Melek DÖRTBUDAK

Melek DÖRTBUDAK

[email protected]

HELA SÜPÜRGESİYLE CAMİ TEMİZLENMEZ

03 Mart 2022 - 09:19

HELA SÜPÜRGESİYLE CAMİ TEMİZLENMEZ

Biz Türkler İslamiyet’i hayatın her alanına o kadar güzel entegre etmiş bir milletiz ki neredeyse her hadis, her dînî kuralla ilgili söylemler, deyimler geliştirmişiz. Allah’ın kulunda görmek istediği din anlayışı da bu değil mi sevgili dostlar; her an her yerde onun koyduğu kurallara uyup, O’nunla olmak.
Daha çocukken dini hayatımızı şekillendirmeye başlayan ailemiz ve toplumdur. Bir anne sofraya otururken çocuğuna besmele ile yemeğe başlamayı, sofra duasıyla kalkmayı öğretir. Gece yatarken duayla uykuya dalmayı öğretir. Her anne çocuğuna gece yatarken en kısa sureden başlamak üzere namaz surelerini öğretir. İlerleyen yıllarda besmelenin, her şeyi ve herkesi Allah’la buluşturan bir anahtar olduğunu yine toplum içinde yaşayarak öğreniriz. Eşiğe basmamayı, çöplük gibi murdar sayılan yerlerden yüzünü çevirip besmeleyle geçmeyi,  yeni alınan eşyayı ya da yeni giysileri abdestleyip, yıkayıp, temizledikten sonra kullanmayı hep yaşayarak öğreniriz.
Bugünlerde bazı deyimlerin manalarındaki derinlik beni oldukça etkiledi. Mesela “Hela süpürgesiyle cami temizlenmez.”, “Haramı helale katmayın.”, “Sinek küçüktür, mide bulandırır.”, “Ya hayır söyle ya da sus.”, “Küfür dili kirletir.”, “Haram gelir, helali de götürür.”, “Dede erik yer, torunun dişi kamaşır.” gibi daha pek çoklarını sayabiliriz.
Millet olarak bizler dîni zarafetle bütünleştirmişiz. Biz Peygamberimizin sözlerine kulak veren bir milletiz. Yine hayır işlerinde yüce Peygamberimizi örnek almışız. Ne buyurmuştu “Yediklerinizden yedirin, giydiklerinizden giydirin”.  Müslüman haram lokma yer mi? Yemez. Allah’ın haram kıldığı kazanç yollarına meyleder mi?  Etmez. Etmemeli.
Bundan yıllar önce bir vakfın başındaki bir hanımefendiyi, bir beyefendi ziyaret eder. “Efendim bana Spor Toto’dan yüklü bir para çıktı. Ama bunu ben ne kendim, ne de ailem için harcayamam. Bunu sizin vakfınıza bağışlasam siz gereken yerlere sarf etseniz” der. Vakıf başkanı hanımefendi “Evladım kendi kursağına sokmadığın, cüzdanına koyamadığın,  haramla hayır yapılmaz” diyerek beyefendinin teklifini reddederler.
Allah(c.c.) Bakara suresi 267. ayette “Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve rızık olarak yerden size çıkardıklarımızdan hayra harcayın. Size verilse, gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı, hayır diye vermeye kalkışmayın. Biliniz ki Allah zengindir, övgüye lâyıktır.” buyurmuştur. Burada kötü maldan kasıt haram yolla elde edilen gelir de dahildir.
Sevgili dostlar! Sanki başlıkta belirttiğimiz ‘hela süpürgesiyle cami temizlenmez’ sözü yukarda belirttiğimiz ayeti işaret ediyor. İnsan hayrını da temiz, Allah’ın meşru kıldığı, helal yollardan, helal kazançlardan yapmalıdır. Dinimizde yasak olan şeyleri yapmak günah/haram olduğu gibi, böyle şeylerin yapılmasına rıza göstermek ve yardımcı olmak da günah/haramdır. Hz. Peygamber, haram bir maddeyi kullanan ile birlikte onu imal eden, taşıyan, aracılığını ve sunumunu yapan kişilerin de aynı günaha girdiğini bildirmiştir (Bkz. Ebû Dâvûd, Eşribe 2; İbn Mâce, Eşribe 6). Bu itibarla, bir kimsenin helalinden kazanma konusunda alternatif imkanları bulunduğu sürece dinen yasaklanan şeylerin yapıldığı iş yerlerinde çalışması caiz olmaz.
Allah(c.c.) Mâide suresi 88. ayetinde “ Allah’ın size verdiği helâl ve temiz rızıklardan yiyin. Kendisine iman ettiğiniz Allah’a karşı gelmekten sakının! buyuruyor. 
Namazda Allah’ın huzuruna varırken hepimiz abdest alır temizleniriz. Abdest dışımızı temizler ya içimizi neyle temizleriz sorusunun cevabı helal lokma ve helal kazanç.
Allah kulunun midesine giden her lokmanın, kanımıza karışan her zerrenin, vücudumuz kadar hatta daha da temiz olmasını ve helal yoldan kazanılmış olmasını ister. 
Eşimle yeni evlenmiş, Urfa’ya gitmiştik, kayınvalidem bir şey yere düştüğünde yıkarken salavat getirerek yıkar sonra kullanırdı. Şimdi anlıyorum ki eşyayı yıkarken sadece fiziken temizlemek yetmiyor, bir de salavatlarla eşyanın ruhunu da arındırmak gerektiğine inanmış, billurlaşmış bir İslamiyet anlayışına ve yaşayışına sahip bir milletiz.
Yine Mâide suresi 90. ayette “Ey îman edenler, içki, kumar, (tapmıya mahsus) dikili taşlar, fal okları ancak şeytanın amelinden birer murdardır. Onun için bunlardan kaçının ki muradınıza eresiniz. diyor.
Allah hepimize, güzel işler yapmayı, insanlara faydalı olmayı, harama uzak, helalle yakın, hayır hasenatta yarışan ve bunu güzel yollarla yapan, incitmeden, incinmeden Allah’ın bize çizmiş olduğu çerçevenin dışına taşmadan, benliğimizi terbiye ederek yapıp yaşamayı bizlere nasip eylesin dostlar.
 

Reklam

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 3 Yorum
  • N.Çelebi Sayar
    2 yıl önce
    Allah razı olsun Melek Hanımcım İsminize lâyık bir kul olarak.Hep ibadette olup,gönlünüz Hakkda.Yazıyı gönderdiğiniz için çok teşekkür ederim
  • Melek Dörtbudak
    2 yıl önce
    Teşekkür ederim Çelebim Allah'ım bu düşüncelerinize bizleri layık etsin, şımarmamıza izin vermesin. Selam ve muhabbetler.
  • Abubekir Avni Dörtbudak
    2 yıl önce
    Elinize gönlünüze sağlık