa'nın Karakeçili köyünde koç kestiler.
Urfa evlerinin medeniyetini avuçladım.
Nar ağaçlarını okşadım.
Yatırlarda erenlere hû çektim.
Söylemez Sultan ve Garip Baba yatırlarında diz çöktüm.
Ankara'nın batısı ne kadar Türk ise Ankara'nın doğusu da o derece Türk'tür arkadaşlar.
Terörle kıyasıya mücadele eden Güneydoğu insanı Ankara'nın batısına güceniktir. Çünkü onlara yönelik "başkalarıymış, ötekiymiş" muamelesi öne çıkartılıyor. Fesat tohumları ekilmek isteniyor.
Fakat fesat tohumlarının yeşermemiş olduğunu gözlerimle gördüm.
Olumsuzluk, yanlışlık, kötülük hiç mi yok?
Ankara'nın batısında kötülük ne kadar varsa Ankara'nın doğusunda da kötülük o kadar var.
Ankara'nın batısında güzellik ne kadar varsa Ankara'nın doğusunda da güzellik o kertede var.
Çünkü biz Türk milletiyiz.
Birbirimizden ayrı değiliz.
Ve beşerî coğrafyamız Anadolu'nun çok ötelerine taşıyor.
Irak'ın kuzeyi ile Suriye'nin kuzeyi de Güneydoğu Anadolu'nun devamıdır.
Ve Azerbaycan ile İran Türklüğü hangi kültürü yaşıyor?
Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu kültürünün aynısını yaşıyorlar.
İran'daki Kaşkay Türklerinin türkülerini bir dinleyin. Urfa türkülerinden ayırt edemeyeceksiniz.
Bazı şeyleri yazamıyorum. Tutulması gereken sözler verdim.
Son sözüm şu olsun:
Türkiye, Türkiye'den ibaret değildir.
Azerbaycan, Azerbaycan'dan ibaret değildir.
Şanlıurfa'mızda Oğuz Birliği'nin ayak seslerini işittim.
Başka bir şey işitmedim.
Yedi günlük yolculuk müddetinde çok şeyler gördüm. Bir romancı gözüyle o gördüklerime değişik anlamlar ve yorumlar yükledim. Söylenecek çok söz varsa da burada fazla uzatmayacağım.
Urfa'nın merkezini gezdik. Sönmüş bir yanardağ olan Karacadağ'a çıktık. Karakeçili Türkan aşireti köylerine uğradık. Dünyaca meşhur Göbeklitepe'ye gittik. Siverek, Viranşehir, Harran ilçelerini de gezdik. Dünyanın belki de ilk üniversitesi olan Harran Üniversitesi'nin kalıntılarına dokunduk. Birtakım aşiret beylerinin sofrasına oturduk. Terör örgütüyle savaşan aşiret beyleriydi bunlar. Bucak aşireti beyinin konağında kahvaltı ettik. Terör örgütünü terk etmiş bir esnafla konuştuk.
103 yaşındaki Osman Beg'den Türkmen tarihini dinledik.
Urfa gezisi öncesinde ben de çok kimseler gibi bazı konularda önyargılı idim. Oralara gidince önyargılarım kırıldı. Ve gözlerimle gördüm ki Güneydoğu Anadolu halis muhlis Türkmen yurdudur. Orada Akkoyunlulardan kalma eserlere elimi ve gözlerimi sürdüm. Urfa esnafıyla çay içtim. Kelle koltukta vatan-millet uğrunda çalışan esnaf söz konusuydu. Bazı ayrıntıları yazamıyorum.
Urfa'da ne öğrendim?
Türk milletini parçalamak ve aramıza fitne sokmak amacıyla algı operasyonlarına maruz bırakılmış olduğumuzu idrak ettim.
Buna bir misal vereyim:
Hani bazen birtakım istatistikler paylaşırdık.
Kaçak elektriğin en çok kullanıldığı iller listesinde hep Güneydoğu Anadolu illerini en başlarda gösteren istatistikler. Bu düzmece raporlara yakın geçmişte ben de kapılıyordum.
