HASRET
Hasretle
Açıp semaya ellerimi
Yazsam adını gökyüzüne
Kara kan damlar ya hani
Özlerim, özlemin yakar içimi,
Şems olmuş ararım, âlemde seni
Kıymeti yok şu cihanın sensiz inan ki
Hasret;
Geceleri gelir yanı başıma
Eğleşir benimle
Oturur gönlümün en tepesine
Yaralar, kanatır, yırtıcı bir kuş gibi
Karanlıkta bekler
Yırtar geceyi seslenir baykuş gibi
Yutkunurum
Hasret;
Sokulur gözlerime
Hicran olur, elemi uykumu böler
Elinde çevgan, gezinir
Rahat vermez sinemi deler ha deler
Deliktir, deşiktir yanar bu sinem
Tarifi yoktur ölçülmez tartılmaz ki kederim
Hasret;
Sessizdir,
Kelamsız söyleşir
Sızlatır özden yürekten
Tüketir, kalmaz dizinde takat,
Kalmaz hiç mecalin
Sürünür, sürüklenirsin
Kaç sırat geçer, kaç mizan tartar seni
Visali özlersin, anlarsın beni
Hasret;
Ateş-i suzandır
Sinemi incitir, derinden dağlar
Akar didelerimden
Şebnemdir, durmadan çağlar
Hıçkırmak ister yutamaz, yutkunursun
Ne dem kalır bu yerde
Ne melal, ne de neşeden bir eser
Hasret;
Ah
Tüter mis gibi
Şebboydur, açılır yürekte kat kat
Dikilir karşımda dimdik
Gül-i ranadır, gül koklatır
Kurban ister Sevgilinin yolunda.
Bilmez aşığın her gece öldüğünü
Şems miyim neyim bilmem ki
İsmail mi Sevdiğimin yolunda