MAHMUR KAMPI’NIN ÖZELLİĞİ VE ÖNEMİ
1 Haziran 2021 tarihinde TRT 1 ve TRT Haber ortak yayınına konuk olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; "Yeni anayasa çalışmaları, salgında normalleşme, terör örgütleriyle mücadele, ekonomideki gelişmeler” başta olmak üzere sıcak gündem üzerine gazetecilerin sorularını cevaplarken, bir soru üzerine “ Türkiye Cumhuriyeti devletinin yaklaşık 40 yıldır bölücü terörle bir mücadelesi olduğunu…” belirtmiş ve devamında “terör örgütü PKK’nın Irak’taki önemli merkezlerinden biri olan Mahmur ile ilgili operasyon sinyali vermiştir.”
“…terörle mücadelede bekleyen bir Türkiye değil, arayan, bulan ve yok eden bir Türkiye gerçeği var…” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; “Bu akşam ilk defa söyleyeceğim. Biz Mahmur meselesini de en az Kandil kadar önemsiyoruz. Çünkü Mahmur, Kandil’in adeta kuluçka yuvasıdır. Birleşmiş Milletler (BM) temizlemediği takdirde bir BM üyesi olarak biz temizleriz” sözleri uluslararası kamuoyunun önemli gündemleri arasına girmiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasının ardından dünya basınında geniş bir yankı ile Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)’nin PKK terör örgütüne karşı halen devam ettirdiği harekatları Mahmur Kampı merkezli olarak daha da genişleteceğine vurgu yapılarak "Türkiye geniş çaplı operasyona hazırlanıyor" başlığı ile servis ettikleri görülmüştür. Böyle olunca “Mahmur Kampı nerede?” sorusunu akıllara getirmiştir.
Mahmur Kampı, Musul’a bağlı Mahmur ilçesinde ve Erbil kent merkezinin 65 kilometre güney batısında yer almaktadır. Mahmur Kampı'nın karşısında yer alan Karacak Dağı ise PKK terör örgütünün konuşlandığı alanlardan bir bölgedir ve ayrıca Mahmur çevresinde PKK’ya ait kontrol noktalarının olduğu da bilinmektedir. En önemlisi de Mahmur Kampı BM tarafından kurulmuştur.
PKK terör örgütünün 1990’lı yıllarda yoğunlaştırdığı terör eylemleriyle birlikte 1992’den itibaren Türkiye’nin güneydoğu bölgesinde sınır yerleşim birimlerindeki binlerce insanı zorla Irak’ın kuzey bölgelerine göç ettirdiği görülmüştür. Bu kişiler terör örgütü tarafından önce Atruş bölgesine, 1998 yılında ise Mahmur’a göç ettirilmiştir. Bu dönemde BM ve Irak hükumeti gözetiminde kurulan Mahmur Kampı, ilerleyen yıllarda IŞİD saldırılarına maruz kalmış ve ardından Peşmerge kontrolüne geçmiştir. BM verilerine göre ilk yerleşenlerin 15.000 kişiden fazla olduğu bilinmekle birlikte 27 yılda zaman zaman azalan/eksilen bu sayının şimdilerde ise 10.000’den fazla olduğu değerlendirilmektedir[1].
2017 yılında Barzani’nin “bağımsız Kürdistan” referandumu girişimleri esnasında Irak ordusu Sincar ve Musul ile birlikte Mahmur’u da yönetimi altına almıştır. Ancak BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne bağlı olduğu açıklanan Mahmur Kampı, BM yöneticilerinin çoğunluğunun Irak’tan çekilmesiyle birlikte IŞİD/DEAŞ’ın Mahmur’a saldırmasıyla sivilleri koruma bahanesi üreten PKK, Mahmur’daki terörist sayısını arttırmış ve bir süre sonra Kampın kontrolü PKK terör örgütünün kontrolüne girmiş ve önemli bir lojistik merkezi haline dönüştürülmüştür.
Türk ordusu ile girdikleri çatışmalarda yaralanan PKK’lı teröristlerin tedavi edildiği bir merkez halini alan Mahmur Kampı yakınlarında bir de PKK üssü kurulmuştur. Türkiye’nin BM ve Irak temsilcilerine bu hususları zaman zaman iletmesi ve kapatılması girişimleri her defasında sonuçsuz kalmıştır[2]. Hatta Kandil[3] ve Sincar bölgesi başta olmak üzere Irak’ın birçok sahasında etkin bir şekilde varlığını sürdüren PKK terör örgütü, Mahmur Kampı’nda kontrol ve güvenlik noktaları da oluşturmuştur.