Açıkça söylüyorum.
Yok böyle bir şey.
Ankara'nın batısı ile Ankara'nın doğusu arasına düşmanlık sokmak için üretilmiş senaryolara kanmamız isteniyor.
Urfa'nın vatansever esnafı bu türden düzmece istatistiklere çok güceniyorlar. Bu güceniklik yüzünden de Batı ile Doğu arasına soğukluk ve ayrılık girmesinden endişe ediyorlar.
Yüzlerce şehit vermiş aşiretlerin sofralarında ne gördüm?
Balıkesir aşiretleriyle Urfa aşiretlerinin aynı kültürü yaşadıklarını gördüm. Kitabî bilginin yanı sıra orada gözlerimle gördüm.
Karacadağ'ın bir köyünde, yedi yaşındaki Türkmen kızı Binnaz'ı gördüm. Binnaz'ın ninesini kokladım.
Binnaz'ın Türkçe bilmeyen dedesi ise bize Ertuğrul Gazi'yi sordu.
Daha ne soracaktı?
Bu köyde mezhepleri konuştuk ve sorguladık.
Güneydoğu Anadolu muayyen bir etnik grubun yurdudur algısını hep beraber oluşturduğumuzu fark ettik. Hep beraber pekiştirdik bu yanlış ve bölücü algıyı.
Güneydoğu Anadolu'yu horladık. Küçümsedik. Biteviye elektrik faturaları üzerinden ora insanının kalbini kırdık.
Urfa esnafı vatan için kanını akıtmıştır. Oranın gizli kahramanlarıyla konuştum. Dürüst esnaf elektrik faturasını çatır çatır ödüyor. Bu dediklerim Urfa'yla sınırlı da değildir.
Uçsuz bucaksız Harran ovasının ihtişamlı toprağında elma yedim, ayva yedim, ceviz yedim, ağlamaklı oldum. Korucu köylerinde pilav kaşıkladım.
Balıkesir'in Karakeçili köyünden Metin Savaş gelmiştir diye Urfa'nın Karakeçili köyünde koç kestiler.
Urfa evlerinin medeniyetini avuçladım.
Nar ağaçlarını okşadım.
Yatırlarda erenlere hû çektim.
Söylemez Sultan ve Garip Baba yatırlarında diz çöktüm.
Ankara'nın batısı ne kadar Türk ise Ankara'nın doğusu da o derece Türk'tür arkadaşlar.
Terörle kıyasıya mücadele eden Güneydoğu insanı Ankara'nın batısına güceniktir. Çünkü onlara yönelik "başkalarıymış, ötekiymiş" muamelesi öne çıkartılıyor. Fesat tohumları ekilmek isteniyor.
Fakat fesat tohumlarının yeşermemiş olduğunu gözlerimle gördüm.
Olumsuzluk, yanlışlık, kötülük hiç mi yok?
Ankara'nın batısında kötülük ne kadar varsa Ankara'nın doğusunda da kötülük o kadar var.
Ankara'nın batısında güzellik ne kadar varsa Ankara'nın doğusunda da güzellik o kertede var.
Çünkü biz Türk milletiyiz.
Birbirimizden ayrı değiliz.
Ve beşerî coğrafyamız Anadolu'nun çok ötelerine taşıyor.
Irak'ın kuzeyi ile Suriye'nin kuzeyi de Güneydoğu Anadolu'nun devamıdır.
Ve Azerbaycan ile İran Türklüğü hangi kültürü yaşıyor?
Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu kültürünün aynısını yaşıyorlar.
İran'daki Kaşkay Türklerinin türkülerini bir dinleyin. Urfa türkülerinden ayırt edemeyeceksiniz.
Bazı şeyleri yazamıyorum. Tutulması gereken sözler verdim.
Son sözüm şu olsun:
Türkiye, Türkiye'den ibaret değildir.
Azerbaycan, Azerbaycan'dan ibaret değildir.
Şanlıurfa'mızda Oğuz Birliği'nin ayak seslerini işittim.
Başka bir şey işitmedim.
FACEBOOK YORUMLAR