Manisa’nın Bilinen ve Bilinmeyen Değerleri
Osman Özbaş (27)
Uzun yıllar görev yaptığım Manisa Lisesi, 139 yıllık tarihi itibariyle şehrin en kadim eğitim kurumlarından biridir. 139 Yıllık tarihinde hüzün de vardır, sevinçler vardır. Yunanlılar Manisa’ya girdiklerinde ilk işgal ettikleri iki kurumdan biri, bugünkü hükümet binası, ikincisi de Manisa Sultani’sidir.( Manisa Lisesi). İşgalden önce bugünkü Şehitler Ortokulu’nun bulunduğu yerdeki tarihi binasına el koyan Yunan işgal kuvvetleri komutanı, okulu, Yunan Askeri Hastanesi yapmışlardır. İşgal boyunca Yunan Askeri Hastanesi olarak kullanılan bu tarihi binayı. 8 Eylül 1922 tarihinde Manisa’yı terk ederken ne yazık ki, ateşe vererek bu tarihi binayı küle çevirmekle kalmamış, Manisa Sultanisi’nin hafızasını da yok etmişlerdir.
Bu güzide kurumumuz öğrencilere olduğu kadar biz öğretmenler için de bir ocaktı. Öğrencilerimizi eğitirken farkında olmadan bizleri de eğitmiş. Kurumun geçmişine baktığımızda, efsane olarak tabir edeceğimiz nice öğretmenlerin görev aldığını ve nice öğrencilerin yetiştirildiğini görüyoruz. Manisa Tarihinin yazılmasında ve araştırılmasında yazdıkları kitaplar ile hala en önemli kaynakların sahibi olan Çağatay Uluçay ve İbrahim Gökçen gibi Manisa sevdalısı meslektaşlarımız okulumuzda görev yapmışlardır. Hatta liseye ait olan matbaada 1946 yılında “BİZİM LİSE” isimli dergi çıkararak eğitimin yanında şehrin tarihi ve kültürel değerlerini de konu alan yazılarla o günün Manisa’sında en çok okunan yayın organı olarak uzun süre yayın hayatını sürdürmüştür.
Bu kadar verimkar olan Lisemiz, geçmişten günümüze yetiştirdiği değerler ile gerek Manisa’ya, gerekse Ülkemize nice kıymetli evlatlar kazandırmıştır. Bu değerlerimiz çalışmaları ile ve yazdıkları ile ülkemize ciddi katkılarda bulunmaktadırlar. Bu değerlerden biri de dersine girmekten mutluluk duyduğum öğrencimiz Osman Özbaş Bey kardeşimdir.
Öğrencimiz Osman Özbaş kimdir? Sayın Özbaş Manisalıdır. İlköğrenimini Ali Rıza Çevik İlkokulunda, Ortaokulu ise Şehitler Ortaokulu’nda tamamladıktan sonra Lise’mize başlamıştır. Lisede dersine de girdiğim Özbaş, sessiz, sakin, arkadaşları arasında uyumlu, öğretmenlerine son derece saygılı, efendi kişiliği ile tanıdığım bir delikanlı idi. Başarılı geçen lise hayatından sonra kendisi 1982 yılında mezun olur. Yükseköğrenimi için İzmir İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ni tercih eder ve kazanır. Üniversite hayatını komşu vilayetimizde tamamlar. Akabinde yüksek lisansa İktisat Fakültesinde başlar. Yüksek lisansına devam ederken gördüğü lüzum üzerine ticaret hayatına atılır. . Gördüğüm kadarıyla öğrencilik hayatındaki güzel meziyetlerinden hayatta da hiçbir şey kaybetmemiş. Ne zaman kendisiyle karşılaşsam nezih, nezaketli, saygılı, sempatik davranışlarına muhatap olmaktayım. Kendisini bu güzel meziyetlerinden dolayı teşekkürlerimle tebrik ediyorum.