13.000 kişiden fazla terör örgütü mensubu bulunduğu çeşitli kaynaklarda geçen Mahmur Kampı’na 60 kişilik örgüt elebaşının hükmettiği kampta, askeri, siyasi, diplomasi ve teşkilat eğitimi yapıldığı, eğitimini tamamlayan teröristlerin buradan Kandil'e gönderildiği[4] bilinmektedir.
Dolayısı ile sözde bir mülteci kampı olan Mahmur Kampı, fiilen PKK terör örgütünün en önemli lojistik merkezlerinden biri haline gelmiştir. Hatta Sincar bölgesinin Irak-Suriye arasında geçiş esnasında nasıl bir lojistik ikmal merkezi ise[5] Mahmur Kampı da Irak kuzeyi ile Türkiye arasında lojistik ikmal üssü olarak kullanılmaktadır.
Türkiye’nin 10 Mart 2018’de başlattığı Pençe, 15 Haziran 2020’de ise Pençe-Kartal harekatları karşısında harekât alanı daralan PKK terör örgütü, daha güneye çekilmiş ve olası hava ve kara harekâtı korkusu ile kamp alanlarının dışına çıkması üzerine Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile karşı karşıya gelmiş ve yaşanan sürtüşmeler nedeniyle zaman zaman çatışmalar da yaşanmıştır. En son 6 Haziran 2021 tarihinde PKK, Duhok’un Amedi ilçesi sınırlarındaki Metina Dağı’nda Peşmerge Güçleri’ne karşı yaptığı saldırıda 5 Peşmerge’nin hayatını kaybettiği, 4 Peşmerge’nin de yaralandığı[6] bilgileri alınmıştır.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2018 yılında da operasyon yapılabileceği sinyali verdiği Mahmur Kampı’nın özelliği ve önemi nedir? Sorusunun cevabı araştırıldığında;
Mahmur Kampı’nın evveliyatının 1990’lı yıllara dayandığı ve BM gözetiminde fakat ABD tarafından tasarlandığı görülmektedir. Zira BM demek ABD demekle eş değer olduğundan hareketle; ABD’nin isteği doğrultusunda 1998 yılında BM Mülteci Kampı olduğu açıklanan Mahmur’a uluslararası bir kimlik oluşturulmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır. Çünkü çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan bu toplulukların Türkiye’den göç ettirilmesini ABD Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak amaçlı kullanmaya çalışmış fakat başarılı olunamaması üzerine ilk göç edenler zamanla buradan tahliye edilmiş ve yerlerine PKK terör örgütü yerleştirilmiştir. Ancak ABD, devamında yine “BM’ye bağlı sivil kamp” statüsü devam ediyormuş gibi gösterilerek PKK terör örgütünü finanse edilmiştir[7].
ABD özel kuvvetlerinin desteğiyle sadece Mahmur değil Sincar bölgesi de PKK’nın lojistik üssü haline dönüştürülürken, PKK bir taraftan da 12-18 yaşları arasındaki çocukları zorla kamplara götürerek eğitime alırken, kamplarda yaşayan ailelerin de baskılara maruz kaldığı bilinmektedir[8]. Dolayısı ile Kandil-Mahmur-Sincar hattını bir bütün olarak gören Türkiye gerek bölgenin gerekse kendi güvenliğinin tesisi için öncelikle Irak Merkezi Hükumetinin devreye girerek güvenliğin tesisini ve bölgenin PKK terör örgütünden temizlenmesini istemektedir. Kendi sınırları içerisinde yaşanan bir olay olması nedeniyle doğrudan müdahale hakkı bulunan Irak Merkezi Hükumetine destek verebileceğini de açıklayan Türkiye’nin, bir taraftan da diplomatik girişimlerini[9] sürdürdüğü görülmektedir.
Reuters haber ajansına demeç veren üst düzey bir Iraklı yetkilinin de Mayıs 2021 yılı son haftası itibariyle Türkiye’nin; Irak Merkezi Hükumeti’ne PKK’nın Mahmur Kampı’ndan Türkiye’ye karşı yürüttüğü terör eylemleri hakkında şikâyette bulunduğunu ve yetkililerin bu şikayetleri araştırıldığını ancak PKK’lı teröristlerin Irak Merkezi Hükumet güçlerinin kampa girişine izin vermediklerini[10] ifade etmesi önemlidir. Zira Mahmur Kampı’nın tamamen PKK terör örgütünün kontrolünde olduğunun somut olarak göstermektedir.
Dolayısı ile PKK terör örgütünün eğitim ve lojistik merkezi haline dönüşen Mahmur ve Sincar bölgelerine Türkiye’nin harekât düzenlemesi bir tercihten ziyade zorunluluk halini almıştır.
