RAMAZAN AYI VE İSLAM DÜNYASI
Bu yılda Ramazan ayına kavuştuk. Engeli olmayanlar oruç ibadetlerini yerine getiriyor. İnşallah bu ay tüm İslam âlemine hayırlara vesile olur. İnşallah olur ki çünkü İslam dünyası çok zorda. İslam dünyası denen dünya içinde yaşayan Müslümanlar zorda. Milyonlarcası canından oldu, sakat kaldı, yurdundan yuvasından kaçkın halde yaşıyor. Bu coğrafyada kardeş kardeşi boğazlıyor. Hem de acımadan. Bu caniliği, cinayetleri İslam adına işlediğini söyleyen sapıklar bile var. Kelle kesiyorlar, küçük çocukları, hamile kadınları ihtiyar dedeleri hiç acımadan katlediyorlar.
Bu rezil görüntü ve davranışların tarihte de örneği var. Rusların, Çinlilerin, yunanların Türklere Müslümanlara uygulanan vahşet gibi . İnsanlık dışı davranışları şahit oldukça Türk olduğuma bin kere daha şükür ediyorum. Tarihimizde düşkünlere, çocuklara, ihtiyarlara, kadınlara böyle davranışımız olmadığı için.
Peki, bu İslam coğrafyasındaki kendilerini katletme işi nereden neşet ediyor. Yapılanlar Allah için değil, Kur’an ve peygamber ve Kutsal değerler içinde değil. Eğer o niyetle, o amaçla yapmış olsalardı Mescid-i Aksa’nın durumu böyle olmazdı. İslam dünyası veya Müslümanlar veya kendilerini Müslüman olarak adlandıranlar bir araya gelir bir avuç Yahudi’nin hakkından gelirlerdi. Peki, neler oluyor İslam coğrafyasında?
Bölgede olanların sebebi nedir? Ne için savaş yapıyorlar veya yapılmasına izin veriyorlar? Hem de kimin adına, kimin işaretiyle yapıyorlar? Müslüman olmayan ABD’nin, Rusya’nın, AB ülkelerinin adına yapıyorlar veya yapılmasına izin veriyorlar. Yüz yıllardır beraber yaşadıkları ve dinide İslam olan Türklere düşmanlık yapıyorlar ama diğerleriyle anlaşabiliyorlar.
Kullanıldıklarını biliyorlar mı? Bilmeleri lazım çünkü Müslüman biadcı değil akılcı olmalıdır. Müslüman kardeşiyle yakınlık kurması gerektiğini bilir, bilmesi gerekir. Müslüman dinine, milletine zarar verenlerle birlikte olmaz, birlikte hareket etmez.
Günümüzden bir örnek Suriye’nin durumu; Müslüman devletler seyirci, Müslüman coğrafyası ABD’nin, Rusya’nın oyuncağı durumunda. Ölen kendi insanı, öldürende din düşmanıyla beraber kendileri. Ama bunlar İslam coğrafyasında sorgulanmaz. Ne yapıyoruz? Denmez. Nereye gidiyoruz denmediği gibi.
Buna gör biraz daha uzak bir örnek, İran ve Irak’ın durumu, Ortadoğu’nun güçlü iki ülkesi durumundaydılar. Her yönüyle kendilerine yetiyorlardı. Ekonomileri de güçlüydü çünkü petrol ülkeleriydi. Mezhepsel olarak farklılık var dense de ikisi de İslam ülkesiydi. Ne oldu? Emperyalistler şişirdiler karşı karşıya getirdiler. 8 yıl savaştırıp güçsüz düşürdüler. Sonra bahane ile çöktüler biri tek devlet olmaktan çıktı üçe bölündü ve kendi kendini idare etmekten yoksun. Diğerinin hali de ondan geri kalır durumda değil. Perişanlık içinde.
O zaman ortada bir gerçek var. Müslümanlar gerçek İslam’ı bilmiyorlar, öğrenmekte istemiyorlar. Akıl kullanma diye bir düşünceleri yok. Aklın ne olduğuyla ilgili fazla bir fikirlerinin olduğunu da düşünmüyorum.
Sıkıntı dinde değil, dini anlamayanlarda yanlış anlayanlarda aklını kullanmayanlarda.
Hayırlı ramazanlar dilerim…