“İKİ GÖZÜM TÜRKÇE” DİYEBİLMEK
“Yazmak kaderimdi” diyerek “Melal Burcu”’nda kitaplaştırdığı şiirleri ile hayranlıkla okuduğum ve sosyal medyadan takip etmeye çalıştığım A.Yağmur Tunalı Bey’in, Hülbe Yayınları tarafından yayınlanan “İki Gözüm Türkçe” adlı kitabını, Korono Virüsü bahanesiyle bir iki gün içinde bitirmiş oldum. Bu yazıyı, kitap eleştirisi gibi düşünmeyin. “Bir kitap okudum ve hayatım değişti” şeklinde, reklam kokan bir yazı olarak, hiç değerlendirmeyin. Ama okuduğum kitaba dair, çok iddialı bir söz söylemem gerekseydi eğer;”Bir kitap okudum ve Türkçeye dair hassasiyetim gelişti” diyebilirim.
Kitabı okurken, sayfaların kenarlarına iliştirdiğim notlar, yazarın gerçekleri önüme serişiyle beynimde çakan şimşekler, dilimize, kültürümüze, neslimize, geleceğimize sahip çıkamayışımız… Aslına sadece Türkçeyi değil, Türk’ün bütün acılarını düşündürdü bu kitap bana.
“Bizi biz yapan dilimizdir” diyerek söz başı yaptığı kitapta, yazar; dile karşı takınılan ideolojik tavrı ve arı dil adına Türkçeye vurulan darbeyi anlatırken, tek kelimelik bir örnekle, “hayat” kelimesi üzerinden, Türkçenin yüzyıllık sancısını gönlümüze seriyor.
Kendimi “İki Gözüm Türkçe”nin akışına bıraktığım zaman, dilimizin, yani büyük bir dünya dili olan Türkçenin, yüzyıllar içinde nasıl örselendiğini, aydınlar(!) eliyle sistemli olarak nasıl yaralandığını görmüş oldum.
Yazar; batılı şarkiyatçı ve dilciler tarafından, 20. asrın başında, dünyanın en büyük iki dilinden biri olarak gösterilen Türkçenin, Türk aydını(!) tarafından örselenişini “Biz, elli yılda dünyanın iki büyük dilinden biri olan Türkçesini harcamış ve hâlâ türlü yollardan canına okuduğunun farkında olmayan bedbaht nesilleriz” cümlesiyle ifade etmektedir.
Şu cümle, şairin “Türkçe, ağzımda annemin ak sütüdür” dediği Türkçeyi seven, kimin canını acıtmaz ki; “Yağmalanan evimizdir, dilimiz ve kimliğimizdir. Bozulan biziz. Dil her şeydir. Dili bozuk olanın düzgün tarafını bulamazsınız”
Yağmur Tunalı Bey, Türkçe konusunda duyarlı olunması beklenen eğitimli kitlenin; gazete, televizyon, müzik, sinema, tiyatro eliyle dilimize verdiği zararı anlatırken, hayatından kesitler sunuyor ve samimiyetiyle işliyor o sert cümleleri. Sözünü hiç sakınmıyor. Bir dil bilgini olmadığı halde, Türkçeye verilen zararı anlatırken, fikirlerini en yalın haliyle, korkusuzca yazan ve Türkçenin bugüne dair hüküm cümleleri kuran A.Yağmur Tunalı Bey’in cesaretine hayran kalmamak mümkün değil. Bence bu cesaretin kaynağı, Onun Türkçeye duyduğu büyük sevda ve Türkçe konusunda ortaya koyduğu özen…
İşte bu hüküm cümlelerinden biri: “Türkçemiz kadar Türk’üz dersem belki küçük itirazlar gelebilir. Fakat Türk’ü Türkçemiz kadar sevebileceğimizi ve dünyayı Türkçemiz kadar anlayabileceğimizi rahatlıkla söyleyebilirim.”
“İki gözüm Türkçe” diyebilmenin ne kadar değerli olduğunu fark ettim kitabı okudukça. Medeniyet inşası gibi bir iddianın sahibi bir öğretmen olarak, “İki gözüm Türkçe”yi okudukça bir kez daha anlıyorum ki, Türkçeyi özümüze akıtmadan ve dilimizi özümüz kadar sevmeden medeniyet inşası mümkün değildir vesselam.
Selam ile
Hüseyin HATIL
Twitter :@mavinin_sairii