İsmail ZORBA

İsmail ZORBA

[email protected]

ANADOLU ANA'M NE DİYOR, DİNLE!

13 Kasım 2023 - 12:26

 

“Anadolu Ana, türkülerinde, ilahîlerinde şükreder, hamd eder. Gökyüzüne açar ellerini; semadan, semaha ayininde duası canlar üzeredir. Karıncanın dahi nasibini terazinin bir köşesine kor. Karıncanın gölgesi kadar dahi yükü olsun istemez. Çekinir haramdan, yalandan, riyadan.. Anadolu Ana, çilelerini yoğurur, mayasına katar Nasrettin eliyle göle çalar. “Ya tutarsa!..” derken dahi rahmetinden sual etmez.”
 
                                    
İsmail ZORBA
([email protected])

  
ANADOLU ANA’M NE DİYOR, DİNLE!
  
              Kınalı ellerini göğe doğru kaldırmış dua ediyor Anadolu Ana’m! Saflığın, bereketin, imanın kokusu tülbendine sinmiş önce analığın, sonra yâr olmanın hakkını kadınlığının nuruna sindirmiş Anadolu Ana’m! İsminin manasında vatan olmuş, toprak olmuş, yâr olmuş, ağyar olmuş Anadolu Ana’m!.. Almadan vermiş, hep vermiş, verdikçe bereketlenmiş Anadolu Ana’m!
            Dualarında canının, cananının önüne bayrağını, ezanını hükmeden vatanını, milletini koymuş daima Anadolu Ana’m.. Anadolu Ana’m mı sadece? Anadolu Ata’m, ceddim, evladım! Hepsini aynı çadırın altında; o çadırın direği gibi gölgesinde toplamış Anadolu Ana’m!
           Çilelere set olmuş yüzüne toprağın izi, bulutun gölgesi, ırmakların dalgası vurmuş. Anadolu Ana’m; toprak olmuş, hava olmuş, su olmuş gönül pınarımıza akmış. Türk’ün suretine gönül pınarları eklemiş. O ağladıkça rahmet olmuş mayasını paklamış. Nesiller boyu besmelenin şehadetinde ağıtmış aşını.

“Bet yüzlüler, kem gözlüler hor bakarmış vatana
Biz tükenip yok olmadan, olmaz böyle şey oğul..”
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu

            Anadolu Ana ömrünü öyle bir acı lokmaya hasretmiş ki ömrünü tuzlu ekmek yedirmiş hep susatmış. Ama bu öyle bir susuzluk ki iman sınavında gönül gözünce, hâl dilince Hakk’ın huzurunda insan olmakla, insanlığa emsal olmakla nasiplenmek demek aynı zamanda.
             Anadolu bir uçtan uca her türlü mezalime duçar olmuşken her bir yarasına, her bir ızdırabına, her bir çilesine Hz Eyyüb sabrınca tevekkül göstermiş. Anadolu Ana, bağrında Yunus’lar, Mevlana’lar, Hacı Bektaş yetiştirmiş, onların rehberliklerinde gönüller dermiş. Her çilesini, her ızdırabını sabır ve tevekkül üzerine sevgi ve hoşgörü ile taçlandırmış.
             Bundan dolayıdır asırlardır Anadolu ana, her kapısını çalana gönülsüz kibirsiz, şeksiz şüphesiz insan olması yüzü suyu hürmetine “Buyur!” der. Bağrının başköşesine oturtur. Her dileğini “Başım gözüm üzere!.” deyip yerine getirir. Yaşa, mevkiye, makama, güce, hiç bir sınıf üzere derecata girmez. “Tanrı misafiridir.” der, kendinden sayar.
             Bir de “Vatan sağ olsun!” der. Kendi evlatlarının Kabilce ihanetlerine uğrar, yine de dimdik ayakta durur. Başı Hakk’ın huzurunda eğilir sadece, haksızlığa baş eğmez. Eğilmesi rüzgâra karşı değil, olgunluğundandır. Hamlık basamaklarından ermeye durmuştur. Hayatın acı lokmalarıyla pişmiştir. Benlik ikliminden çıkıp birlik okyanusuna dalmıştır.
             Türkülerinde, ilahîlerinde şükreder, hamd eder. Gökyüzüne açar ellerini; semadan, semaha ayininde duası canlar üzeredir. Karıncanın dahi nasibini terazinin bir köşesine kor. Karıncanın gölgesi kadar dahi yükü olsun istemez. Çekinir haramdan, yalandan, riyadan.. Anadolu Ana, çilelerini yoğurur, mayasına katar Nasrettin eliyle göle çalar. “Ya tutarsa!..” derken dahi rahmetinden sual etmez.

“Anam dedin… Babam dedin… Atam dedin bayrağa
Hem al bayrak oldun işte, hem bayrakta ay oğul..”
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu
                                
            Biz bugüne, onca karanlığa ve sillesine rağmen, benlik gayyasında kaybolmuşken, insanlıktan nasibimizi sıyırmışken, ayaklar başlar üzere el almışken, hırsının tufanında canlar ezilirken, bir öfke girdabında kanlar dökülürken, üretmezken hep tüketirken, gaflet uykularında kaybolurken Anadolu Ana, hep senin duaların sayesinde ayaktayız.

    “Ne vermişsem ekmeğimden, emeğimden, sütümden…
Helâl ettim.. Helâl ettim… Helâl ettim… Duy oğul..”
                                                 Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu

             Hâlâ nefes almaya, bu gözyaşı medeniyetinde imanının nuruna yakışmayan hayatlar sürmeye ne kadar devam edeceğiz. Dünyaya gelecek evlatlarımızın yüzü suyu hürmetine insan olmaya dönelim ey canlar. İnsana dönelim sureta insandan geçip mayasındaki Hakk’ın manasına erelim.
              Asıl sen hakkını helâl et Anadolu Ana’m!.. Asıl sen hakkını helâl et!

 

Reklam

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum