KURBAN BAYRAMI VE VEBAL
Bir Kurban Bayramı’na daha kavuştuk. Tüm okuyucularımın ve Müslüman Türk’ün Kurban Bayramı kutlu olsun.
Kurban Bayramının sosyal özelliği paylaşmanın önemidir. Sende olan bir değerin fakirlere dağıtılması onlarında o nimetlerden faydalanılmasını amaçlamaktadır.
Müslüman olmadan önce de Türklerde Kurban âdeti vardı. Tarihimizde “attan aygır, deveden buğra, koyundan koç kesilsin” diye bilinen beyan, yüce bir varlığa karşı şükran duymanın tezahürü olarak ortaya çıkmış sözlerdir. Herhangi bir sebepten dolayı Tanrıya şükretme, onu hoşnut etme adına yapılan bu işlemler de bir başka önemli özellikte kurban etinin kurban sahipleri tarafından yenmemesi, fakirlere ihtiyacı olanlara dağıtılması veya onlara aş olarak sunulup yedirilmesidir.
Kurban edilen canlıdan geride kalan parçalarına tanrı adına duydukları saygı veya özende çok manidardır. Kurban edilen havyaların kemikleri hiçbir zaman kırılmaz, parçalanmaz, köpeklere veya başka hayvanlara yem olsun diye verilmezdi. Kurban edilen hayvanın kemikleri toprağa gömülürdü.
Türk milleti İslam dinini kabul ettikten sonrada aynı itinayı devam ettirdiler. Son zamanlarda bazı uygulamanın insanların beklenmeyen ölçüde değişmeleri sonucu yapılmaz durumda olsa da yine de çoğunlukta uygulanmaktadır. Türkler hayatın tüm kurallarını İslam’a ve töresine göre algılayan, uygulayan öncü millettir. Her ne kadar Emevi din anlayışının telkini altına kaldığında yanlış uygulamalar yapmışsa da, her ne kadar İslam'a kasıtlı olarak sokulmuş hurafelerin etkisinde kalmış olsalar da, yine de İslam’a en yakın ve en sadık millet olma özelliğini kaybetmemiştir.
***
Bayramlarda yapılması gereken önemli değerlerden biri de büyüklerinin hatırlaması ve onları hoşnut edecek işlerin yapılmasıdır. Burada üzücü bir sorunla karşılaşıyoruz. İnsanlar büyüğünü, sadece bayramlarda mı hatırlamalıdır. Onların hatırını sormayı, ihtiyaçlarını karşılamayı böyle özel günlerde mi yapmalıdır. Elbette hayır. Anneye, babaya, dedeye, nineye, tüm aile büyüklerine ve ihtiyacı olanlara karşı görevlerimiz yapmak sadece bayramlarla yeterli olmamalıdır. Daha önceleri ailelerde büyüksüz ev var mıydı? Her evde mutlaka aileden büyükler bulunur onlar dolaylı olarak koruma altına alınır ve mutlu edilirdi. Şimdi bayramlarda bile tatile gidilerek ziyaret edilmeyen büyükler bulmak mümkündür. Şimdi bazıları şartlar değişti, aileler küçüldü, evler de çekirdek ailelere göre oluştu diyebilirler. Veya o zamanın şartları ile bugünkü zaman çok değişti bazı şeyler kontrolden çıktıda diyebilirler. Ama bunların hiçbirisi annenin kendisini dokuz ay taşımasının, canından can çıkarmasının ve ölünceye kadar evlatlarına her şeyini veren babanın duygusunun karşılığı olamaz.
Bir başka önemli nokta da bayramları bayram olarak kutlama özgürlüğünü kazandıranlara duyulacak saygı ve sevgidir. Bizi biz yapan değerlerimize ve bize hayat veren büyüklerimize karşı nankörlük yapmak, iyilik bilmemek, yalan konuşmak, ülkesine ve milletine hainlik yapmak İslam’ın men ettikleri içindedir.
Yarın yaşlanacağımızı, büyük anne büyük babalar olacağımızı ve pek çok şeye ihtiyacımız olacağını unutmamamız dileği ile.
Bir Kurban Bayramı’na daha kavuştuk. Tüm okuyucularımın ve Müslüman Türk’ün Kurban Bayramı kutlu olsun.
Kurban Bayramının sosyal özelliği paylaşmanın önemidir. Sende olan bir değerin fakirlere dağıtılması onlarında o nimetlerden faydalanılmasını amaçlamaktadır.
Müslüman olmadan önce de Türklerde Kurban âdeti vardı. Tarihimizde “attan aygır, deveden buğra, koyundan koç kesilsin” diye bilinen beyan, yüce bir varlığa karşı şükran duymanın tezahürü olarak ortaya çıkmış sözlerdir. Herhangi bir sebepten dolayı Tanrıya şükretme, onu hoşnut etme adına yapılan bu işlemler de bir başka önemli özellikte kurban etinin kurban sahipleri tarafından yenmemesi, fakirlere ihtiyacı olanlara dağıtılması veya onlara aş olarak sunulup yedirilmesidir.
Kurban edilen canlıdan geride kalan parçalarına tanrı adına duydukları saygı veya özende çok manidardır. Kurban edilen havyaların kemikleri hiçbir zaman kırılmaz, parçalanmaz, köpeklere veya başka hayvanlara yem olsun diye verilmezdi. Kurban edilen hayvanın kemikleri toprağa gömülürdü.
Türk milleti İslam dinini kabul ettikten sonrada aynı itinayı devam ettirdiler. Son zamanlarda bazı uygulamanın insanların beklenmeyen ölçüde değişmeleri sonucu yapılmaz durumda olsa da yine de çoğunlukta uygulanmaktadır. Türkler hayatın tüm kurallarını İslam’a ve töresine göre algılayan, uygulayan öncü millettir. Her ne kadar Emevi din anlayışının telkini altına kaldığında yanlış uygulamalar yapmışsa da, her ne kadar İslam'a kasıtlı olarak sokulmuş hurafelerin etkisinde kalmış olsalar da, yine de İslam’a en yakın ve en sadık millet olma özelliğini kaybetmemiştir.
***
Bayramlarda yapılması gereken önemli değerlerden biri de büyüklerinin hatırlaması ve onları hoşnut edecek işlerin yapılmasıdır. Burada üzücü bir sorunla karşılaşıyoruz. İnsanlar büyüğünü, sadece bayramlarda mı hatırlamalıdır. Onların hatırını sormayı, ihtiyaçlarını karşılamayı böyle özel günlerde mi yapmalıdır. Elbette hayır. Anneye, babaya, dedeye, nineye, tüm aile büyüklerine ve ihtiyacı olanlara karşı görevlerimiz yapmak sadece bayramlarla yeterli olmamalıdır. Daha önceleri ailelerde büyüksüz ev var mıydı? Her evde mutlaka aileden büyükler bulunur onlar dolaylı olarak koruma altına alınır ve mutlu edilirdi. Şimdi bayramlarda bile tatile gidilerek ziyaret edilmeyen büyükler bulmak mümkündür. Şimdi bazıları şartlar değişti, aileler küçüldü, evler de çekirdek ailelere göre oluştu diyebilirler. Veya o zamanın şartları ile bugünkü zaman çok değişti bazı şeyler kontrolden çıktıda diyebilirler. Ama bunların hiçbirisi annenin kendisini dokuz ay taşımasının, canından can çıkarmasının ve ölünceye kadar evlatlarına her şeyini veren babanın duygusunun karşılığı olamaz.
Bir başka önemli nokta da bayramları bayram olarak kutlama özgürlüğünü kazandıranlara duyulacak saygı ve sevgidir. Bizi biz yapan değerlerimize ve bize hayat veren büyüklerimize karşı nankörlük yapmak, iyilik bilmemek, yalan konuşmak, ülkesine ve milletine hainlik yapmak İslam’ın men ettikleri içindedir.
Yarın yaşlanacağımızı, büyük anne büyük babalar olacağımızı ve pek çok şeye ihtiyacımız olacağını unutmamamız dileği ile.
FACEBOOK YORUMLAR