Demokrasi ile idare edilen ülkelerde hür seçim yapılır ve seçim kanununa göre tek başına iktidar olacak oyu alan veya beraber hükümet kurma veya dışardan desteklenerek hükümet kurma gücüne erişenler iktidar olur. Seçim belli sürelerde tekrarlanır ve iktidar halkın güvenini sağlamış ve kanundaki istenen çoğunluğu alırsa iktidar olmaya devam eder. İktidar partisinden sonra oy alan parti Ana Muhalefet Partisidir. Diğerleri de muhalefet partisi görevini yüklenirler.
Muhalefet partilerinin de amacı yenilgiden dolayı rakibinden intikam almak için çalışmak değil, ondan daha iyi olduğunu, daha iyi yöneteceğini, daha uygun plan ve projeye sahip olduğunu halka anlatmak, gelecek seçimi kazanmayı hedeflemektir.
İktidar yaptıkları icraattan sorumludur derler ama bu bizde fazla geçerli değildir. Yapanın yaptığı yanına kalır. Şimdiye kadar iktidarlardan demokrasi yoluyla hesap sorulmamış yaptıklarında dolayı sorgulanmamıştır. Demokrasi dışı hesap sormalar zaten normal değildir onlarda iktidarın yanlışları için değil kendi düşüncelerini uygulamak amacıyla yapılmış kanlı eylemlerdir.
Diyelim ki iktidar görevde bulunduğu süre içinde sayısız hata yapmış hatta suç tanımı içine rahatça giren icraatlar yapmıştır. Yine var sayalım ki iktidar, iktidar olduğu dönemde ihanet çizgisinde çalışmalar da yapmıştır. Yine var sayalım ki milletinin ve devletinin kaderiyle oynayacak yanlışın içine düşmüştür.
Peki, böyle bir iktidar döneminde muhalefet ne yapar. Sadece tenkit mi eder. Sadece kaba kelimelerle hakaret ederek onun yanlışını mı ortaya koyar. Öyle olmamalıdır tabi.
Muhalefet partileri ve liderleri önce halka kendilerini kabul ettirmeli ve güvenilir olmalıdır. İnanılması içinde ayağı yere basan plan ve projeleri ve güvenilir kadrosu, başarılı oldukları ve başarabildikleri icraatları olmalıdır. Ben Genel Başkan oldum demekle Genel Başkan oluna bilinir ama halk nazarında liderliğine inanılır mı belli olmaz. Uzun süre beraber hareket ettiğin birini suçlayarak kendinin hiç hatası yokmuş gibi hareket edip sonra bir başka mecrada birilerini kötülemek halktaki inandırıcılığını kaybettirir.
Muhalefet partilerinin özenle üzerinde durması gerektiği konular, halkın değerlerine ters söylemler olmamasına dikkat edilmelidir.
Halkın ekonomik durumu önemle dikkate alınmalı, yarınlara güvenle bakabilmesi için çalışmalar yapılmalıdır.
Halk adaletten, hukuktan ayrılmayacağını, dürüst olacağına inanmalı sana oy vermeyecek düşüncede olsa da planların ve dürüstlüğünü göze alıp, bu adam bunu yapar diye oy verebilmelidir.
Kısaca oy verecekler size ve kadronuza inanmalı, güvenmeli ve planlarınız onlara uzak olmamalıdır.
Böyle bir durum yaratılmazsa elli sene Genel başkan olunsa, elli defa da genel başkan seçimi kazanılsa halk nezdinde itibar olmaz, güvenilmez.
Hele hata yapan bir iktidar döneminde muhalefette olup ta hala kendini kabul ettiremeyenlerin acınır hallerine…
FACEBOOK YORUMLAR