REİS’E
Dinlen şimdi ey can,
Hakiki cevher,
Kucaklasın seni dergâh
Tacettin’in koynundasın, serâser…
Senin hatıranla dolmuş bu gün her yer.
Üşürsün, elbet üşürsün sen de
Taş duvarlar arasında koğuşta
Üşüyordun Mamak’ta
Zihnimize kazınmış
Şu Mamak da, karası da…
Üşürsün elbet, üşürsün sen de
Bir zihnin kalmıştı dokunulmadık belde,
Soygun muydu neydi…
Silkelendin, örselendin belde belde.
Çıplaktın Mamak da, zemin de, zaman da, sen de
Üryandı bütün ruhun, bütün beden de…
Üşürsün elbet üşürsün sen de
Bir sıcak ruh kaldı kafes tende
Biçemediler yalanlarından cepken,
Giydiremediler Mustafa gibi sana kefen,
Ona da sebep mi, yoktu ki zaten…
Üşürsün, elbet üşürsün sen de
Özlersin, elbet özlersin sen de.
Dağlarını, taşlarını, havada uçan kuşlarını,
Esen rüzgarla savruluşlarını,
Dere boyunu, su yarpuzunu, nane kokuşlarını
Özlersin hatta, memleket baykuşlarını…
Hem üşürsün hemi de özlersin
Sabahın ezan sesini,
Beyaz tülbentli anne busesini
Özlersin memleketini, memleketin delisini.
Sen de vatanın delisiydin.
Tutamadığın idamlıkların yasını,
Yitirdiğin dava arkadaşlarını,
Sağlamını, zayıfını, hasını,
Zincirin başını, son halkasını…
Delisin, özlersin.
Özlersin elbet Reis
Özlersin sen de…
Bütün memleketi özlersin ;
Açan papatyaları,
Kayan yıldızları, zamansız batan güneşi,
Kaybolan mehtabı, baharı, yazı
Hele de açmadan solan gülleri özlersin.
Sen bunları hep özlersin ,
Biz her papatya mevsiminde
Seni özleriz.
Özleriz dik duruşunu,
Özleriz sevdası sevdamız olanı,
Özleriz güneşi koynunda, hakikat sözlü olanı,
Özleriz sözü özü bir,
Kalbinde merhamet, yüreği mert olanı.
Özleriz memleketi üç kuruşa satmayanı,
Özleriz adam gibi sözünde duranı,
Özleriz biz seni,
Senin gibi olanı.
Daha kaç papatya mevsimi geçer bilinmez.
Bir ettiğimiz var ki bulunmaz.
Bu takdir mi, tekdir mi silinmez.
Gittiğin yerden,
Bilirim ki hiç dönülmez.
Daha çok bekler, ararız seni,
Ararız, bekleriz, özleriz seni
Özleriz seni Reis…
Özleriz, özleriz…
Melek DÖRTBUDAK