ÜÇ AYLARIMIZ KUTLU MÜBAREK OLA

ÜÇ AYLARIMIZ KUTLU MÜBAREK OLA

Ömrümüzden bir yıl daha geçti, yine o mübarek üç aylara eriştik. Allah kulunu bağışlamak, kendine yaklaştırmak ve kulluğumuzu tartmamız için, bizlere üç aylık bir bonus daha lütfetti.
İnsan dedikoduyla, hırsla, hasetle, kibirle, riyayla, haramla, kin ve nefretle kendi gönül deryasını ne çok kirletiyor. Bunu elimizle, dilimizle, kullanmayıp rafa kaldırdığımız aklımızla, kendi iç sesimizi ve ruhumuzu hesaba almayan tıkadığımız kulaklarımızla, bizzat kendimize biz yapıyoruz. Çok şükür ki Rabbimiz bizlere fırsatlar veriyor.
Halen hayatta olan günümüz Mevlevi Dedelerinden Nadir Dede’den dinlediğim bir anlatıyı sizlere nakletmek isterim:
Ahirette iki kişinin hesabı görülmektedir. Birisi hayattayken Allah’a inanıp emirlerine uymadan yaşamıştır ona cehennemliksin derler ve o kişi cehenneme doğru koşmaya başlar. Allah^(C.C.) kuluna niçin koştuğunu sorunca, “Şimdiye kadar hiçbir vazifemi yapmadım Rabbim, sözünü tutmadım. Bari son sözünü tutayım, kulun olarak sana yüzüm kara olmasın.” der. Kulunun verdiği cevap ve samimiyet Allah’ın hoşuna gider ve onu affeder.
Bir diğer kulun ise günahı çok değildir amma sevabı da çok değildir. Ona da cehennem görünmüştür. O da bir türlü gidemez. İki adım gider ardına bakar, iki adım gider ardına bakar. Bu defa Allahü Zülcelâl ona sorar “Neden ardına dönüp dönüp bakıyorsun.” diye. “Senin rahmetin gazabından bol demişlerdi Rabbim, acaba beni de bağışlar mısın diye bakıyorum.” deyince o kulunu da bağışlar.
Gelin dostlar bu üç aylarda kolları sıvayıp işe koyulalım. Allah bu ayları biz Müslümanlar için büyük lütuf ve ihsanlarla donatmıştır.  Kendi iç dünyamızı yoklayıp, biraz inzivaya çekilelim. Kendi vicdanımızı kendimiz hesaba çekelim. Güzel davranışlarımızı, makbul olmayanlardan ayıklayalım. Kötü huylarımız, kazara yaptığımız yanlışlar için Allah'tan af dileyelim. O'nun affına sığınalım, ne de olsa O’nun affı sonsuzdur bunu unutmayalım.
Bir hadis-i kudside Peygamberimiz diyorlar ki “İbadet on kısımdır, dokuzu haramlardan kaçınmaktır”. Çünkü Yüce Rabbimiz “ ben haramlardan kaçınan kulumu kıyamet günü hesaba çekmekten hayâ ederim” buyurmuştur.
 Biz kendi gönül deryamızı her türlü haramdan temizlersek Allah da o deryada ne inciler ne mercanlar yaratır. Yaratmak O’nun işi, kul olmak bizim işimiz.
Hz. Âdem gibi tövbe edelim, o af dilenecek kapıyı bilen, bilgili, arif bir kuldu. Hz. Yusuf gibi edepli, Hz. İbrahim gibi dost, İsmail gibi itaatkâr, Hz. Muhammed gibi Kur'an ahlakıyla süslenmiş kul olmayı Allah hepimize nasip etsin.