Melek DÖRTBUDAK

Melek DÖRTBUDAK

melekdortbudak@gmail.com

HUZURUN ADI KADİR GECESİ

27 Mart 2025 - 09:06

HUZURUN ADI KADİR GECESİ

Oku!  Diye başlıyordu bugün inen ilk ayet. Cebrail vazifeliydi bu gece. Bu gece, yüce yaratan seçmiş olduğu son peygamberini, indireceği son kitabı için vasıta kılmıştı. Ve yine bu gece Kur’an’ın o ilk emri olan ayeti fısıldamıştı kâinatın kulağına. Dünya gurbetine attığı kulunu yalnız bırakmamış, merhametiyle, rahmetiyle yol göstermiş ilk mektubuyla gurbetteki kulunun elinden tutmuştu bu gece. 

Bu gece kuyumcunun dükkanındaki en pahalı, en görkemli pırlantanın, elmasın sergilendiği gece. Ondan olsa gerek, kadrin anlamı da kıymetli demek ya. Yüce Rabbimin Kâdir sıfatını da unutmamalı. Kâdir malumunuz kudret sahibi olan. Demek ki kâinatta olup biten her şey Allah’ın kudreti dahilinde.  Allah’ın yarattığı her şey kıymetlidir çünkü iyi ve kötü, siyah ve beyaz, gece gündüz her şeyin bir hikmeti vardır.

İnsan kıymet verdiği her şeyi el üstünde tutar. Böyle bir kıymeti kul elinde tutar da Allah ne yapmaz. Allah da kuluna rahmet kapılarını ardına kadar açarak cevap verir bu gece. Bu gece Onun huzuruna çıkmanın bir yolunu bulmalı, huzurda olmalı insan. Ellerini açıp dua etmeli boyun bükmeli, acziyetinin farkında olduğunu hissetmeli, hissettirmeli. 

Bu sebepten olsa gerek Ramazanın son on gününü Fahr-i Kâinât efendimiz itikafta geçiriyordu. İtikafta inziva vardır. İtikafta Allah’la ve kendi kendiyle hasbihal vardır. Bu süreçte insan kimseyle konuşmaz, görüşmez, az yer, az içer, yalnız ve yalnız Allah’a ibadet edip bol bol tefekkür eder. Kendini kul olma anlamında tartar. Hz. İbrahim gibi Müslümanın istikameti bellidir sağa sola sapmaz. Hz. Musa gibi dünyayı ve dünyalığı da ardında bırakmak gerekir bu süreçte. 

Huzura varmanın da bir usulü adabı var elbette. Zaten mübarek Ramazan ayının vermiş olduğu manevi bir iklim var. O iklimi bütün benliğimizle hissediyoruz zaten. 

Oruç midemizi ve bedenimizi temizliyor. Bir nevi abdestliyor. Allah “Kulum bana dua ederken temiz bir ağız ve dille yaklaşsın.” diyor. Tıpkı Zekeriyya Peygamber sülbünün devamı için bir erkek evlat istediğinde ondan istediği gibi. Zekeriyya Peygamber çok yaşlı olduğu için ümitsiz bir dille ister. Allah da Peygamberine böyle buyurmamış mıydı? Üç gün söz orucu tut ve yalnız beni zikret, bana dua et et ki sana bir evlat vereyim. Tabi bütün bunları Cebrail aracılığıyla iletti. Zekeriyya Peygamber, “Ama ben ve karım çok yaşlıyız bu nasıl olacak.” deyince “Allah için zorluk yoktur.” denmiştir.  Ve duası kabul olan Peygamberine bir erkek evlat vermiştir. Çünkü O her şeye kâdir olandır.  Allah Peygamberinin bile duasının kabulü için ağzını dilini temizlemesini emretmişken ya biz kullarının ne yapması gerekir. 

Ramazan, bedeni ve ruhu temizliyor amenna ama duanın kabulü için Allah kirden, kötü sözden, kıyl ü kâlden arınmış dil ve temiz bir ağız istiyor. Allah’ı zikretmek de insanın ruhunu tazeleyen, ona olan kulluğunu hatırda tutan, zinde tutan bir ibadet. 

Her uzvun abdesti demek ki kendi cinsinden oluyor. Demek ki ayaklarımızı sadece yıkayarak abdestlemek yetmiyor.  Abdestli ayaklarla girip çıktığımız yerlerin güzel yerler olmasına dikkat etmek gerekiyor. Ya da gözümüzü harama çevirmemek, kulağımızı kötü sözlere müşteri etmemek, elimizi kolumuzu güzel işlere memur etmek gibi. 

O zaman huzurda tertemiz bir ağızla ve bir Müslümana yaraşır bir vekârla Allahâ hamdimizi, şükrümüzü ve duamızı yapabiliriz. Allah süklüm püklüm bir Müslüman da istemiyor. Yani bir dilenci gibi değil de sevdiğinden bir şey isteyen kendinden, imanından emin, itikadından emin, şahadetinin farkında, azametle isteyen bir kul istiyor. Bir müşrik gibi değil, bir münafık gibi hiç değil. Kalben, aklen, fikren, zikren tastamam iman ile istememizi dua etmemizi diliyor. 

Bu gece temiz kıyafetler giyip, abdestimizi alıp Rabbimizin huzuruna varalım. Kur’an’da bize öğretmiş olduğu dualarla ya da içimizden geldiği gibi bütün samimiyetimizle dua edelim. Tıpkı Zekeriyya Peygamber gibi sağlıklı nesiller dileyelim. Tıpkı Yunus Peygamber gibi dünya karanlığından ve kendi karanlığımızdan kendi kendimize ettiğimiz zulümden kurtulmak için. Tıpkı Eyyüp Peygamber gibi hem maddi hem manevi hastalıklarımızdan kurtulmak için dua edelim. Tıpkı miraçta dünya ve ahirette ümmetinin selametini dileyen Peygamber efendimiz gibi birbirimize hem dünya, hem ahiret esenliği dileyip isteyelim. 

Allah’ın hazinesi sonsuz. Onun çarşı pazarında yok yok. Onun için, isterken bütün kulluk vekârımızla isteyelim. Bütün insanlık için barış ve huzur, ülkemiz için güzel olan ne varsa ve eksiklerimiz ne ise Rabbimden hep birlikte dileyip isteyelim. Allah’ın huzurunda Rabbimin kıymet verdiği kullarıyla bir arada olalım.

Hep birlikte…

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum