DOSTUM
Geldim cihâne garîb, oldum güle andelîb
Her dem ciğerler delip çağırırım Dost Dost
Niyazî-i Mısrî
Bugün bir arkadaştan bahsetmek istiyorum. Hakkında yazılmaya layık biri. İleriki satırlarda sizler de göreceksiniz. Söze Niyâzî-i Mısrî Hazretlerinden bir beyitle başladık. Bundan 22 yıl evvel Manisa’ya ilk geldiğimde Akademi Kitabevi’nde genç bir arkadaşla tanıştım. Aynı zamanda mesai arkadaşımdı. Kitapları bi-hakkın tanıyordu. Hani denir ya ‘kitap kurdu’, işte öyle biri. Daha 24-25 yaşlarında, çalışkan, gayûr, boş durmayan, boş konuşmayan, konuştuğu vakit de etrafına bir takım yeni bilgiler veren biriydi.
O yıllarda aynı zamanda Manisa Yöresi Türk Tarih ve Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi müdür yardımcısıydı. Merkez Müdürü Emrehen Bey, bütün faaliyetleri ona tevdi etmişti. Yaklaşık iki yıl boyunca her hafta Manisa’yı alakadar eden haftalık sohbetler, beş sempozyum ve onlarca faaliyette onun imzası vardı.
Hani derler ya bir insan en iyi yolculukta tanınır. Onunla bir eğitim dönemi Demirci Eğitim Fakültesi maceramız oldu. Bu yolculuklarda onun diğer-gâmlığını ve fedâkârlığını da gördük ve tanıdık.
Daima tezgahında birkaç konu bulunur, onlar arasında zihnini bir konuya teksif eder fakat diğer konuyu da kafasından çıkarmazdı. Manisa sevdalısı Rahmetli Emrehan Küey Bey Şair Tevhide Hanım Divanı’nın yayınlanmasını istiyordu. Bu işi ona havale etmişti. Bülent Bayram’la beraber hazırlamaya başladılar. Ehli bilir, yazısı dolayısı ile tam bir deli işi. İmlâ bozuk, kelimeler yanlış yazılmış, harfler farklı şekillere girmiş bir divan. Daha önce el atan kişiler yapamayacaklarını söyleyerek mikrofilm çıktılarını Emrehen Bey’e iade etmişlerdi. Onlar bu işin altından kalktılar. Daha sonra bendenizi de bu işe dâhil ettiler ve kitabın inceleme kısmı dostumuz tarafından yazıldı. Allah selamet versin Av. Bülent Kar beyin başkanlığı döneminde “Osmanlı Taşrasında Kadın, Şâir ve Mevlevî Olmak; TEVHÎDE HANIM ve DİVANI” adıyla kitap olarak basıldı. Kitap Hakk’a yürüyen Emrehan Beye ithaf edildi. Bu vesileyle Bülent Kar Beye de arz-ı şükranlarımızı iletiriz. Manisa Belediyesinin kültüre hakkıyla değer veren bir başkanıydı.
MAKSAD (Mevlânâ Araştırma Kültür Sanat Derneği)’ı Emrehan Bey’in başkanlığında beraberce kurduk. Onun vefatından sonra derneğin faaliyetlerini beraberce yürüttük.
Daha sonra MEDAR (Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları) Derneği’ni beraberce kurduk. Faaliyetleri beraberce yürüttük.
Derneğin çıkardığı Türkiye’nin iki tasavvuf araştırmaları dergisinden birisi olan uluslararası hakemli Sûfî Araştırmaları/Sufi Studies onun gayretleri ve çalışmaları sâyesinde çıktı.
Derneğin faaliyetlerinden üç sempozyum, çeşitli konferans, sergi, panel konser vb. programları beraberce yaptık.
Manisa hakkında birçok çalışmasının yanında şehrin inanç coğrafyasıyla ilgili olarak bir ilk çalışmayı yaptı ve yayınladı; “Manisa Şehrinde Evliya Kültü”.
Dede Korkut hakkında yaptığı doktora tezi son yıllardaki en kapsamlı çalışmalardan biri olarak kabul edilir.
Öyle ki yaptığı ve yapacağı ilmî çalışmaları, alacağı akademik unvanlara tercih etmiştir.
Fakültede yıllarca oda arkadaşım oldu. Sadece işyeri arkadaşlığı mı, evini de bizim binaya taşıdı ve yıllarca komşum oldu. Kitaplarının eve sığmayışı nedeniyle binamızdan ayrılmak durumunda kaldı.
Vasfını yazmakla bitiremeyeceğiz ve diyoruz ki;
O bir ilim adamı...
O bir vefâlı insan...
O bir fedâkâr...
O bir GÜROL PEHLİVAN...
FACEBOOK YORUMLAR