KAZANAN KİM?
Türkiye derin anlamlar yüklenilen bir yerel seçimi daha geride bıraktı. Hayırlı olsun.
Umarım ki savaş zamanı barış, barış zamanı savaş çığlıkları atma duygusu bir kenara bırakılır.
Seçim çalışmaları süresince liderleri ve adayları dinledik ve gördük. Birçok projeler ortaya koydular, ortaya konan projelerin bir kısmının ayakları yere değmiyordu. Bir kısmı da halk için öncüllüğü olmayan projelerdi. Öte yandan çok önemli projelerde vardı.
Artık bunlar geride kaldı. Milletimin oy zarflarını attığı sandığa rakiplik, düşmanlık, karşıtlık gibi duyguları koyup kapağını kapatıp orada bırakmalı, kardeşlik, arkadaşlık, dostluk duyguları ön plana çıkarılmalıdır.
Sevinmesi gerekenler ölçülü sevinmeli, üzülmesi gerekenlerde ölçüsünde üzülmelidir.
Bunun ölçüsü nedir sorusuna, üzülmesi gerekenler “ben neleri yapamadım da bu sonuçla karşılaştım, bu durumdan nasıl kurtulurum” demelidir.
Sevinenler ise “verdiğim sözleri tutayım, ilerde tekrar oy verenlerle karışılacağız mahcup olmayalım” demelidir.
***
Bu seçim katılan tüm siyasi partilere beklediklerinden ayrı mesajlar vermiştir. Seçimin sonucu her partiye son uyarı niteliğindedir.
Uyarıyı iyi değerlendiren lider ve partisi ileriki yaşamda hayatlarını devam ettirebilirler. Uyarıyı almayanlarda nefes alışverişi devam etse de bitkisel hayat yaşayandan farkı kalmaz.
Halkımız bu seçimde bütün partileri uyarmış bazılarına da senin bir gereğin yok, fuzuli yer işgal ediyorsun demiştir.
Uyardıklarından biri AKP dir. AKP çok ciddi şekilde uyarılmıştır. Diğeri uyarılan da CHP’dir.
AKP’ye 16 yıllık kesintisiz iktidarsın. Haklı haksız on altı yıldır bir şeyler söylüyordun, şimdi bir şeyler söyleyemiyorsun, hep patinaj yapıyorsun. Yeni söylemlerin düşüncelerin ufkun yok mu? Ayrıca bizi getirdiğin durum parlak değil. Ekonomik, siyasi, dış politika, çalışma güvenliği, işsizlik konusunda çok yetersiz kaldın. Durum ortada.
Halk olarak istikrar istediğimiz için ve hem de bu duruma ülkeyi sen getirdiğin için sana düzeltme şansı veriyorum. Bu şansı iyi kullanırsan ömrün devam eder. Son şansı iyi kullanın yoksa sizi de ANAP gibi siyasi partiler çöplüğüne atarız demiştir.
CHP oyunu artırmış gözükmesine rağmen kaybedenlerdendir.
Halk 16 yıldır iktidar olan, ülkenin genleriyle oynayan, ekonomik sosyal ve siyasal problemlerle ülkeyi karşı karşıya bırakan, on milyona yakın işsiz ordusunun oluşmasına sebep olan, AKP iktiranına karşı yeterli başarıyı gösteremediklerini düşünmektedir.
Bu kadar uzun süredir kesintisiz iktidarda olan, iktidarda olmanın yorgunluğunu da bariz şekilde gösteren AKP ye karşı başarılı olamamak, yeni projeler ortaya koyarak halkı ikna edememek, olumsuz anlamda önemli bir hadisedir.
İyi Partiye gönül vermiş gönüldaşlarım rahatsız olacaklardır ama yazmak durumundayım. İYİ Parti ile ilgili fazla bir şey yazmayı düşünmüyorum. Çünkü İyi parti sonuç itibariyle başarısızdır. Zaten İyi Partinin kuruluş aşaması, kurucuları nedeniyle sonuç getirmeyecek bir girişimdi. Kurucuların çoğu eski yerinde itibarını yitirdiği için bulunduğu yeri terk etmiş bunu da fikir adına yaptım diyecek kadar ileri gitmiş insanların (tavanda) olduğu bir yerdir. Düşünün ki eski partisinde üç dönem milletvekilli yapılmış, sonra kendi yerine kardeşini millet vekil yaptırmış, bir sonraki dönemde kendilerine bir dönem daha milletvekilliği imkânı tanınmayınca yerini terk etmiş, kardeşlerinde kurucular içinde bulunduğu bir partinin yarınlar için istikbal düşünmesi zordur.
MHP’ye gelince nasıl izah edilir bilmiyorum ama olumlu veya olumsuz önemli bir çizgide gidiyor. Kullandığı çizgiyi de tabanına daha doğrusu harekâtın belli bir yaşa gelmiş tabanına anlatamıyor veya anlatmak istemiyor. Bilindiği gibi sosyal hareketlerde başa gelen lider kendi düşüncesindeki yol arkadaşlarını seçer dünle bağlantısını birey olarak açar. Dünkü kadrodan yarınlara kendine yakın düşünen insanları yanına alır.
Bu anlamda MHP de sosyolojik kabuk değiştirme gerçeği yaşanmaktadır.
Bunların haricinde MHP’nin FETÖ kalkışmasından sonraki politik çizgisini, takip ettiği yolu, sosyologlar, siyaset bilimcileri, psikologların incelemesi gerektiğini şiddetle düşünüyorum.
Çünkü çok ama çok belirgin, bazılarını çok ama çok rahatsız eden bu politika değişikliği incelenmeden izah edilemez.
Hamasi duygu ve düşüncelerle bahane bulmak kolaycılık olur diye düşünüyorum.
MHP neden bu günkü politikayı takip etmektedir? Aklı başında bir insan böyle keskin dönüşle, çok büyük fedakârlık yaparak çizgi değiştirmez. Hele Sayın Bahçeli gibi inatçılık karakteri yüksek birinin böyle davranması incelenmelidir. Eğer buna sadece taraftar mantığıyla bakılırsa yanılma payı yüzde yüze yakındır.
MHP yeni bir rota takip ediyor. Taraftar olarak kayıpları çok ama mutlaka her etkiye tepkide olduğu gibi kazançları da yok değil.
MHP’nin başardığı şu sonucu da önemsiyorum. AKP gibi kontrolsüz bir gücü kontrol altına almayı (oranını tartışılır), sesinin ve konuşmalarının rengini azda olsa değiştirmeyi başardı diye düşünüyorum.
Kısaca bu yerel seçimin galibini görmek zordur.
Yarınlara daha güçlü hazırlanmak dileği ile…