“ZEYTİN DALI” ZAFERİ VE YIRTILAN PSİKOLOJİK ÖRTÜ
Suriye’de bize sıkıntı veren terör koridorunun ortadan kaldırılması, çemberin kırılması düşüncesiyle yapılan Zeytin Dalı harekâtı 57. Gününde tamamlandı.
Ordumuzun bu başarısı Türk dostlarını sevindirdi, düşmanlarını da düşündürdü.
Gerçekten çok önemli bir başarı kazanılmıştır.
Sivilleri kullanan onlara olacaklara zerrece aldırmayan tecrübeli terör çetesi ile mücadele edildi.
Siviller korundu, kollandı zarar görmeleri engellendi. Hem de çok önemli miktarda silah, lojistik malzeme, yığınak ve sığınak yapmalarına rağmen 57 gün gibi kısa sürede sonuca ulaşıldı.
Bu cerrah titizliğini ancak Türk ordusu yapabilirdi?
Bu ancak iman ve vicdan sahibi olanın yapabileceği bir işti.
Böyle bir mücadeleye girip te sivil halka zarar vermeden sonuca ulaşan hangi devletin ordusu var?
Veya hangi devletin ordusu savaştığı yerde bulunan sivilleri düşünür, riski göze alarak hedefe varış süresini uzatır?
Çevremizde ki ölüm kazanının kaynatan devletlere göz artalım. Irak’ta taş taş üstünde koymadılar, bomba attıkları yerlerde siviller var diye duraksadılar mı?
Amerika, teröristi yok etme bahanesiyle bomba atarken çocuk, kadın, kız, yaşlı insanları düşünerek mi hareket etti?
Rusya bombaladıkları yerlerde, çoğu çocuk, kadın ve yaşlıları katlederek savaşa devam etmiyor mu?
Suriye’de, Libya’da olanlar, Bosna’da yaşananlar unutulmadı daha.
***
Zeytin Dalı harekâtına değişik açıdan da bakmak gerektiğini düşünüyorum.
Kendini savunmak amaçlıda olsa Türk Devletinin Suriye topraklarında yaptığı 2. harekâttır.
Cumhuriyet tarihimizde ülke dışına savaşmak amacıyla çıkarak, ülkesine zarar veren unsurlarla mücadele etmek için yapılan 3. Harekâttır. 3. cü sınır dışına çıkışımızdır.
Zaman zaman Irak topraklarına PKK kamplarını dağıtmak için kısa süreliğine çıkışlar yapılmıştır ama onlar bu özellikte değildir.
Bir başka ülkenin topraklarına amacı kendi birliğini korumakta için de olsa Türk devletinin ve milletinin üzerini örten psikolojik örtünün, psikolojik korkunun yırtılıp atılmasıdır.
İlk Sınır dışı operasyonumuz olan Kıbrıs Barış Harekâtında kısa bir sürede olsa dünyaya tavır koymuştuk.
Kıbrıs Harekâtı korkuyla endişeyle başlamış, kendimize az da olsa güvenle sonlanmıştı.
Amerika veya diğer devletler ne der endişesini taşımıştık. Zarar da gördük, ambargolar uygulandı ama bu günlere gelmemizin temeli oldu diye düşünüyorum.
Sonra Suriye’de Fırat Kalkanı harekâtı ile ikincisini de başarıldı. 70 Vatan evladını şehit verildi ama devlet ve milletimizin üzerindeki korku endişe örtüsünün ikinci defa yırtılıp atılmasını sağlandı.
Bu 3.cü harekât olan Zeytin Dalı harekâtı büyük bir başarı ile tamamlandı.
Hem de anlamlı bir günde 18 Mart’ta yani Çanakkale destanının yazıldığı günde, Çanakkale destanının ön sıralarında yer alan 57.Alaya izafeten 57. Günde tamamlandı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti dünyaya bağımsızlığını ilan etti. Canım yanarsa gerekeni hiç düşünmez yaparım dedi.
Artık korku ve endişe duvarını aşıldı, inşallah daha güçlü olmak için çalışılır, tarihimizde ki muhteşem günlere dönmek için gerekli çabaları gösterilir.
47 Şehidimiz, 215 gazimiz var. Şehitlerimize Allahtan rahmet gazilerimize de tez zamanda şifa diliyorum.
Tabii ki yine devlet tedbirini ve ciddiyetini elden bırakmadan hareket ederek, milli silah sanayimiz geliştirerek daha güçlü hale gelinmelidir.
Hiçbir devlete bağımlı olmadan, kendi silahımızı kendimiz üreterek girilecek vatan müdafaasında daha cesaretli daha hür olunur.
Ama Türk olduğumuzu salise bile unutmadan. Çünkü Türkün düşmanı, istemeyeni, çekemeyeni çoktur.
Bu gerçeğin farkında olarak yaşanmalı, yaşatılmalıdır ve hazırlanılmalıdır.