Muğla Milas’ta Ortaçağa Ait Bir Mekan; Beçin
Arkeoloji bilimi ile desteklenmeyen bir tarih düşünülemez. Yazılı kaynaklar birçok şey söyler ama maddi dayanak olmadıkça tüm söylenenler, aktarılanlar eksik ve temelsiz kalır. Bu yüzden arkeoloji, nümismatik, epigrafi vs gibi somut veriler içeren malzemelerin kullanılıp yorumlanması tarihin başka bir açıdan ve daha sağlıklı anlaşılmasını sağlar.
Ülkemizde ortaçağ arkeolojisi antik dönem arkeolojisine nazaran çok yeni bir alan. Bugüne kadar Türkiye’de neler yapıldı diye bakılacak olunursa ilk Türkiye Selçukluları ile ilgili arkeolojik kazıları görürüz. Oluş Arık ve Rüçhan Arık’ın girişimleri ile başlayan süreç Selçuklu arkeolojisini aşıp beylikler devrine kadar geldi. Oysaki tarih içinde ihmal edilen ve pek araştırmaya değer görülmeyen beyliklerden günümüze hatırı sayılır birçok maddi eser kaldı. İşte beylikler devrini ilgilendiren bir kazı da Muğla Milas’taki Beçin ören yerinde gerçekleştiriliyor. 1995-2009 yılları arasında Hüseyin Rahmi Ünal’ın kazı başkanlığını yaptığı Beçin’de kazılar şimdilerde Kadir Pektaş tarafından yürütülmekte. 1974’ten bu yana yapılan kazılarda büyük bir ortaçağ şehri ortaya çıktı. Burası şimdilerde bir nevi açık hava müzesi.
Menteşe beyliği dışında antik çağ, Roma ve Osmanlı’ya ait buluntuların da olduğu şehir hakkında TÜBA tarafından Rahmi Hüseyin Ünal, Friedrich Krinzinger, Michael Alram, Şule Pfeiffer-Taş editörlüğünde Beçin Definesi adlı kitap basıldı. Tüm bunlar dışında Beçin UNESCO Dünya geçici mirası içinde yer alıyor ve hedefi dünya mirası içine girmek. Fakat Beçin’in ziyaretçisi yeterli değil. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Beçin’e yatırımları ziyadesiyle iyi fakat şehrin tanıtıma ihtiyacı var.
Ören yerinde ziyaretçilere her konuda rehberlik eden Şenol Bey’i de burada anmak gerekir. Tipik bir memurdan öte mesleğine kendini adamış bilgili ve ilgili biri. Kendisine buradan teşekkürlerimi sunarım.
FACEBOOK YORUMLAR