Osman Bey eğitim hayatına başladığı ilk yıllardan itibaren okumaya olan merakı sebebi ile birçok kitap okur. Hatta Öğrenci iken de okul kütüphanesinden en çok kitap okuyanlar arasında olan bir öğrencimizdi. Mezun olduktan sonra da irtibatımızın kesilmediği Osman bey kardeşimin okumak, hayatının her döneminde en önemli tutkularından biri oldu. Kendi ifadesiyle “sosyal içerikli kitaplarla insanı tanımaya çalışmanın zevkine vardığı eserlere ilgi duyar. Kitap okuma kadar tarihi incelemeler, antika eşyalar, politik kurguyla işlenen sinema ve belgeseller de yakın ilgi alanındadır. Bardak dolunca taştığı gibi, bu kadar birikim ve ilginin elbette bir sonucu olması gerekirdi.
2013-2018 yıllarında Manisa’da “Yeni Haber” ve “Manisa Yeni Hayat” Gazetelerinde haftada beş gün köşe yazarak gazeteciliği başlar. Gündemi ve hayatı iyi analiz edebilme yetisi ile kendi birikimleri birleşince, Osman Bey’in yazıları okurları için vazgeçilmez olur. Öyle ki bu yazılar sadece Manisa’da dikkat çekmez, 17 Ocak 2014’te Balıkesir’de yayınlanan Yeni Haber gazetesi, Ekrem Balıbek Köşe Yazısı değerlendirmesinde Teşvik Ödülü alır.
Osman Bey yazım hayatı sadece köşe yazarlığından ibaret değildir. İlk romanı “DAĞ SÜRGÜNLERİ” 2004 yılında yayınlanır. Bu kitabında 1930’lu yılların Makedonya’sında geçen olayları 200 yıllık bir tarih kurgusu içinde anlatır. Romanda, etnik ve dinsel farklıkların düşmanlığı yol açması gerçeği kadar hakiki dostlukların hiçbir güçle yıkılamayacağına vurgu yapılmaktadır. Kitap 2017 yılında “SON HARABATİ” adıyla ikinci baskısını yapar.
Elime aldığımda bırakamadığım bir yudumda okuduğum “GEDİZ KIYILARINDA BİR ZAMANLAR” isimli eseri 2011 yılında basılmış, tükenen eser 2017 yılında ikinci baskısını yapmıştır.
2012 Yılında ikinci romanı olan “SUR”’u yayınlamıştır. Aynı yıl Osman Bey için çok verimlidir ve “VİŞNELİ KEK” adını verdiği üçüncü romanını da bu yıl okuyucuları ile buluşur.
2015 Yılında, Türkiye’de sivil toplum ve rejim deneyimlerini ele aldığı ve ağırlıklı olarak köşe yazılarını içeren ‘Saatli Cumhuriyet Takvimi’ isimli kitabı yayınlanır.
2018’ e Gelindiğinde, Osman Bey, “MANİSA ŞEHİR YAZILARI” kitabını yayınlamıştır. Bu kitabında yaşadığı şehri Manisa’yı her yönüyle işlemiştir. İçeriğinde şehrin birçok sorununa dikkat çekmekle kalmamış çözüm önerilerini de anlatmıştır.
Eserlerinde kullandığı akıcı, sürükleyici, yumuşak ve okuyucu içine alan üslubu dikkat çekmektedir. Yukarıda adı geçen eserlerden başka “GALA” ve “İSABELLA” isimli eserleri, basılı yayını tükenmiş diğer eserleri ile birlikte e-book olarak yayınlanmıştır.
Okuyucusu az olan bir toplumda kitap yazıp altından kalkmanın zorluğunu yaşayan amatör bir yazarım. Verimkar ve üretken bir yazar olarak Osman bey kardeşimin de bu kitapları yazarken değil, maddi bakımdan altından kalkarken ne kadar zorlandığını yakinen bilenlerdenim. Bu tür heyecanlı ve verimli kardeşlerimin mutlaka mahallinde, mahalli idarelerle, eğitim camiasının yanında kurum ve kuruluşlarca desteklenmesi lazım. Unutmayalım ki günümüzde Manisa’da ne kadar şöhretli amir, memur varsa görevlerinden ayrıldıktan sonra unutulacak ama Osman bey kardeşim eserleriyle raflarda yaşamaya devam edecektir. Onun için yazarlar toplumun hafızası olup, günümüzü geleceğe taşıyan kişilerdir. Daha çok üretmeleri için bu tür değerlere imkan ve fırsat verilerek desteklenmesi gerekir.
