İsmail ZORBA

İsmail ZORBA

[email protected]

EN BÜYÜK HÜNER

01 Temmuz 2024 - 09:14

“Gerçek hesap toplamada mı, çıkarmada mı, çarpmada mı,  bölmede mi? Dört işlem çözemez bu problemi. Çözüm yine sende, yine sende.”
                                                                                       İsmail ZORBA
                                                                                    ([email protected])
EN BÜYÜK HÜNER

 
 
Bence hayatta gaye, ne muharrirlik, ne sanatkârlık, ne âlimlik, ne kâşifliktir. En büyük hüner, iyi insan olabilmektir. Sâmiha Ayverdi                                                                 

Sevmeden önce sevilir, kişi. Özünde sevmektir en büyük işi.. Gözden gönüle sevgiyle kurulur tüm bilişleri… Sevmekten ötesini varın siz hesap edin ey insanlar. İnsanoğlu da demeyelim insan kızı da özneyi “insan”da tamamlayalım. Çünkü gaye insan olmaksa, insan olmanın yegâne gayesi tamamlanmaktır.
Kuru bir yaprağa can suyu gelse döner mi ki aslına, sevdalısı yeşile? Oysa yeşil değildir sevdalısı kuru yaprağın yeşerirken özünde hara girmek kızarmaktır. Yanıp özünde küle dönmektir. O zaman göz aldanmada mıdır yeşile bakarken? Yeşil de halis, kırmızı da, kül de? Her şey deminde gerektir. Dem be dem tadında ve özünde.
Bir söyleten var, bir de yazdıran. Söyleyen de yazan da aynı ortak sözde, insanda. Hava gibi, su gibi, toprak gibi, ateş gibi.
İnsan olma zelzelelerden geçmede, içindeki kırıklarda yer yer kaymakta, düşmekte, parçalanmakta. Her parçasında aslına kavuşmakta. Bir damlanın aslına varma gayretinde, çilesinde. O damla ki huzura varmış mıdır; sevda ummanına kavuştuğunda. Vahdet kesretin, kesret vahdetin özünde, önünde, yanında. İnsan misali. Gözden göze, gönülden gönüle..
Şu diller konuşmaz olsa, şu gözler görmez olsa, şu kulaklar duymaz olsa aslına rücu eder mi? Yeter ki gönülden olsun sevdamız!..
Gönül gözü, gönül dili halisane “İnsan” olma şerefine erer mi? Ne büyük züldür bu? Ne büyük imtihandır bu? Sermayesi emanet, sermayesi vebal, sermayesi çile!..
Oysa marifet beğenmekte de değil, beğenilmekte de. Marifet tamamlanmakta. Er kişi hükmünde, er kişi istikametinde! Yoksa sıfatlar da, unvanlar da bu mayanın sahibi değil. Sen hiçbir şey iken her şeyde isen eğer işte marifet sırrın kendisinde: “İnsan”da!
Gerçek hesap toplamada mı, çıkarmada mı, çarpmada mı,  bölmede mi? Dört işlem çözemez bu problemi. Çözüm yine sende, yine sende. Evvelinde, ahirinde. Gözün gördüğü sınırda mı, gönlün hissettiği sınırsızlıkta mı?
O zaman sesleniyorum sana ey insan; vuslatıma erdir beni:  "TALİBİM-Talipsin-Talip-TALİBİZ-Talipsiniz-Talipler" Talip olmak, talebe olmak ne kadar zor; sabır ve çile çok. 
-umutsuzluk-geri dönmeler yok..

Hüküm istersen boynumu eğiyorum tüm hakikatlere ve diyorum: Bilmiyorum diyebilme özgürlüğüne de sahibim; bilmiyorum.” Zaten biliyorum dediğimde de bu tartışılabilir olmalıdır. İnsanız neticede...



 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum