(24 yıl önce ne hissediyorsak, fazlası var eksiği yok)
Sene bindokuzyüz kırkdört senesi,
Zındanlar hissetti bozkurt nefesi,
Hiç susturamadılar o kutlu sesi,
Elinde bozkurt başlı tuğum var
Ölü denemeyecek bir başbuğum var
Vatanından uzaklara attılar,
Haksız yere davasına çattılar,
Ucuzlar camilerde sattılar,
Bugün kara günüm bugün yuğum var
Ölü denemeyecek bir başbuğum var
Elinde Kur'an-ı Azümü Şan var,
Yanında binlerce er, kahraman var,
Milli Devlet ülküsünde çok az zaman var,
Dokuz ışık isimli çelik ağım var
Ölü denemeyecek bir başbuğum var
Onu zındana attı, bu yurdun evlatları
Onunla kurultayda demir döven zatları,
Biz biliriz dönmeyi, diktatör kavatları,
Hainlerle, kahbelerle bölünecek payım var
Ölü denemeyecek yiğit bir başbuğum var
Ona "kafatasçı, turancı" demişlerdi
Son yıllarda utanmadan elini öpmüşlerdi
Cenazede yalandan gözyaşı dökmüşlerdi
Haiinlerle, kahbelerle bölünecek payım var
Ölü denemeyecek yiğit bir başbuğum var
Dört nisan doksan yedi, başbuğ uçmağa göçtü
Şehit evlatları hepsi yanına geçti
Geçiş orda ak sayfa , burda karayı açtı
Şandolu ayyıldızlı albayrağım var
Ölü denemeyecek yiğit bir başbuğum var
Şiirim söyle bana anlatmakla biter mi?
Şiirlerle bitmeyen divanlarla biter mi?
Divanlarda bitmedi destanlarda biter mi?
Bitmedi bitmeyecek, ölmedi ölmeyecek
Yaktığı meşale dünyada sönmeyecek
Aleme nizam vermiş kutlu soyum var
Ölü denemeyecek yiğit bir başbuğum var
Hüseyin HATIL
Bartın 1997
FACEBOOK YORUMLAR