EDEBİYAT VE ALDANIŞ
Son birkaç yıldan beridir miliyetçi camiada yazılan romanların seviyesini fazla düşük bulmaktayım.
Bu romanlarda ne derinlik var, ne üslup var, ne imlâ dikkati var, ne de ciddi anlamda karakter var.
Neden böyledir? Buna birkaç neden sayabilirim:
1- Roman yazmak, bilgisayar nedeniyle, artık daha kolaydır ve kolaylık yüzünden herkes yazmak istemektedir. Yani seviye düşüklüğünün asıl sebebi heves etmektir. Ne var ki birikim sahibi olmaksızın yazılan bu romanlar havada kalıyor. Sosyal medyada bu romanların çok paylaşılması ise yazarını aldatıyor. Yazar sanıyor ki, herkes beni paylaşıyorsa romanım iyi galiba. Oysaki eş-dost hatırı için paylaşılmaktadır. Bizim elemandır diyerek paylaşıyoruz.
2- Birikim deyince olmamış yazarın veya yazar adayının bu "birikim" kavramını tahayyül ve tasavvur edememesi o yazarı yanıltıyor. Birikim dediğimiz şey roman nasıl yazılır kitaplarını okumakla elde edilmiyor. Bir kere en az 1000 yıllık Türk kültürünü benimsemek gerekir. Çünkü Türk yazarı isen en az 1000 yıllık Türk hayat tecrübesine dokunmak lazım gelir.
Burada 1 ve 2 diyerek yetineceğim. Sanırım burada yazdıklarım ilkin bir dergi yazısına kaynak olacak. Sonra da belki bir edebiyat eleştirisi kitabı doğuracaktır.
Ahmet Hamdi Tanpınar genç bir öğretmen iken şiirle yetinmiştir. Düzyazıya geçmekten ürkmüştür. Niçin ürkmüştür? Çünkü kendisinin etrafında Yahya Kemal gibi, Yakup Kadri gibi büyük isimler vardır. Tanpınar bakınız ne diyor:
"Dergâh mecmuasına hiç nesir yazmadım. İlk hamleyi (nesir yazma arzusunu) daima yenmeğe alışıktım. Kendimi hazırlıksız bulur, vazgeçerdim. Bence nesir, şiirden güçtür. Çünkü her an elimizde olan bir şeydir. Aldanabiliriz."
Şiir her an elimizde olan bir şey değildir arkadaşlar. İlham geldiğinde inşa edilir. Oysaki roman başka türlüdür. Ve hakikaten de elimizin altındadır. Ben de roman yazabilirim dersin ve yazmaya koyulursun. Fakat yazdığın şey gerçek roman olmaktan çok uzaktır. Tanpınar "aldanabiliriz" diyor. Bu uyarı üzerinde uzun uzadıya düşünmenizde fayda var. Bakınız Tanpınar'ın bu "aldanabiliriz" sözü bile bana belki de bir edebiyat eleştirisi kitabı yazdıracak kadar derinlikli bir sözdür.
Metin Savaş