Valinin Kızı
17. asırda Verdin Valisinin genç ve dillere destan güzelliğinde GÜL isimli kızı, en güzel çağında 17. yaşında vefat eder. Zamansız ölümüne üzülen vali, kızının bu acı kaybı karşısında şoke olur. Ve hiç unutamaz kızının acı kaybını ve hiç unutulmaması için devrin ünlü şairlerinden MALHARBE'den kızının acısına dayanamadığı için onu ebediyen hatırlamak ve unutmamak amacıyla kızıiçin devrin ünlü şairlerinden MALHARBE'den kızının acısına dayanamadığı için onu ebediyen hatırlamak ve unutmamak amacıyla kızı için ünlü şairden bir mersiye yazmasını ister. Ve bunun karşılığında da şaire yüklüce bir para öder Vali. Fakat şairin mersiye yazması okadar uzar ki bu süre içerisinde Vali kızının matemini unutur. Hatta gün gelir Vali de bu dünyadan göçer gider. Fakat mersiye(şiir) nice sonra biter.
Valinin yakınları sen bu Mersiyeyi Valiyi teselli etmek için yazıyordun ama ortada teselli edecek kimse kalmadı. Dediklerinde,
Şair Malharbe: Kabahat bende değil, kabahat bir şiirin yazılacağı kadar yaşamayan Vali’dedir. Diye tarihi cevabını verir. Dünya edebiyatında bir şaheser sayılan bu mersiyenin son mısrası şu cümlelerle biter
GÜL BİR GÜLDÜ
VE GÜLLER KADAR YAŞADI
Yunus ta: GELDİ GEÇTİ ÖMRÜM BENİM/ ŞOL YEL ESİP GEÇMİŞ GİBİ/ HELE BANA ŞÖYLE GELİR/ GÖZ YUMUP AÇMIŞ GİBİ
Ölüm çoğumuza eski bir şey gibi gelir. Ama başa gelene de yeni gibi görünür. İnsanlar herkesin öleceğine inanır da kendi öleceğine ve sıranın kendine geleceğine pek ihtimal vermezler. Hiç kimse ölümü beklemez. Ama o, bizi her yerde bizleri beklemektedir.