Sonuç Olarak;
Mahmur Kampı ve Sincar bölgesi tamamen PKK terör örgütünün kontrolü altına girmiş ve büyük bir lojistik üs konumuna gelmiş olmasına rağmen sanki hala mülteci kampıymış gibi ABD tarafından finanse edilmesi uluslararası hukuk açısından suçtur ve ABD bu suçu işlemiştir. Türkiye karar alıcı mekanizmaları bunların belgelerini ilgili uluslararası yetkili mercilere ulaştırmalı ve ABD’nin bir terör örgütünü finanse ettiğini kanıtlamalıdır.
Sincar, Kandil, Gara ve Mahmur Kampı’ndakiler başta olmak üzere Irak coğrafyasında bulunan PKK terör örgütü yalnızca Türkiye’yi değil, hem IKBY ve Irak Merkezi Hükumetini hem de halka yönelik büyük bir tehlike arz etmektedir. Bu nedenle Türkiye bölgenin PKK’dan temizlenmesi için IKBY ve Irak Merkezi Hükumetleriyle diplomatik müzakereler yürüttüğü bilinmektedir.
Ancak bu arada Millî İstihbarat Teşkilâtı tarafından düzenlenen bir operasyon ile PKK terör örgütü üst düzey yöneticilerinden ve aynı zamanda Mahmur Kampı genel sorumlusu olan Doktor Cemal kod Selman Bozkır’ın öldürüldüğü haberinin 6 Haziran 2021 tarihinde bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sosyal medya hesabından duyurulması, Türkiye’nin Mahmur üzerine ne kadar yoğunlaştığını göstermesi açısından önemlidir.
Lakin yeterli olmadığı aşikardır. Dolayısı ile uluslararası hukukun da cevaz verdiği üzere TSK’nın harekât düzenlemesi kuvvetle muhtemel görülmektedir. Bu harekât Türkiye’nin güvenliği için şart olduğu muhakkaktır. Bir zamanlar BM Mülteci kampı statüsünde olan Mahmur Kampı’na düzenlenecek bir harekâtı bütün dünyanın takip edeceği ve Türkiye’nin hata yapmasının bekleneceği için Türkiye’nin çok ince ayrıntılarına kadar planlı bir harekât yapmalıdır. Hatta uluslararası kamuoyunu rahatlatacağı için olası harekatın Türkiye ile birlikte IKBY ve Irak Merkezi Ordusunun da katılımı ile yapılması daha iyi olacağı değerlendirilmektedir. Ancak ortak harekât durumunda bilgi sızdırılma ihtimali olacağı için gerekli tedbirler de mutlaka alınmalıdır.
Son söz olarak; IKBY Peşmergelerine teslim olan, örgütten kaçan, ikna yolu ile teslim olmaları sağlanan veya yakalanan bazı PKK terör örgütü mensuplarının zaman zaman Peşmerge tarafından Türk sınırına getirilerek Türk askerine teslim ettikleri bilinmektedir. İyi niyet göstergesi olarak değerlendirildiği üzere Peşmerge’nin bu tür faaliyetlerinde son zamanlarda artış olduğu bilgileri alınmaktadır. Dolayısı ile PKK terör örgütünden Peşmerge de bıkmış vaziyettedir ve muhtemel bir harekatta TSK’ya yardımcı olacağı kuvvetle muhtemel görülmektedir.
:
İsmail CİNGÖZ; Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı/M.A. -BULTÜRK Ankara Temsilcisi. [email protected]
[1] Kurtuluş TAYİZ; “Mahmur'un Gerçek Hikayesi”, Akşam, 04.06.2021.
[2] Aydınlık; “Yeni Operasyon Mahmur'a Mı?”, 02.06.2021.
[3] Kandil Dağı hakkında ayrıntılı bilgi için bknz.: İsmail CİNGÖZ “Kandil Dağı Gerçeği”, 04.07.2018.
[4] TRT Haber; “Terör yuvası Mahmur’da neler oluyor?”, 13.11.2018.
[5] İsmail CİNGÖZ; “Türkiye’nin Suriye-Irak Düşüncesi”, Ticari Hayat Gazetesi, 03.02.2021.
[6] Rudaw; “Duhok'ta Peşmergeye Pusu: 5 Şehit, 4 Yaralı”, 06.06.2021.
[7] Selçuk BÖKE; “Mahmur'a Operasyon Tercih Değil, Şart”, Türkiye, 03.06.2021.
[8] Yeni Şafak; “Mahmur Kampı Neden Önemli?”, 08.06.2018.
[9] Melik YİĞİTEL; “Mahmur İçin İlk Görev Bağdat ve Erbil'de”, Akşam, 03.06.2021.
[10] Şarkul Avsat, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mahmur Kampı'na Operasyon Sinyali Verdi: Temizleriz!”, 02.06.2021.
FACEBOOK YORUMLAR