Osman Bey’i Manisa’da her türlü sosyal ve kültürel faaliyetlerin içinde görebilirsiniz. Şehrine olan derin sevdasından dolayı, Manisa’ya hizmet adına elinden ne geliyorsa yapmaya çalışmaktadır. Kendisinin birikimlerinden ve değerli görüşlerinden istifa etmek amacıyla Celal Bayar Üniversitesinin daveti üzerine 27 Nisan 2017 tarihinde üniversitenin, Prof. Ümit Doğay Arınç Kültür Merkezin’de öğretim görevlileri ve öğrencilerden oluşan kalabalık bir gruba konuşma yaptı. İlgi ile dinlenen konuşmasında sanat yaşamı, eserleri, felsefe ve dilbilim üzerine değindi. Bununla birlikte Osman Bey, Manisa yerelinde icra edilen birçok kültürel etkinlikleri ve sempozyumlarda konuşmacı olarak yer aldı.
Basın hayatında sadece gazetede köşe yazarlığı ile yetinmedi. Manisa’ nın yerel kanalı olan ETV’ de “Yorum Farkı” adlı programını hazırladı ve bu programa alanında uzman birçok konuğu davet ederek onlar ile çok verimli söyleşiler gerçekleştirdi.
Bir basın mensubu olarak Osman Bey “Demokrat Gazeteciler ve Yazarlar Derneği’ ile “Küresel Gazeteciler Konseyi”’nin aktif bir üyesidir. Bu derneklerin çatısı altında 2018 yılında “Tek Millet İki Devlet” kardeşlik projesi kapsamında davet edildikleri Azerbaycan’a bir grup gazeteci ile birlikte gitti. Bu ziyarete Azerbaycan tarafı çok önem verdi, kısmen devlet protokolünün uygulandığı ziyarette dış işleri delegasyonları ile de görüşmeler de bulundular. Bu gezi esnasında Osman Özbaş, Gence Üniversitesi’nde Bakü Fatihi olarak bilinen, Kafkas İslam Ordusu Komutanı ve Enver Paşa’nın Ağabeyi olan Nuri Paşa’nın Ermeni çeteleri ve Bolşeviklere karşı verdiği mücadele ile Bakü’nün kurtuluşu sağlamasının 100.yıl münasebetiyle bir konuşma yaptıktan sonra bir dergiye de Hocalı katliamı ile ilgili yazı yazmıştır. Azerbaycan’da yayın yapan Reaksiya TV’de Osman Özbaş ile bir söyleşi gerçekleştirmiştir. Basın ile alakası sadece bu kadar değildir tabii ki çağımızın kitle haberleşme araçlarının en önemlisi hiç şüphesiz internettir. Bu gerçeği bilen ve ayak uyduran Osman Özbaş kardeşim aynı zamanda imtiyaz sahibinin kendisi olduğu “Format Haber” isimli bir internet haber portalına da sahiptir.
Ayrıca Edebiyat ve muhtelif sivil toplum gruplarında da faaliyetlerine devam etmektedir. Özellikle “Manisa Lisesi Mezunları Derneği” çatısı altında arkadaşları ile gerçekleştirdikleri çalışmalar takdire şayandır.
Bir öğretmenin, öğrencisinin başarısını görmekten daha mutlu ne olabilir. Ne mutlu ki çok şükür Rabbim bana Osman Özbaş, Erkan Akbalık ve Kenan Tozak gibi ismini sayamayacağım nice öğrencilerimin başarılarını görmeyi nasip etti. Duam ve temennim bütün meslektaşlarımın da aynı mutluluğu doya doya yudumlamalarıdır.
Osman Bey kardeşim, yumuşak üslubunla, itici değil ilgi çekici üslubunla yazdığın yazıların için ,kalemin elinden hiç düşmesin, her daim yazarak, verimliliğin ve üretkenliğin hiç kesilmesin. Şehrimizin ve ülkemizin sizin gibi değerlere ihtiyacı vardır. Başarılarının devamı dileğiyle…www.kadirkeskin.net
FACEBOOK YORUMLAR