BULUŞALIM İSTANBUL
Camiler dalgalanır gurup vakti
Yedi tepesinde.
Suzinak Beyoğlu,
Acemaşiran Üsküdar,
Binlerce aşkın sahnesi,
Binlerce ihanete gebe
Gidilmeden sevilen şehir:
İstanbul.
Her esinti Fatih’in fethini getirir,
Serinletir ruhumuzu.
Şehzadeler koşar mıydı bilmem sokaklarında?
Telaş içinde sayısız insan koşuyor bugün
Yönü aynı değil,
Nereye dönsem İstanbul.
Bir ud telaşıyla gezerken kulaklara,
Ayaklarıma kara sular indi.
Sevemiyorum boğazı görmeyen yerlerini,
Nefessiz kalıyor hafızam.
Nice kırık kalp bıraktık çıkmaz sokaklarında
Küçük aşkların çalkalandığı kocaman şehir
Yarı yolda bırakılan bir tarih gibisin
İstanbul.
Saygı duyulan ihtişamını
Bir kolye gibi taşırken boynunda,
Binlerce medeniyet uyumuş koynunda,
Her geçen senden bir şeyler almış
Ama güzelliğin hala yerinde.
Yanmaz olsun artık yeşil köşkün lambası
Bu gece ay’dansınız
Bozmasın yapma ışıklar
“Mehtabı sürükleyelim sularda”
Nedim’in sende bulduğunu bulmamız imkânsız
Klarnet aksın sokaklarında
İstanbul.
İstanbul kokar Anadolu,
Herkesin kalbinde ise bir İstanbul var.
Öte yanda
Kâtibim çıkmazında
Ekmek arası yenen umutlar.
Eskiyle yeni,
Güzelle çirkin,
Denizle kara,
Dünle gün,
Düşle gerçek,
Hep çatışmış sende
İstanbul.
Yüksek binaların
Gölgesinde kalan Galata.
Caddelerde insan seli,
Boynu bükük kız kulesi.
Gürültüden, şamatadan,
Günlük telaşlardan,
Duyulmaz olmuş
Günde beş vakit yağan ezan sesi.
Kalabalığında yalnızlık kokar,
Birbirinden kaçarcasına
Site site bölünmüş şehir:
İstanbul.
Tarihin tanığı,
Kültürlerin başkenti şehir.
Hep şikâyet edip de
Vazgeçemediğim sevdiğim gibisin İstanbul!
Buluşalım şimdi.
FACEBOOK YORUMLAR